Dr. Uğur Hepçivici, Aysel Ateş Abdullazade'ye konuştu

Dr. Uğur Hepçivici, Aysel Ateş Abdullazade'ye konuştu

Aysel Abdullazade Ateş’in sağlıklı yaşam köşesi konuğu Dr. Uğur Hepçivici oldu.

Özel Gaziemir Akut Kalp Damar Kardiyoloji Uzmanı Dr. Uğur Hepçivici, Medya Ege’de sağlıklı yaşam köşesinin konuğu oldu. Sosyal medya hesaplarından ; kalbin için hareket et, şimdi hareket zamanı deyip spor yaptığı videoların paylaşımlarıyla takipçilerinin dikkatini çeken ve onları spor yapmaya davet eden Sn. Hepçivici ile yapmış olduğumuz söyleşimizi siz değerli okuyucularımız için yayınlıyoruz.

Kalp damar hastalığının yayılma oranı

Kardiyovasküler hastalıklar dünyada en sık ölüm nedenini oluşturan hastalıklardır. Dünyada her yıl ortalama 17 milyon kişi kalp damar hastalığı kaynaklı ölmektedir. Bunu ikinci sırada ortalama 8.8 milyon ile kanser hastaları oluşturmaktadır. Yani en sık ölüm nedeniyle kalp damar kaynaklı, ikinci sıklıkta ise kanser nedenli ölümler gelmektedir. Türkiye'de bu size söylediğim veriler 2019 yılına ait verilerdir. Türkiye'de ise neredeyse her iki ölümden biri kalp damar kaynaklı ölüm olmaktadır.

Peki kalp damar hastalığı nedir?

Vücudumuzdaki tüm damarlar göz önüne alındığı zaman milyonlarca kilometre uzunluktaki bir yol oluşturur ve bu damarlarımızın iç yüzeyi, iç örtüsü endotel dediğimiz bir hücre tabakasıyla örtülüdür. Bu endotel tabakası çok önemlidir. Bu tabakanın sağlıklı olması bizi kalp damar hastalığından koruyan en önemli faktörlerden biridir. Kalp damar hastalığı oluşmaya başladığı zaman bu endotel tabakası hasar görüp damar alt iç kısmına, yani endotel tabakasının alt kısmına yağ yağlı içerik dediğimiz o lipit birikintileri birikmeye başlar. Kolesterol içeriği ve orada birikerek plak dediğimiz, ilk başta ekmeğin üzerine yağ sürdüğümüzde oluşan tabaka gibi damar içerisinde bir tabaka oluşur ve o tabaka giderek büyüyerek bir süre sonra damarın içini tıkar. Bu yavaş yavaş büyüyerek tama yakın tıkama şeklinde olabileceği gibi oluşturduğu bu plak dediğimiz hafif tıkanıklık (mesela %20, %30 gibi ufak bir tıkanıklık) bu plağın üzerindeki fibroz örtü dediğimiz bir kılıf vardır ve bu kılıf eğer yırtılırsa bu yağlı içerikle, damarın alt kısmında biriken bu yağlı içerikle kan direkt temas ederek aniden bir pıhtı oluşumuyla bir kalp krizi de tetiklenebilir. Bu da farklı bir mekanizmayla oluşan kalp krizi türüdür. Kalp damar hastalığı dediğimiz şey kısacası bu...

img-20211120-wa0017.jpg

Uygulanan tedavi yöntemleri

Kalp damar hastalığını belirlemede en etkili yöntem altın standart dediğimiz yöntem, koroner anjiyografidir. Anjiyografiyle damar görüntülendikten sonra kalp damar tıkanıklığı tespit edilen hastalara üç ayrı tedavi yönteminden biri uygulanır. İşte bunlar stent uygulaması, by-pass ameliyatı ya da medikal tedavi dediğimiz ilaç tedavisi şeklinde oluyor. Şimdi damar tıkanıklığı yani koroner arter hastalığı dediğimiz olay maalesef kronik bir hastalıktır. Bunun günümüzde güncel, kalıcı bir tedavisi yok. Biz stent de taksak, hastaya by-pass da yapsak zaman içerisinde yeniden tıkanmalar meydana gelebiliyor. Hem by-pass damarlarında, hem de stent damarlarında tıkanmalar yeniden görülebilir. Bu, nedenle stent ya da by-pass hastalarında koruyucu tedavi yeniden tıkanmayı engellemek adına büyük önem arz ediyor.

By-pass ile yeni sayfa

Şimdi bir hastaya by-pass mı yoksa stent mi takalım?

