Ağustos böceği gibi bütün yazı, yani 4,5 yılı lak-lakla geçiren başkanları aldı bir telaş....
Bir hizmet aşkı bir hizmet aşkı görmeyin gitsin..

Açılışlar, ihaleler, toplantılar, falanlar filanlar

Peki sormazlar mı adama 4,5 yıldır neredeydin diye...

Sabah sabah baktığım gazetenin birinde koca bir sayfa ihale ilanı gördüm...

Kim nereye ne yapıyor diye baktım... Karabağlar Belediyesi...

Ne yapıyor dersiniz, acil bir hizmet mi?

Hayır...

Genelde başkanların hizmete ilk geldikleri yıl değilse bile en geç ikinci yılında start vermeleri gereken bir hizmet...

Hizmet binası yapımı...

Bugün Ekim'in 15'i...

Şurada kaldı Kasım, Aralık, Ocak, Şubat

Mart'ı saymayın zaten...

Daha ihaleye çıkıyorsun, ne zaman ihale tamamlanacak

İtirazlar vs...

Ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecek...

Diyeceksin ki kurumların devamlılığı esastır...

Amenna... Öyledir.

Peki, bu hizmet binasını senin yapmayacağın belli, bunu borç olarak kendinden sonraki Başkana bırakacaksın o da belli...

Peki bunu seçim propagandası olarak kullanıp, ben şunu yaptım, bunu yaptım diyecek olan kim?

Tabiki de sen...

Yani kendin yapmayacağın, parasını ödemeyeceğin bir hizmet üzerinden seçim propagandası yapacaksın.

Yaptığın hizmetlerin kalitesini Uzundere rekreasyon alanından gördük, Karabağlar'ın bilmem kaç milyon lirası çöp olup gidiyor. 

Borç temizlemeye geldim demiştin, Karabağlar Belediyesi'ni 65 milyon TL borçla alıp, halihazırda 195 milyon borçla bırakacaksın ve kayda değer bir hizmet de ortaya koyamayacaksın...

Ama iş propagandaya geldiğinde, esip gürleyeceksin...

SAYIN KILIÇDAROĞLU LÜTFEN 'CEKETİNİZİ KOYMAYIN' ADAM KOYUN!

Daha önce de yazdım, CHP'nin 'ceketimi koysam seçilir' muhabetinden vazgeçmesi lazım.

İzmirlinin mecburiyetini bu kadar kötü kullanmaması lazım...

İzmirlinin iyi niyetini bu kadar ucuza harcamaması lazım. 

Umuyorum CHP Genel Başkanı ve üst yönetimi bu dönemden dersini çıkarmıştır da İzmirliye gerçekten yakışır isimlerle İzmir'de yoluna devam eder...

Bakın bunu karalamak için söylemiyorum, benim yazılarımı takip edenler, başkanların partisine değil, yaptıkları hizmete baktığımı bilirler.

İzmirlinin CHP'ye mecburiyeti; siyaseti o kadar kolaylaştırmış ki, daha alkolle sorununun çözememiş birini bir başka ilçeye başkan yapıyorsun...

O başkan 5 yılda alkolle vedalaşmayı beceremiyor, el altından 'başkan tedavi görüyor, alkol sorunu bitiyor' haberleri yayılıyor.

Ama bakıyorsun o Başkan hep aynı, değişen bir şey yok.

Diyorsun ki herhalde bu alkolle mücadeledeki vasat duruşunu görmüş ve yeniden Başkan Adayı olmayacak...

Ama hiç de öyle bir şey yok...

Başkan çıkıyor, aslında bırakacaktım ama birilerine çok kızdım bir daha adayım diyor. 

Yapmayın, etmeyin, ayıptır, günahtır...

İzmirlinin bu iyi niyetini bu kadar hor kullanmayın...

Şu kentin vizyonuna uygun, hizmet üretme kapasitesi yüksek adaylar gösterin.

İzmirli hiç bir zaman CHP'nin sırtına yük olmadı, CHP de artık İzmirlinin sırtına yük olmaktan vazgeçsin...