İzmir, her geçen gün büyüyen ve gelişen bir şehir. Körfezin iki yakasında yükselen her yeni proje, bu şehrin ufkunu genişletiyor, siluetine imza atıyor. Ama bazı projeler var ki, sadece bir bina değil, bir dönüm noktası oluyor. İşte Folkart Nova tam da böyle bir proje.

Bugün Folkart Nova’nın örnek dairelerini gezdim. Açık söylemeliyim, gördüklerim sadece bir konut değil, bir yaşam felsefesiydi. Körfez manzarası karşısında nefes kesen o pencereler, ince ince düşünülmüş detaylar, İzmirli bir mimar gözüyle değil, İzmir sevdalısı bir yürekle tasarlanmış gibi. Her bir metrekaresinde emeğin, vizyonun ve cesaretin izleri var.

BİR HAYALİN GERÇEĞE DÖNÜŞÜ

Folkart Vega’dan sonra şimdi Folkart Nova ile İzmir’e bir kez daha değer katılıyor. Mesut Sancak ve ekibi, İzmir’i sadece büyüten değil, güzelleştiren işlere imza atıyor. Türkiye’nin en iddialı rezidans projelerinden biri olarak anılacak Folkart Nova, İzmir’in yeni sembolü olacak.

Bu proje sadece çimento ve betondan ibaret değil. Bir hayalin gerçeğe dönüşü, bir şehrin dünya standartlarında yaşam alanlarına kavuşması. Bu yüzden Nova’nın penceresinden bakarken sadece denizi değil, İzmir’in geleceğini de görebiliyorsunuz.

170 ŞANSLI AİLE, 1 GURURLU ŞEHİR

Kasım ayında 170 aile bu özel yaşam alanına taşınacak. Kim bilir kaç yeni hikâye başlayacak, kaç çocuk bu pencerelerden İzmir’in ışıklarına bakarak hayaller kuracak. İşte bu yüzden Folkart Nova, sadece bir gayrimenkul yatırımı değil; İzmir’in geleceğine bırakılan bir miras.

TEŞEKKÜR VE TEBRİK

Mesut Sancak’a ve bu projede emeği geçen tüm Folkart çalışanlarına gönülden teşekkür etmek gerekiyor. Yıllardır İzmir’in marka değerini büyütüyor, bu kente sadece binalar değil, anıt gibi eserler kazandırıyorlar. Folkart Nova da tıpkı Folkart Towers, Folkart Vega gibi bu şehrin belleğinde yerini alacak.

İzmir’e böyle vizyoner, böyle iddialı ve böyle estetik projeler kazandıran herkese teşekkürler…
Bugün bu şehrin siluetine yeni bir imza atılıyor. Biz de sadece seyirci değil, bu hikâyenin gururlu tanıklarıyız.