Dünya okyanuslarının karbondioksit emme kapasitesi düşüyor

Dünya okyanuslarının karbondioksit emme kapasitesi düşüyor

İklim değişikliğinin deniz suyunu ısıtması, Atlantik ve Güney okyanuslarındaki 'derin sirkülasyon modellerinin' yavaşlamasına neden oluyor.

Kaliforniya Üniversitesi‘ndeki Irvine Koleji‘nde (ICU) görev yapan iklim bilimi uzmanlarına göre, deniz suyunun iklim kaynaklı ısınması Atlantik ve Güney okyanuslarındaki “derin sirkülasyon modellerinin” yavaşlamasına neden oluyor ve bu süreç devam ederse, okyanusun karbondioksiti atmosferden çıkarma yeteneği ciddi şekilde sınırlanacak, bu da küresel ısınmayı daha da şiddetlendirecek.

Nature Climate Change‘de yayımlanan yakın tarihli bir çalışmada, araştırmacılar üç düzine iklim modelinden tahminleri analiz ettiler ve her iki okyanustaki “devrilme sirkülasyonunun” 2100 yılına kadar yüzde 42’ye kadar yavaşlayacağını, hatta su akımının Güney okyanusunda 2300’e kadar tamamen durabileceğini buldu.

atlantic20100325.jpg

ICU’da dünya sistem bilimi üzerine çalışan Prof. J. Keith Moore, "Bir dizi iklim senaryosu ve 36 dünya sistemi modelinde elde edilen tahminlerin analizi, kontrolsüz küresel ısınmanın okyanusun derin dolaşımının durmasına yol açabileceğini gösteriyor. Bu, karadaki buz tabakalarının tamamen erimesine benzer büyüklükte bir iklim felaketi olacaktır" dedi.

OKYANUS SİRKÜLASYONU NASIL İŞLER?

Atlantik’te ılık su yüzeyde kuzeye doğru akarken soğuyor ve buharlaşarak onu daha tuzlu ve yoğun hale getiriyor. Bu daha “ağır su” derin okyanusa gidiyor ve deniz ekosistemlerinin temeli olan besinleri derinliklerden taşıyarak sonunda tekrar yükseldiği güneye doğru ilerliyor.

Tüm dünyayı kapsayan okyanus sirkülasyonu, atmosferik karbondioksitin işlenmesi için de hayati önemdi. Deniz suyu ve hava arasındaki fiziksel ve kimyasal etkileşim -Moore ve meslektaşlarının “çözünürlük pompası” olarak adlandırdığı şey- CO2’yi okyanusa çekiyor. Okyanus sirkülasyonu bir miktar karbonu gökyüzüne geri gönderirken, net miktar okyanusun derinliklerinde tutuluyor.

Ek olarak, fitoplanktonlar fotosentez ve karbonat kabukları oluştururken CO2 kullandığından bir “biyolojik pompa” oluşuyor. Planktonlar ve daha büyük hayvanlar öldüklerinde batar; yavaşça ayrışır ve derinlere karbon ve besin salarlar. Bunların bazıları dolaşım ve yükselme ile geri gelir, ancak bir kısmı dalgaların altında kalır.

Moore, “Okyanus dolaşımındaki bir kesinti, onun atmosferden karbondioksit alımını azaltacak, sıcak iklim koşullarını yoğunlaştıracak ve uzatacaktır. Zamanla deniz ekosistemlerini destekleyen besinler derin okyanusta giderek daha fazla sıkışıp kalacak ve bu da küresel okyanusun biyolojik üretkenliğinin azalmasına yol açacaktır” diye konuştu.

Moore’a göre insanların, fosil yakıt yakma, yanlış arazi kullanım uygulamaları ve diğer faaliyetler yoluyla havaya yayılan CO2’nin bir kısmının çıkarılmasına yardımcı olmak için çözünürlük pompasına ve biyolojik pompaya ihtiyacı var: “Analizimiz, sera gazı emisyonlarını şimdi, hemen azaltmanın, gelecekte derin sirkülasyonun tamamen yok olmasını önleyeceğini gösteriyor.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.