FETO’yu ilk orada gördüm!

FETO’yu ilk orada gördüm!

Ali Eyce yazdı...

Yıl 2012

İzmir Adalet Sarayı’nda gazetemin yargı muhabiri olarak görev yapıyorum. 

Gazeteci olarak gündeme düşen haberlerin, yargı ayağındaki gelişmelerini, bilgilerin topluyor ve gazeteme haber olarak gönderiyordum.

O dönem halen FETO’dan cezaevinde mi bilemiyorum Durdu Kavak, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı.

İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Ekipleri, dönemin emniyet müdürü, bugün FETO suçundan 11 yıl hapis cezası alan Ali Bilkay’ın talimatıyla ‘Askeri Casusluk’ operasyonunu başlattı.

Emniyete operasyonu yapma yetkisini veren hukuki merci ise yine FETO suçundan halen cezaevinde mi bilemiyorum dönemim İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Haydar.

Operasyonun ayrıntıları emniyette bekleyen gazetecilere verilirken, hukuki dayanaklarıyla ilgili olarak adliyede operasyonu yönetenlere ulaşmaya çalıştık.

Bir operasyon var ama nedir, ne değildir, nereye kadar belge ve bilgi vardır bunları bulmak, okuyucularımızla, kamuoyuyla paylaşma derdindeydik.

Operasyonu yöneten eski Başsavcı Vekili Ali Haydar’dan bilgi olmak için Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı muhabiri ve gazete çalışanı gazeteci olarak bir de ben odasının kapısında bekledik. 

Ali Haydar’ın korumaları uzun bekleyişten sonra başsavcı vekili odasına bizleri davet ettiler.

Girdiğimizde Ali Haydar, çok sakindi.

Ajans muhabiri arkadaşlar, operasyonun ayrıntılarıyla ilgili bilgiye ihtiyaçları olduğunu söylediklerinde, sanki operasyonu yaptıran, hukuki dayanakları toplayan o değilmiş gibi, ‘Arkadaşlar emniyetten açıklamalar yapılmış. Basında okuduğunuz gibi operasyon’ dedi.

Basın olarak bizlere, basının yazdıklarını kaynak göstermesi operasyonu yöneten kişi olarak, operasyondan bi haberdar olduğunun ilk işaretiydi.

Ajans muhabiri arkadaşların soruları bittiğinde, sessizlik içinde kaldığında kafamda sormak istediğim, operasyonun en önemli unsuru olduğunu düşündüğü soruyu sordum.

‘Sayın Başsavcım, bu operasyonun adına ‘Askeri Casusluk’ operasyonu deniliyor. Casusluk yapmanın Türkçe anlamı, devlete ait gizli bilgileri ele geçirip, bir başka devlete maddi veya manevi belli ederler karşılığından vermektir. Bu operasyonda gözaltına alınanlar, devlete ait hangi gizli bilgileri, kimlere ve ne karşılığı vermişler’

Sorum gayet net, cevabın da gayet net olması lazım ki, bu operasyonun Askeri operasyon,  Casusluk operasyonu olduğuna önce ben, sonra kamuoyu inanabilsin.

Operasyonu yöneten eski başsavcı vekili Ali Haydar, sorumu net almamak için değil, ne cevap vereceğini düşünmek için biraz durdu ve, ‘Arkadaşlar bu operasyona askeri casusluk operasyonu ismini biz vermedik. Siz basın mensupları öyle yazmışsınız. Burada casusluktan çok, devlete ait gizli bilgileri elde bulundurmak var’ dedi.

Operasyonu yöneten dönemin Cumhuriyet Başsavcı vekili Ali Haydar, kendi ağzından operasyonun casusluk operasyonu olmadığını sözlü olarak itiraf etti. Biz basını da öyle yazmayı tercih ettiğini söyleyip, suçlayarak.

Sonra bu operasyonun iddianamesi yazıldı, davası açıldı ve duruşmaları yapıldı.

Operasyonun adı gibi ‘Askeri Casusluk Davası’

FETO’yu ilk orada gördüm.

Bugün de o sorduğum sorunun net cevabını değil, sonuçlarını görüyorum.

Soruşturmayı yürüten savcılar ya cezaevinde, ya savcılıktan atıldılar.

Soruşturmayı gerçekleştirin emniyet görevlileri, hem görevlerinden atıldılar, hem cezaevine girdiler, hem de hapis cezaları aldılar.

Bu köşe yazımı, Askeri Casusluk Davası sürerken haberlerini yaptığım, gözyaşları içinde adalet arayan davanın iki tutuklu genç insanına adıyorum Narin Korkmaz ve genç astsubay Davut Yıldız’a.

Dürüstlük pahalı bir mülktür. Ucuz insanlarda bulunmaz.
Hz. Ömer

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.