Foça'nın biyoçeşitliliği kayıt altında

Foça'nın biyoçeşitliliği kayıt altında

Türkiye'nin önemli doğal ve tarihsel sit alanlarını da içeren, Özel Çevre Koruma Bölgesi nitelikli ilçesi Foça’nın Karasal Biyolojik Çeşitliliği, bilimsel bir araştırma projesiyle ortaya konularak kayıt altına alındı.

Foça Reha Midilli Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya çeşitli üniversitelerden bilim insanları ile birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Foça Kaymakamı Mehmet Türköz, Belediye Başkan Yardımcısı Yasin Tercanlıoğlu, bazı daire ve şube müdürleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar da katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Yasin Tercanlıoğlu çalışmalar için yetkililere ve bilim insanlarına teşekkür etti.

Foça Kaymakamı Mehmet Türköz’de araştırma sonuçlarının Foça ve ülkemize hayırlı olmasını diledi. Ülkemizin her yerinin birbirinden değerli olduğuna vurgu yapan Mehmet Türköz; "Dört milyar yıldan fazla yaşlı dünyamızda, kadim coğrafyamızda kadim medeniyetler yaşamış. Focamızda bu medeniyetlere ev sahipliği yapan ilçelerimizden birisi. Bilinen dört beş medeniyetin yaşadığı bir ilçede yaşıyoruz. Gökyüzü altındaki en güzel yerde yaşıyoruz ve kıymetini bileceğiz. Doğusu: batısı Didim’i, Kars’ı, Diyarbakır’ı, Trabzon’u her taraf birbirinden güzel. Özel koruma konusu gerçekten önemli bir konu. Ekonomiden sonra hükümetlerimizin ele alması gereken önemli konu. Çevre, çevre, çevre. Çevre olmadan olmaz. Foçada bir turizm şehri, Turizm için üç gerekli unsur var. Bir tarih, iki çevre, üç insan. Sürdürülebilirliğin temeli bu. Bu konuda yörede yaşayan insanlarımıza öncülük etmek gerekiyor. Foçanın bu çalışma sayesinde daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum" dedi.

katilimcilar-2.jpg

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar ülkemizde korunmaya değer birçok alan olduğunu, bunların ve doğal kaynakların korunması için birçok çalışma yürütüldüğünü söyledi. Dr. Beyhan Oktar; "Avrupa ve ortadoğunun en zengin biyolojik çeşidine sahip bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunu bizlere hatırlatan bir projemizin daha tamamlandığını sizlerle paylaşmanın gurur ve sevinci içerisindeyiz. Bilindiği üzere korunan alanlar sağladığı ekosistem hizmetleriyle sosyoekonomik hayata değer katmakta, genetik çeşitliliğin gelişmesine imkan sağlayarak birçok doğal değerin üretilmesine katkı sağlamaktadır. Ülkemizde korunmaya değer nitelikte birçok alan bulunmaktadır. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak bir taraftan bu tür alanlara koruma statüsü kazandırırken, diğer taraftan koruma kullanma dengesini gözetmekte doğal kaynakların korunması ve bütüncül olarak yönetilmesi amacıyla çalışmalar yürütmekteyiz. Bu çalışmalar sayesinde ülkemiz oluşturduğu ulusal stratejilerle uluslararası topluma koruma alanlarının önemi noktasında da örnek olmaktadır. Bu sorumluluğun farkında olan Bakanlığımız, sahip olduğu doğal varlıkların gelecek nesillere aktarılması ve doğanın sürdürülebilir bir şekilde korunması amacıyla habitat çeşitliliğini ve bütünlüğünü, biyolojik çeşitlilik ile ekosistem, hizmetlerinin devamlılığını ve çevrenin kalitesinin artırılmasını bir bütün olarak değerlendirmektedir. Bu anlayış ile korunan alanların bütüncül yönetimi için yürütülen projelerimizden elde edilen bilimsel bulgular alanlarımızda koruma kullanma dengesini sağlamak için veri tabanı olarak kullanılmaktadır" dedi.

Dr. Beyhan Oktar şöyle konuştu; "Alandaki en baskın habitat maki ve friganadan oluşmaktadır. Proje kapsamında yapılan çalışmalarda üveyik sınıfından toplam on bir tür kaydedilmiş olup, araştırma bölgesi içerisinde en yoğun popülasyona sahip olan türün yaban domuzu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmayı yürüten bilim insanlarının açıklamalarında Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi ve yakın çevresinde on altı familyaya ait otuz üç kuş türünün saptandığı vurgulanmaktadır.. Sizlere ve bizlere düşen en önemli görev ise bu zengin çeşitliliğe sahip coğrafya korumak ve gelecekte sizlere en doğal haliyle intikalini sağlamaktır."

Konuşmaların ardından program Prof Dr. Özdemir Adızel, Prof Dr. Selami Selvi, Prof.Dr. Can Yılmaz, Prof. Dr. Mehmet Sait Taylan, Prof. Dr. Gülendam Tümen, Prof. Dr. Fatih Satıl ve Doç. Dr. Kubilay Toyran’ın çalışma ve değerlendirmelerinin sunumuyla devam etti.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum