Dünya Balkan Dernekleri federasyonunda  Suriyeli mülteciler konuşuldu

Dünya Balkan Dernekleri federasyonunda Suriyeli mülteciler konuşuldu

24 saat içinde gereksiz bir öfke ile yapılan bir hatanın bedelini Allah korusun 24 yıl gibi uzun bir sürede bitiremeyiz”

İstanbul’da faaliyetlerini sürdüren Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALDEF) aylık toplantılarının bu ayki toplantısında “Suriye” konusu görüşüldü. Bu ayki toplantıya 24.Dönem Ak Parti İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait ve Gazeteci –  Yazar Müfit Yüksel birlikte katıldılar. Toplantının moderatörlüğünü Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALDEF) Başkanı Recep Varol yaptı. Başkan Varol’un açılış konuşmasıyla başlayan toplantının iki önemli konusu vardı. Birinci konu son günlerde sosyal medyada provokasyonlara ve fitneye neden olabilecek Suriyeli mültecileri konu alan mesajlar, ikinci konu ise Suriyeli mültecilerin Balkan Göçmenleriyle karşılaştırılmasıydı.  

Gazeteci-Yazar Müfit Yüksel’in tarihi dokümanlarla anlattığı Suriye konusu çok önemli detayları kapsıyordu. Suriyelilerin savaş öncesi Araplar içinde en modern ve bilgili insanlar olduğunu belirten Yüksel, Suriye’de Osmanlı zamanında bölgeye gitmiş 20 Bin kadar Arnavut’un yaşadığını söyledi. Türkiye’de bazı insanların, Suriyeli erkeklerin neden ülkelerine gidip savaşmıyorlar sorusu ile karşılaştıklarını ancak Suriye’de çok sayıda grubun birbiriyle karmaşık bir savaşın içinde olduğunu, dolayısıyla Suriyeliler kiminle, niçin ve kime karşı savaşacaklar?  Buna cevap veremiyorlar ki; dedi. Müfit Yüksel, provokasyonlara dikkat çekerek uyardı: “24 saat içinde gereksiz bir öfke ile yapılan bir hatanın bedelini Allah korusun 24 yıl gibi uzun bir sürede bitiremeyiz”

Toplantıda ikinci konuşmacı olan BASAM Başkanı ve 24.Dönem İzmir milletvekili Rifat Sait, aynı zamanda Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu’nun onursal Başkanlığını da yapıyor. Sait, yaptığı konuşmada, Türkiye’de bulunan sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli mültecilerin ülkemize sığınan mazlum misafirler olduğunu ve bu mültecilerin hallerinden en iyi Türkiye’deki Balkan göçmenlerinin anlayacağını belirtti. Türkiye’ye özellikle 1912, 1924, 1956 ve 1980 yıllarında Balkanların değişik yerlerinden hemşerilerimiz göç ettiler. Onlar çok çileler çekti. Vatanlarını, doğdukları yerleri bırakıp Anadolu’ya gelen Evladı Fatihan dediğimiz bu insanlar, bugün Suriyeli mültecilerin hallerinden en iyi anlayan insanlardır. Suriyeli mülteciler içinde bir iki yanlış yapanlar olabilir. Ancak bunlar münferit olaylardır, tüm Suriyeli mültecilerin suçlanmasını gerektirmez. Birileri çıkıyor, sosyal medyada: “Suriyeliler gitmeli öyle mi, o halde Gürcüler, Arnavutlar, Boşnaklar da sürülmeli” gibi hiç hoş olmayan ve son derece tehlikeli bir mesaj atıyor. Bunu yapan topluma mal olmuş bir gazeteci.

Belki kötü niyetli değil ama herkes çok iyi düşünecek ve ne yazdığına dikkat edecek. Allah korusun Balkan insanı ile Suriyelileri ya da Anadolu insanı ile Suriyelileri karşı karşıya getirmek ülkemizde büyük bir ateş yakmak gibidir. Özellikle 15 Temmuz gibi önemli bir günün hemen öncesinde bunları yapmak akla zarardır. Bakınız Sakarya’da Suriyeli hamile bir kadına ve 10 aylık bebeğine saldırıp katlettiler. Onlar namuslarını ve canlarını korumak için ülkemize sığınmışlardı. Onlar bize emanetti. Allah bir daha böyle olayları bize yaşatmasın inşallah. Bu yüzden provokasyonlara karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor, dedi.  
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.