DOLANDIRACAĞIM SENİ!

DOLANDIRACAĞIM SENİ!

Ali Eyce yazdı...

Dünya’nın çektiği virüs salgınını ülke olarak özellikle kış aylarına girmesiyle biz de iliklerimize kadar hissederek yaşamaya başladık.

Günlük vaka, yani virüse yakalanan sayısı 30 binleri geçti.

Ölümleri artık saymıyorum, çünkü saydıkça artmasından endişe ediyorum.

Bütün insanlığın umudu ise ‘AŞI’ da.

Bilim adamları buldular, deniyorlar, denetiyorlar. Aşının etki oranı yüzde yüz olmasa da, bilim adamlarının elinde ilaç öncesi, yakalanmadan önce korunmak için bulunan aşılardan başka da çare yok maalesef.

Her ülke önce vatandaşı yaşatmak, sonra onu iyileştirmek ve en son onu korumak derdine düşmüş vaziyetti.

Her ülke, aynı zamanda bu salgınla mücadele ederken ekonomilerini de ayakta tutmak zorunda.

Hani derler ya, ‘Ölenle ölünmüyor’ aynı o ortamda dünyanın her tarafı.

Birileri ölüyor, birileri ölmemek için mücadele ediyor, birileri de ölümden korkup, evine kendini hapis etmiş durumda.

Ama birileri var ki, onlar yine durmuyor.

Dolandırıcılar.

Şimdi onlar çıkmış, bu çöküş halinde insanların elindeki son kuruşları alabilmek için ‘AŞI’ dolandırıcılığı icat etmişler.

Şaka gibi ama gerçek.

Dolandırıcı bu durur mu,  her zaman aklının fesatlığıyla yaşar.

O değil de, bu salak dolandırıcıya sormak lazım, hadi dolandırdın, dünyanın parasını aldın, nereye gideceksin, nerede yiyeceksin bu paraları.

Nereye gitsen virüs var!

Nerede olsan yasaklar var!

Dolandırdığın paraları evinde oturup,  sabah  akşam saya saya egonun tatmin edeceksin, gerinin zekalısı.

Hukuk da maalesef teşhir yok.

Hukukun en çok eleştirdiğim konularından birisi.

Hırsızı hırsız, ahlaksıza ahlaksız, dolandırıcıya dolandırıcı demenin, onun fotoğraflarını yayınlamanın suç olduğu bir hukuk.

Neymiş efendim, suçlu da olsa insanların kişisel hakları var.

Ben onu bunu bilme arkadaş,  ben toplumun menfaatlerinin, faydasının olduğu yerde kişilerin hakları,  yaptıkları haksızlıkları saklamanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Yoksa nasıl temiz insanları koruyup, kirli insanların kirliliklerini göstererek onlara da  bir daha kirli oyunlar oynama şansı vermeyeceğiz.

Bugün atıyorum Konya’da dolandırıcılık yapan, yargılanıp ceza alan,  sonra cezaevinden çıkan, atıyorum bir başka yıllarda Aydın’da aynı işi yapıyor.

Neden çünkü toplum tarafından suçlu kişi, suçlu kişilik ve suç işlemeyi meslek haline getirmiş kişi olarak tanınmıyor, bilinmiyor!

Bu tür insanları alacaksın Konak Meydanında, Cumhuriyeti Meydanında, Gündoğdu Meydanında DOLANDIRCAKSIN!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.