Gürbüz Çapan'dan yolsuzluk açıklaması!

Gürbüz Çapan'dan yolsuzluk açıklaması!

Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Can Radyo 'da Gökhan Kafalı'nın Sunduğu Ege'nin Gündemi programına konuk oldu.

Çapan:''İzmir, tarihi olan bir şehir. Birçok tarihi olaya şahitlik eden ve verimli topraklara sahip bir kent. Burada olmaktan mutluyum. İzmir de Anadolu göçünün altında kalıyor gibi gözüküyor ama sahip çıkmak gerekiyor. Bir liman, ticaret kenti bunun yanında turizm merkezi. İzmir'e sanayiyi sokmamak gerekiyor. Ne yazık ki betonlaşmaya engel olamadık. İzmir'e girişte görülen görüntü hoş değil. Şimdi belediyeleri hiçe sayarak imar planları oluşturuluyor. Bu tarz yapılaşma türk toplumu geleneğine de uygun değil. Kimse komşusunu tanımıyor''diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yardımlarının yasaklanmasını değerlendiren Çapan:''AKP iktidara geldikten sonra yoksulu kursağından yakaladı. Bizim o kulvara girmememiz gerekirdi. Biz de bu yardım konusunda Cumhurbaşkanı ile yarışmaya çıktık ve bizi dirseği ile ittirdi ve kulvardan attı. Bu dönemde gurur kırıcı görüntülere şahit olduk. Bu yardımlar yerine kendi kendine yeten insanlar kazandırmamız gerekirdi. Kurslar açmalıydı bunun yerine. İnsanlara balık tutmayı öğretmeliydik. Ben başkanlık dönemimde tekstil kursu açmıştım. Fabrikalara işçi yetiştirdik. Dört bin kadına ev işlerini nasıl yapacağını öğreterek gündelik temizliğe gitmelerini sağladık.

Yoksulluğu yenmemiz gerekiyor. AKP bunu bir yol haritası yapmış. Biz kimseyi kursağından yakalamamalıyız. İnsanları kendilerine mahkum ediyor.  Biz insanları akıllarından yakalamalıyız. Bizim onlarla dostluğumuz bunun üzerine kurulmalı. Bir daha seçilmeyecekmiş gibi çalışmalıyız, arkamıza baktığımızda bunu yaptım diyebilmeliyiz.  Benim dönemimde kültür merkezimizde kursa giden çocuklarımız Avrupa'da ödüller aldı. Birçok dizide tiyatro kursumuzdan çıkanlar oynuyor.Çok ünlü bir heykeltraş çıktı. En büyük mutluluğum onlardır. Fukara semtinden çıktılar ama akılsız değillerdi. Yoksulları akılsız zannediyorlar. Gecekondu semtinden çok büyük başarılar çıktı. '' dedi.

Kafalı'nın "CHP içerisinde bu dönemde yerel yönetimlerde adaylar belirlenirken bir çok karışıklık oluyor. Sizin döneminizde de böyle durumlar var mıydı?" sorusuna  ''Milletvekilleri hesap verebilir hale getirilmeli'' diyen Çapan, şöyle devam etti:

''Siyasi parti kanunu ve seçim kanunu 80'lerde  getirilen en kötü kanunlardı. Seçim kanununda nüfusun yoğunluğuna göre 5 bin oyla mebus olan da var, bir de 100 bin oyla mebus olan da var. Sermayesi olmayan kimse seçime giremiyor. Kötü tarafı bu. Mebus sayısını azaltıp sorumluluğu arttırmak gerekir. Milletvekilleri hesap verebilir hale getirilmeli. Benim önerim 500 bin nüfusa 1 mebus getirilmeli. O zaman herkes bilgisini,  hizmetini yarıştıracak. Özellikle Anadolu'daki ilçe belediyelerini kaldırmak gerek. Çünkü gelirleri yok. Merkezi yönetim ödenek gönderirse bütçeleri var, göndermezse yok." 

Milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılıp vekilliklerinin düşürülmesine değinen Çapan:  "'Hepimiz aynı gemideyiz'  deniyor ama  bir süre sonra gemide atacak kimse kalmayacak ve  sıra sana gelecek. Menderes döneminde kabine toplantıları felaket gibi geçerdi. Sürekli 'O gitsin, onu alın' diyordu en son kendisi için korkmaya başladı. Bizim ülkemiz gibi hukuk sıkıntısı olan ülkelerde, bir milletvekilinin ne  suçu olduğunu bilemezsiniz. Beni nükleer silah kaçakçılığı yapmakla suçladılar. Dokunulmazlığı kaldırırsan başına ne geleceğini bilemezsiniz. CHP bu yolu açmamalıydı. O yüzden şimdi konuşmak olmuyor. Sonuç olarak gündemi doldurmaya çalışıyorlar kenarda ekonomi battı, hukuk bitti. Hukuk sistemini FETÖ'ye emanet ettiler. Kimsenin hukuka itimadı kalmadı" dedi. 

Çapan:''Üreticiye destek vermiyoruz''dedi ve şöyle devam etti:''Bizde sanayi 60'lı yııllarda başladı. 61 yılında kavunun fiyatı pahalıydı. 62 bin lira. Denildi ki herkes yiyebilmeli. Ertesi sene  yerli kavun üretildi ve 132 bin lira fiyat ile satıldı. Bunun üzerinden insanlar kamyonunun parasını çıkarıyorlardı. Karayolu yapımının, maliyetleri arttırması gibi etkenler de söz konusu tabi.

Bizim ekonomi planlaması yapmamız gerekiyor. Fransa, ünlü peynirlerini  tek bir kasaba üretecek diyor. Beş milyonluk ihracat yapıyor. Şarap üretimini bir kasaba yapacak diyor. Biz de bunu yapabiliriz. Bunu bilmeyen bir memleket değiliz. Üreticiye destek vermiyoruz, aracılar da belimizi büküyor.

Tunç Başkan'ın eşi köylerde kooperatifçiliğe destek veriyor ama pazar yok. Farklı pazarlar açmak gerekiyor. Bugün köyde 50 kuruş olan elma pazarda 5 lira, manavda 12 lira . Arada kazanan kazanana''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.