"Gazlı ve Şekerli İçeceklere Vergi Uygulansın"

"Gazlı ve Şekerli İçeceklere Vergi Uygulansın"

Çocuklarda dikkat ve davranış bozukluğu yapan şekerli gazlı içeceklerde dünyada tartışılan konu: Vergi

İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin, “Çocuklarda dikkat ve davranış bozukluğu yapan şekerli gazlı içeceklere ülkemizde alkollü içecekler ve sigaraya konulan vergilere benzer şekilde şekerli gazlı içeceklere daha fazla vergi konularak fiyatlarının arttırılması ile tüketimlerinin cazibesi kırılabilir” dedi.

Şekerin birçok sağlık sorununa neden olması nedeni ile kısıtlı tüketilmesi gerektiğini anlatan İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin’ e göre tüm dünyada aşırı şeker tüketiminin getirdiği sağlık sorunları ve çözüm önerileri yoğun olarak tartışılıyor. Bu tartışmalar ile ilgili dünyada son gelinen nokta ve şekerin getirdiği sağlık sorunlar hakkında Prof. Dr. Sezgin çarpıcı bilgiler verdi.  

Şeker tüketiminin azaltılması için yapılan önerilerden pratikte uygulanabilir olanlarından birisi de şekerli gazlı içeceklere daha fazla vergi konmasıdır. Prof. Dr. Sezgin’ e göre ülkemizde alkollü içecekler ve sigaraya konulan vergilere benzer şekilde şekerli gazlı içeceklere daha fazla vergi konularak fiyatlarının arttırılması ile tüketimlerinin cazibesi kırılabilir.


İngiltere’ de, 2 yıl içerisinde artan şişmanlık ile savaşmak için 100 ml’de 5 gram’ dan fazla şeker içeren içecekler için yeni bir vergi alınmasını düşünülmektedir. Çok daha yüksek şeker içeren içeceklerde vergi oranı daha da fazla olacaktır. Fransa, Belçika, Macaristan, Meksika ve İskandinav ülkeleri yıllardır benzer önlemleri almış ve değişen oranlarda başarı elde etmiştir. Benzer uygulamanın başlanması için Avustralya’ da yoğun tartışmalar yapılmaktadır.

Prof. Dr. Canfeza Sezgin, iyi düzenlenmiş bir vergi sistemi ile şeker kullanımının düşürebileceğini hatta içecek endüstrisinde daha sağlıklı yeni formülasyonlar oluşturulmasının teşvik edilebileceğini belirtti.

Bununla birlikte bu önlemler meşrubatları daha az zararlı hale mi getirir yoksa şeker yerine tatlandırıcıların kullanılmasını tetikleyerek daha da kötü hale mi getirir, orası bilinmiyor. Buna ek olarak, Danimarka’da şekere vergisi girişimi ciddi anlamda başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

ŞEKER İLE İLİŞKİLİ SAĞLIK PROBLEMLERİ

Madem öyle, neden şeker, neden yiyeceklere katıldığında bu kadar zararlı hale geliyor? Prof. Dr. Canfeza Sezgin, şekerin sağlık için zararlarını şöyle sıraladı:
Bazı tahıl ve sütün de içerisinde bulunduğu yüksek şeker içeren beslenme alışkanlıkları “Insulinotropik” olarak adlandırılmakta ve IGF-1 değerlerini yükseltmektedir. Yüksek IGF-1 değerleri kalp-damar hastalıkları, diyabet, bazı kanser türleri ve hatta yaşa bağlı kas kaybı gibi hastalıklardan sorumludur.

Ek olarak, şekerin glikasyon olarak da adlandırılan protein ve yağlara karışmaya eğilimi vardır. Cilt ve damar yapısının esnekliğini sağlayan kollajen proteini, şeker birikimine en hassas proteinlerden birisidir ve bu geri dönüşü olmayan cilt kırışıklıklarına, damar sertleşmesine ve hatta organ hasarına neden olabilir.
Tüm bunlar sadece bilgide kalmayıp insanların hayatını da etkilemektedir. Örneğin, 21 ülkenin içinde olduğu epidemiyolojik bir çalışma, şekerin meme kanseri açısından özellikle yaşlı kadınlarda risk faktörü oluşturduğunu göstermektedir. Yüksek şeker içerikli beslenme biçimleri kadınlarda insülin direncini yükselmesi ile birlikte pankreas kanseri riskini arttırmaktadır. Kanser riskini azaltmak için şeker tüketimi önlenmelidir.


Kanser ve kalp-damar sorunları gibi hastalıkların gelişmesindeki anahtar mekanizma vücutta serbest radikallerin oluşmasıdır (antioksidanlar serbest radikallere karşı savaşmamızda yardımcı olur). New York State Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma fazla şeker kullanımının sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikal oluşumunu arttırdığını raporlamıştır. 75 gram glikoz içeren 2 kutu kolaya eşdeğer içecekleri tüketen yetişkinlerin kanlarındaki serbest radikal miktarları ilk bir saat içerisinde önemli ölçüde artmış ve 2 saat içerisinde 2 katına çıkmıştır. Aynı zamanda serbest radikal oluşumunu tetikleyen enzim oranında da artış gözlenmiş ve E vitamini seviyesinde de % 4’ lük bir düşüş meydana gelmiştir.

ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ YAPIYOR 

Bir başka çalışmada, 10 sağlıklı kişide farklı miktarlarda şeker içeren çeşitli gıdaların hastalığa neden olan işgalcilerle savaşan beyaz kan nötrofillerin fonksiyonları üzerindeki etkisi incelenmek üzere değerlendirmeye alınmıştır. 100 gram şeker glikoz, sükroz, bal (6 çorba kaşığı bal) ve portakal suyu (5 su bardağı) formlarında alındığında bakteriler üzerinde etkili olan nötrofillerin felç olduğu görülmüştür. Bu miktar şeker gazlı içeceklerin 1 litresinde bulunur. Şekerli içecek olarak taze portakal suyu mu gazlı içecek mi diye sorulduğunda ise içerdiği doğal maddeler ile yararları olan taze meyve suyunu tüketmek daha mantıklıdır.

Çocuklarda şekerli içeceklerin dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neden olduğu, tüketimi arttıkça çocuklarda riskin de arttığı gösterilmiştir. 3-8 yaş arasındaki çocuklarda renklendirici veya koruyucu ek katkı maddeleri içeren gıdaların çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neden olduğu gösterilmiştir. Şekerli gazlı içeceklerin tüketiminin azaltılmasına yönelik tedbirler, geleceğimiz olan çocukların yaşam kalitesini arttırırken kariyer yolunun önünü açabilir.

Sonuç olarak, gıda veya içeceklere şeker eklenmesinin her yaş için fark edilebilir negatif etkileri vardır. Vergi konması gibi alınabilecek bazı önlemlerin zararından çok yararı olacaktır. Ayrıca su gibi kalori içermeyen sağlıklı içeceklerde verginin azaltılması da ek fayda sağlayabilir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.