FARKLI ROTALAR-KOTOR

Selamlar Medya Ege ailesi. Gündemden uzak motivasyonu yüksek enerji dolu bir yazı dizisine hazır mısınız? Sizlere birkaç hafta sürecek bir yazı serüven hazırladım. Avrupa’da gidebileceğiniz en değişik en enteresan ve en popüler yerler neresi? Ve buralara nasıl gidebiliriz? Hangi ülkeler vizesiz gidilebilir hepsini sizler için hazırladım. Eğer gününüz mutlu bir şekilde başladıysa hiç bozmayın ve kahvenizi alıp yazdıklarımızı not almak için kendinizi hazırlayın.
kotor-1-001.jpg
Yukarıda gördüğünüz yer neresi diye tahminlere başladıysanız sizi fazla yormadan hemen açıklayayım. Burası Avrupa’nın en eski mimarisini içinde barındıran etrafı dağlarla çevrili ve Adriyatik denizine kıyısı olan Karadağ’ bağlı Kotor şehri. Listemdeki ilk sıralarda yer alan Kotor planlarınıza dahil etmek isteyeceğiniz çok şirin bir ortaçağ kasabası. Kotor Körfezinde bulunan ve Kotor Belediyesi tarafından yönetilen 14.000 kişilik tarihi bir kasaba. Şimdi neden buraya öncelik vermeliyiz bunu size açıklamak istiyorum.
kotor-2-001.jpg
Kotor Karadağ’a bağlıdır. Böyle olduğu için Türk vatandaşlara vize uygulaması istemiyor. Yani pasaportunuz varsa Karadağ’a inip burayı rahatça gezebilirsiniz. Hal böyle olunca bir çok Türk için hedef haline gelmiş bir lokasyon. Buradaki Türk turistlerin sayısı oldukça fazla. Kotor’a geldiğinizde aslında İtalyan esintileri hissetseniz bile bir çok noktada Osmanlı etkilerini görmeniz mümkün. Kotor uzun yıllar Venediklerin himayesinde hüküm sürmüş bir liman kasabasıdır. Bunun sonucu olarak mutfağı genelde İtalyan yemekleri ağırlıklı. Kale surlarının neden bu kadar yüksek olduğuna gelince sebebi malum Osmanlı Devleti.
kotor-3-001.jpg
Şimdi olası Kotor gezinizde nereyi gezmeliyiz bunlara sırasıyla bir bakalım. Öncelikle Kotor diğer tüm mimarisi bozulmamış şehirler gibi iki bölümden oluşuyor. Birisi eski şehir diğer yeni şehir. Tabiî ki biz Eski Kotor’u gezmeliyiz. Dar sokaklar, taştan yapılmış kafeteryalar, butikler, şarap mahzenleri ve en önemlisi yukarıdan kuşbakışı görebileceğiniz mükemmel bir körfez manzarası. Yılın her ayında buraya gemi yoluyla gelebileceğinizi de unutmayın. Dediğim gibi vize yok. Sadece pasaport ile seyahat edebilirsiniz.
foto-4kampana-kulesi-001.jpg
Yukarıda gördüğünüz yapının adı Kampana Kulesi. Yapılma amacı dönemin istilacılarından şehri korumak için şehrin kuzey girişine yapılmış harika bir yapı. Kampana Kulesi’ni gezerken şehrin en can alıcı noktalarını da görmeniz mümkün. Bizans zamanında yapılan surlar dönemin ihtişamını gözler önüne seriyor. Unesco’nun dünya mirasları listesine aldığı Kotor şehri bu tip yapıların oldukça sık görüldüğü bir dalmaçya şehridir.
foto-5kotor-kadetrali.jpg
Şehrin göbeğine geldiğinizde ise sizi Kotor Katedrali karşılıyor. Bu yapının iki adet kulesi bulunuyor. Üzerinde yapılış tarihleri görünüyor. En son kule,2009 yılındaki depremden sonra inşa edilmiş. 800’lü yıllarda Venedikli bir tüccar kutsal emanetleri şimdiki İstanbul’dan yani Konstantinapolis’ten satın alarak bu kiliseye bağışladığı söylenir. Bunların dışında şehrin giriş kapıları, Sveti Luka Kilisesi, saat kulesi ve tabi kuşbakışı seyretmeye doyamayacağınız muhteşem güzellikteki Kotor Körfezi. Bir tarafta dağlar diğer tarafta sessiz sakin Adriyatik. Artık gerisini siz düşünün.
Haftaya yeni bir rota çizmek için Medyaege’de kalın. Soru ve görüşleriniz için ssaryana54@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun…

Önceki ve Sonraki Yazılar