Teknolojik gelişmeler her alanda olduğu gibi diş tedavisi alanında da önemli fırsatlar sağlıyor.

Eskisi gibi eksik bir dişi yeniden üretmek, kaplama yapmak ya da kırılan bir dişi tamamlamak gibi günlerce süren tedavilerin şimdilerde tam da dijital çağa uygun bir alternatifi olduğunu paylaşan Diş Hekimi Arzu Tekkeli, “Üç boyutlu ağız tarama cihazı CAD-CAM, yani bilgisayar destekli diş tasarımı ve üretimi ile aynı gün içinde dişiniz neredeyse sıfır hata payıyla, uzun ömürlü malzemelerle üretiliyor ve ağız içindeki yerini alıyor” dedi.

"HER ŞEY BİR SAATTE TAMAMLANIYOR"

Bilgisayar destekli diş tasarımında kamerası olan küçük bir cihazın önce ağız içini taradığını anlatan Tekkeli, “Üç boyutlu yazıcı teknolojisindeki sistemle çalışarak, tüm ağzın ve dişlerin birebir taramasını yapıyor ve elde ettiği görüntüleri aynı anda bilgisayara aktarıyor. Hastanın da görüşleri alınarak değerlendirilen görüntülerle üretilecek diş tasarlanıyor. Tasarım eş zamanlı olarak ‘kazıyıcı’ adlı cihaza gönderiliyor. Artık bu aşamadan sonra tasarım, cihaza yüklenen malzemeyle üretilen üç boyutlu bir diş bloğuna dönüşüyor. Adeta bir heykeltıraşın elinden çıkarcasına kazınıyor ve son şeklini alıyor. Pürüzlerin giderilmesi için cilalama ve fırınlamanın ardından artık hastanın dişi ağız içine yerleştirilmeye hazır duruma geliyor. Her şey aynı günde bitmiş oluyor. Hastaların ertesi gün tekrar gelmelerine gerek kalmıyor. Tüm tedavi aynı seansta, 1 saat içinde tamamlanıyor” açıklamasında bulundu.

"ŞEFFAF PLAKALAR, KAPLAMALAR VE PORSELEN DİŞ DOLGULARI DA AYNI ŞEKİLDE YAPILIYOR"

CAD-CAM teknolojisinin sunduğu entegre teknoloji sayesinde pek çok diş sorununun hızlı ve hasta için daha zahmetsiz şekilde tedavi etmenin mümkün olduğunu dile getiren Tekkeli, “Şeffaf plaklar ve diş sıkma sorunu için kullanılan gece plakları da aynı sistemle üretilebiliyor.

Ayrıca; dişler üzerine yapılan kaplama ve köprüler, porselen diş dolguları, ortodontik tedaviler (tel ve braket kullanmaksızın) ve implant üzerine yapılan zirkonyum kaplamalar da hızlı bir şekilde uygulanıyor” şeklinde konuştu. Bu yöntemin çocuklarda ortodontik tedaviler dışında süt dişlerle ilgili tedavilerde kullanılmadığını söyleyen Tekkeli, daha çok kalıcı dişlerle ilgili sorunlarda ve çocuklarda 12 yaştan sonra uygulandığını sözlerine ekledi.