"Dünyanın en yüksek faizi ile borçlandık"

"Dünyanın en yüksek faizi ile borçlandık"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye yol ayrımındadır. Ya kavgayı seçeceğiz ya barış ve huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Faiz lobisi oyununu oynadı işte. Faizleri yükseltti. Dünyanın en yüksek faizi ile borçlandık işte" dedi.

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önemli satır başları;

“Türkiye’nin içeride ve dışarıda politikaları ne olacak? Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri gelecek için planlama yapar. Hızla gelişen dünya  içinde Türkiye hızla nasıl bir yere gelecek. Devlet Planlama Teşkilatı vardı, kapatıldı o. İnsani gelişme ve bilgi politikaları kurumu kurmak zorundayız. Devlet bakidir hükümet geçicidir. Devletin önümüzdeki 40 yıl nereye gideceklerini devlet bilmesi lazım. Devlet dediğimiz kurumun sürekli çıtasını yükseltmesi lazım. Yapacağımız işlerden birisi madem ki Türkiye’nin geleceğini planlamamız gerek ne yapmamız lazım?

Bu ülkenin tasarruflarını betona yönlendirirseniz Türkiye bilişim çağını kaçırır. Üretime yönlendirirseniz ne yapacaksınız? Herkes her istediğini yapacak mı? Devlet geleceği planlamak zorundadır. Katma değeri yüksek ürün üretmezseniz Türkiye’nin gelecekte yeri yoktur. Cep telefonu gibi mesela. Katma Değeri Yüksek ürünü üretmek için üniversiteler bilgi üretecek. Bizim inancımızın gereği de budur. Ramazan ayındayız. Bilgi de bizim inancımızın bir gereği. Sevgili peygamberimizin ‘ilim Çin’de olsa bile gidiniz( sözü sadece günümüzün değil yüzyılların sözüdür. Hz. Ali ‘bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyor. Bunları yapmak zorundayız.

Biz ufku geniş bir partiyiz. 21’nci yüzyıldan bakıp 22’inci yüzyılı görmek zorundayız. Aksi halde Türkiye kaybeder. Hangi OSB’ye gitsem söyledikleri cümle şu nitelikli ara eleman bulamıyoruz.

Eğitimi iyi şekillendirmezseniz tohlumi geriye götürür. Katma Değeri yüksek ürünleri üreten üreticilere özel teşvik gelmesi lazım. İzleyeceğiniz teşvik politikasında vergi ve teşvikini ödeyen kişiye bir yıl süreli sıfır faizli para verirseniniz o kişi zamanında vergisini öder kredisini alır. Vergi ve sigorta primini alırsa devlet karlı çıkar. Ufku dar olan bir siyaset anlayşıının bizi yönetmesi freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz.


Kendisin yakan çiftçi işsiz, intihar eden sanayici var. Hiç rantiye sınıflarından kendisini yakan birini duydunuz mu? Ekonomiyi rantiyecilere teslim etmişseniz Türkiye’nin büyüme şansı yoktur. Konya’dan küçük Hollanda Türkiye’den fazla ürün ihraç ediyorsa oturup düşünmek lazım. Anadolu’nun içi boşalıyor. Buraya kaç yıldır söz verildi havalimanı yapılmadı bilmiyorum. Burası Anadolu’nun kalbidir. Dünyanın en eski ama halen çalışan barajı Çorum’dadır.

Alman’ı Fransız’ı biliyor buranın ne kadar değirli olduğunu turizm açısından ama burada yaşayan vatandaş bilmiyor.Şu baraj var ya şu baraj burada yüzyıllardır çalıyor diyecekler ve dünyaya Çorum’u tanıtacaklar. Her şeyi İstanbul’a Ankara’ya yapalım. Peki buranın ne suçu var?

4 milyon 210 bin kişiye ek istihdam yaratmak zorundayız. Üniversiteyi bitirmiş yıllarca işsiz olan bir gence siz neyi anlatacaksınız? Türkiye’de 17 milyon yoksul var. Yoksullara yardım bazen onları teşhir edilerek yapılıyor. Biz ne yapıyoruz kadının banka hesabına ayda 1000 lira yatırılacak. Kadın gidip ne istiyorsa alacak. Onu teşhir etmenin bir anlamı yoktur.

1 milyon 644 bin emekli düşük maaş alıyor. Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak. İşveren üzerende de bir yükün olmamasına izin vermeyeceğiz. Kaynak yok diyorlar. Son 15 yılda faiz lobisine 151 milyar 54 milyon dolar ödeniyor. İçeride 687 milyar 157 milyon lira. Tefecilere bu parayı kim ödüyor. Biz ödüyoruz. Teneffüs ettiğiniz hava hariç her şeye vergi verirsiniz.

Türkiye yol ayrımındadır. Ya kavgayı  seçeceğiz ya barış ve huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Faiz lobisi oyununu oynadı işte. Faizleri yükseltti. Dünyanın en yüksek faizi ile borçlandık işte. İş dünyasının, kimsenin can ve mal güvenliği yok. Bir kararname çıkarır avukatınız bile sizin neden tutuklandığınızı bilemez. Paranız varsa çıkıyorsunuz, bir siyasi partinin başkanı mahkemeye hakim mi tayin edebilir? Öyle bir noktaya geldik ki komşumuzun yaşam tarzını sorgular hale geldik. Savaş meydanlarından gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk savaş zorunlu olmadıkça cinayettir diyor.”

Kaynak: Sözcü

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.