Kararı verirken kişisel faktörler, ek hastalıkları, hastanın yaşı, kilosu ondan sonra anjiyosunda kaç damarın tıkalı olduğu, damar yapısı, darlığın yapısı, şeker hastalığı olup olmadığı gibi faktörler hepsi harmanlanarak değerlendirilerek hasta için en sağlıklı ve onu tekrar tıkanıklık yaşamadan en uzun süre idame ettirecek tedavi yöntemi, bilimsel veriler eşliğinde seçmeye çalışılır. Tabi bunların dışında hastanın hangi tedavi yöntemini istediği de çok önemlidir. Bunu hasta ile konuşmamız gerekiyor. Çünkü hasta By-Pass istemiyor bazen. Bu durumda bazen stent işlemlerine dönebiliyoruz. Yada hastanın durumu riskli ise cerrah bundan imtina ediyor. Bunlardan sonra yaşam şartları, sigara kullanmaması çok önemlidir. Sigara bırakma için ısrarcı oluyoruz. Çünkü hastanın yaşam standartı değişiyor.

Aksatmadan ilaçlarını düzenli kullanması ve hastanın bu durumu kavraması gerekiyor. Çünkü mevcut durumda beslenmesine de dikkat etmesi lazım. Yeni bir hayat sayfası açmış oluyor hasta. Durumu ciddiye almayan, bir süre sonra ilaçlarını bırakan, özellikle kan sulandırıcısını bırakan stent takılmış hasta zorluklar yaşayabiliyor. Sigara konusu çok önemli burada. Genel olarak toplumda sigara zararlarını, insan hayatı için oluşturduğu tehlikeyi anlatmak lazım. Bırakamayan ve bu süreçte gerçekten çok zorlanan hastalarımız var. Ben hiç sigara içmediğim için onun ne tür bir bağımlılık yarattığını anlatamam ama zorlanan hastalarımı örnek gösterebilirim. Bunun dışında insanları aktif, sosyal hayata entegre etmek gerekiyor. Ben sosyal medya hesabımdan da bu tarz içerikler üretiyorum. Toplumun aydın kesiminin üzerinde büyük sorumluluklar vardır. İnsanlar bizden görüp o şekilde davranmaya özen göstersinler diye toplumu aydınlatmaya özen gösteriyorum. Bu tür içerikleri çok paylaşıyorum. Doğru beslenmeyi, sağlıklı beslenmeyi insanlara söylemek anlatmak gerekiyor. Sürekli fastfood beslenen insanlar için özellikle aydınlatma lazım. Bir süre sonra onlarda obezite, kalp damar hastalıkları gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Paket gıdalardan uzak durulması gerekiyor. Kendi yemeğimizi kendimiz pişirmeliyiz. Gıdaları iyice yıkamak çok önemli. Üretim zamanında kimyasallar çok oluyor. GDO'lu ürünler de genç yaşta insanları kanserle yüz yüze getiriyor. 20'li yaşlarda kemoterapi, radyoterapi dönemi çok üzücü. Çocuklarda obezite sıklıkla yaşanmaya başladı. Paket gıdalardan uzak tutulmalı çocuklar.

img-20211117-wa0110.jpg

Doktor ve hasta arasındaki güven bağı

Doktor ve hasta arasında güven meselesi çok önemlidir. Bazen hastaya by-pass gerekiyor dediğimiz zaman şüpheci ifadelerle, şüpheci gözlerle yüzüme bakabiliyor hasta. Kişi aklımdan ; acaba yalan mı söylüyorum, acaba ona Anjiyo yapabilmek için mi kalp krizi geçirdiğini söylüyorum diye düşünebiliyor. Hastanın hekimine güvenmesi çok önemli ya da işte operatör deneyiminin çok artması, ekip deneyiminin çoğalması artık işlemleri daha da kolaylaştırıyor. Tabi bu, işlem sonrası iyileşme sürecini de kısaltıyor. Bu da çok önem taşıyor, çünkü by-pass ameliyatı stent gibi değil. Stent zamanı hasta işlemden hemen çok kısa bir süre sonra ayaklanıp evine gidebilir ama by-pass ameliyatında bir süre hastanede kalması gerekiyor. Sorunsuz komplikasyonsuz bir işlem sonrası hasta, bir hafta kadar hastane sürecinden sonra hasta neredeyse eski kondisyondaki performansında yürüyerek hastaneden çıkıp evine gidebiliyor. Tabii bu gelişmelerin olması güzel, çünkü en azından insanların ameliyat kararı verirken bir daha korkmadan daha kolay karar vermelerini sağlayan faktörler bunlar.

