Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer soru önergesinde, “Dünyada enerji amaçlı olarak tanımı yapılan bitkilerin ülkemiz tarımına kazandırılması kapsamında yapılan çalışmalar hangi aşamadadır? Bu çalışmalar hangi illerde denenmektedir? Hangi ürünler bu bağlamda değerlendirilmektedir?” şeklindeki sorularına yanıt istedi. 

Gürer’in önergesini yanıtlayan Bakan Pakdemirli, “Enerji Bitkileri Tarımı Araştırma Merkezinin” 2012 yılı başında, enerji bitkileri tarımı konusunda ülke genelinde yetiştirme ekolojilerine uygun bitkileri belirlemek, arazi varlığımızı etkin kullanabilmek amacıyla faaliyete başladığını bildirdi. 

ENERJİ BİTKİLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİNİN FAALİYETLERİ

Bakan Pakdemirli, Enerji Bitkileri Tarımı Araştırma Merkezinde; her türlü tarımsal atık ve artığın biyodizel, biyoetanol ve biyokütle olarak değerlendirilebilme imkânlarının araştırılması, bitkisel ve hayvansal yağlardan biyodizel elde edilmesi ve elde edilen biyodizelin standartlara uygunluğunun belirlenmesi, biyoyakıtların gıda fiyatları üzerine baskı yapmasını engelleyecek çalışmaların yapılması, biyokütle elde edilen bitkilerin tarımı ve bu materyallerin briket veya peletlenerek yakıt olarak kullanımına yönelik çalışmaların bulunduğunu ifade etti. 

Araştırma Enstitüleri tarafından yürütülen ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen ve çiftçilerin kullanımına sunulan, tane verimi ve yağ oranı yüksek, hastalıklara dayanıklı ve geniş adaptasyon yeteneğine sahip yeni çeşitlerin geliştirilme çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Pakdemirli, Aspir, Kolza, Ketencik, Hardal, Dallı Darı ve Tatlı Sorgumun bu bağlamda çalışılan bazı bitkiler olduğunu kaydetti. 

DEĞERLENDİRİLEN BİTKİLER 

Kolza, Aspir ve Ketencik bitkilerin ülkemizde değerlendirilen bitkiler olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, bu bitkilerle ilgili olarak şu bilgileri verdi: 

“Kolza: Kolza konusunda, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Koordinatörlüğünde, Trakya TAE ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüleri çalışmalarını sürdürmektedir. Kolza bitkisinde toplamda 2 çeşit Trakya TAE tarafından tescil ettirilerek çiftçilerin kullanımına sunulmuştur. Ülkemizde yerli olarak ilk tescilli çeşidimiz “SÜZER” kışlık kolza çeşididir. Tescil ettiren kurum ise Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsüdür. En fazla ekiliş gösteren alanlar, Trakya Bölgesi, Akdeniz Bölgesi (Çukurova) ve Ege Bölgesi olarak sıralanmaktadır.

Aspir: Bahri Dağdaş UTAEM tarafından 1 adet, Tarla Bitkileri Merkez AEM 1 adet ve Trakya TAE tarafından 3 adet (1 tescilli-1 üretim izinli) olmak üzere toplamda 5 adet çeşit geliştirilmiş olup, çiftçilerimizin kullanımına sunulmuştur. Aspir tarımı marjinal tarım alanlarında olmak şartıyla Türkiye’nin %96’sında yapılabilir durumdadır. Geliştirilen bu çeşitler sayesinde ülkemiz Aspirtohumluk ihtiyacının tamamını yerli kaynaklardan sağlanmaktadır. 

Ketencik: Tarla Bitkileri Merkez AEM tarafından 1 çeşit geliştirilerek çiftçilerin kullanımına sunulmuştur. Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün geliştirmiş olduğu “Arslanbey” çeşidinin üretimi yaptırılmaktadır.”

KETENCİK EKİMİNİN UYGUN OLDUĞU İLLER

Bakan Pakdemirli’nin verdiği bilgiye göre, ketencik bitkisinin ekiminin uygun olduğu iller şunlar: Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Batman, Iğdır, Kilis, Osmaniye…”

GÜRER: “KULLANILMAYAN TARIM ARAZİLERİ DEĞERLENDİRİLEBİLİR”

Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise soru önergesine verilen yanıtla ilgili değerlendirmesinde, ülkemizde sürdürülebilir enerjinin sağlanabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarına önemli ölçüde ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Bu konuda ülkemizin yeterli potansiyele sahip olduğunu anlatan Gürer, “Önemli olan bu potansiyeli iyi değerlendirmektir. Enerji tarımı için daha çok yatırım yapmak, bu alanda faaliyet gösteren üreticilere koşulsuz destek sağlamak gerekir. Hammadde ihtiyacını yerli kaynaklardan sağlayabilecek coğrafi şartlarımız olmasına rağmen ne yazık ki bu konuda da ithalata yönelik bir politika izlenmektedir. Kullanılmayan tarım arazilerini tarımsal enerji açığının giderilmesi için  ürün yetiştirir kılabiliriz ” şeklinde konuştu.