Sosyal medya üzerinden matbu paylaşımlar eminim hepinizin dikkatini çekti.

Facebook’a uyarı mesajları, WhatsApp’a dikkat mesajları, en güvenilir alan mesajları, tarihler, saatler, fotoğraflar, bilgiler vs.

O rahat rahat kullanılan, rahat rahat hakaret edilen, rahat rahat dolandırıcılık, sahtekarlık, gösteriş vs yapılan sosyal medya da şimdi rahat rahat korktuğumuzu dile getiriyoruz.

Korkunun ecele faydası yok da, bu korkunun kaynağı nedir onu anlamakta güçlük çekiyorum.

7 yaşındaki Selim kardeşin sosyal medya üzerindeki bilgilerinden neden korkar onu anlamakta güçlük çekiyorum.

70 yaşındaki Asiye teyze, sosyal medyasındaki bilgilerinden neden korkar onu anlamakta güçlük çekiyorum.

Ortam zaten yeterince yalan ve sanal.

Ortam zaten, güzel bir kadın resmini bakıp, kendisine arkadaş olarak ekleyip, sonra mesajlarla taciz eden erkeklik dürtüleriyle dolu. 

Ortam zaten,  kaşını gözünü değiştiren, boyunu bozunu karıştıran,  giyimine kuşamına dikkat etmeyen bir sürü sahte fotoğraflarla dolu.

Ortam zaten, lafını sözünü bilmeyen, doğrusunu eğirişini anlayan, okumasını yazmasını bilmeyen bir sürü aklı eksiklerle dolu.

Ortam zaten, adını sanını bilmediğimiz, yediğini içtiğini görmediğimiz ve hatta yaşadığına dair hiç emare olmayan sahte sanal kişilerle dolu.

Bunun içinde bir kahve içen, kitap okuyan fotoğrafınızı paylaşmaktan, ‘Nasıl, iyi misin, gelecek misin?’ mesajlarınızla neden bu kadar çok korkarsınız.

Sanırım salgın nedeniyle evde kalınca fazlasıyla Amerikan eksenli aksiyon filmleri seyreder olduk.

Herkes, herkesi casus, gizli işler çeviren, sahtekâr, dolandırıcı, ahlaksız, suç örgütü üyesi ve hatta terörist sanır oldu.

Bu kadar sosyal korku içinde olmayın!

Tedbirli olun yeterli!

Sosyal medyada hiç tanımadığınız insanları arkadaşım çok olacak diye eklemeyin, güzel yüze, güzel söze inanıp, şehvet duygularınıza kapılıp, sohbetlere girmeyin yeterli.

‘Tedbir senden,  tevekkül (takdir) Allah’tan.