Stressin kalp damar hastalığına etkisi

Evet, stres bu hastalığı ciddi derecede etkiler. Vücutta stresin olması ile tansiyon dengesi, şeker dengesi bozulur ve bunların hepsi damar hastalığını tetikler ve kalp krizine kötü etki yapar. Stressiz bir yaşam yok tabi. Stresle baş etmeyi öğrenmek gerekiyor. Kişinin yapısını değiştirmesi, olaylara bakış açısını değiştirmesi, kişisel gelişimini sağlaması, olmuyorsa da profesyonel destek alması gerekir.

Kalp damar hastalığının belirtileri

Kalp damar hastalığı belirtilerini söyleyecek olursak, damarda belli bir seviyede damar tıkanıklığı olduysa, kişinin merdiven çıkarken göğsünde ağrı olması, eskiye göre çok daha hızlı yorulması, nefes darlığı gibi şikayetler damar hastalığından bizi şüphelendirir. Zaten 40 yaş sonrası belirli aralıklarla doktora görünmek, kardiyoloji kontrollerden geçmek lazım. Düzenli kalp kontrolü hayat kurtarır diye sosyal medya hesaplarımdan bilgi amaçlı içerikler paylaşıyorum.

Kalp krizi olduğu zaman neler yapılmalı?

Kriz anında ağrı çok şiddetli olur. Hani insanlar arasında "öküz oturmuş" gibi derler ya, öyle bir ağrı oluşur kriz zamanı.

Peki o zaman hasta ne yapmalı?

300 mg aspirin yada varsa dil altı ilacı vermek ilk yapılacak iştir. Enterik hapların çiğnenerek yutulması gerekiyor. Çünkü su ile alındığı zaman kana karışması açısından zaman kaybı yaşatır. Bu yüzden çiğnenerek ilaç verilmesi daha uygundur. Hemen 112'ye haber vermek gerekir. Güçlü güçlü öksürmek iyi gelebilir. Hastanın anjiyo yapabilen bir merkeze götürülmesi gerekmektedir. 30-60 dakika kadar sonra damar açılmazsa, sorun büyür. Kalp kası hücresi çoğalamadığı, yenisi yerine gelemediği için çok geç kalınmış olabilir.

Korunma yöntemleri

Kalp damar hastalığından korunmak için neler yapılmalı biraz da onlardan bahsedeyim. Katı yağdan, şekerli, paket gıdalardan, tatlı, et ürünlerinden uzak durmak gerek. Yağsız, şekersiz bitkisel beslenme en sağlıklı olandır.

Düzenli bir şekilde egzersiz yapmak.

Düzenli uyku. Uyumamak stres yaratır. Stres de kalp damar hastalığını tetikler. Ortalama 8 saat uyumak lazım.

Sigara ve alkol alışkanlığından vazgeçmek.

Stresle baş etmeyi öğrenmek çok önemli.

Düzenli kalp kontrolü yaptırmak, belli periyodik aralıklarla doktor kontrolü yaptırmak en önemli tedbirlerden biridir.

Bilinçlendirmek mesleki vazifemizdir

İnsanları bilinçlendirici paylaşımlar yapıyorum. Sosyal medyada daha çok kişiye ulaşabiliyoruz ve bu doktor olarak benim borcumdur. Büyük bir kitleye sağlıklı yaşamın sırlarını, düzgün beslenme alışkanlıklarını anlatmak güzel sonuçlar verebilir.

Stent və by-pass ile ilgili sorulan sorular

Son olarak stent ve by-pass hakkında küçük bir bilgilendirme verelim. Stent bir metal yapıdır. İlk çıkanlar çıplak stentlerdi. Yeniden tıkanmayı azaltmak için yeni üretimler yapıldı, ilaç kaplı stentler çıktı. Bunlar daha uzun süreli olanlardır. Stentlerin yerinden oynaması, hoplarken zıplarken yerinden kayması olabilir mi diye sorular geliyor bize. Böyle bir şey söz konusu değil. Yeniden tıkanma gelişirse açılabilir bu stentler. By-pass ameliyatı ise göğüs kafesi açılarak yapılan bir işlem. Ayaktan damar alınarak yapılabilir bypass ameliyatı. İyileşme süreci biraz uzayabiliyor.

Etik değerlerinden ödün vermeden hastalarına en doğru tanı ve hızlı tedavi hizmetini sunan, hastalarının yaşam kaliteleri yükselterek onları sağlıklarına kavuşturmayı hedefleyen Dr. Uğur Hepçivici’ye mesleğinde başarılar diliyorum. Değerli doktorunuzun da söylediği gibi “Haydi Şimdi Hareket Zamanı... “

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum