Hollywood Filmi Değil Korona!

Hollywood Filmi Değil Korona!

Ali Eyce yazdı...

Macera ve aksiyon filmlerinin en güzelleriydi.

Dünya kötü bir sona doğru gider, iyi birisi çıkar, güçlü veya akıllı, biraz da yakışıklı, dünyayı kurtarır yok olmaktan, insanları kurtarır ölmekten.

Sonunda başarır ve biz de bu macera ve aksiyon filminin sonunda mutluluktan, dünya da, dünyamızda yanlış olan, hatalı olan, kötü olan hiçbir şey yapmamış, olmamış gibi hayatımıza devam ederiz.

Dünya bugünlerde Hollywood filmlerinin o macera ve aksiyon dolu sahnelerini canlı olarak yaşıyor.

Tüm dünya hasta olmaktan, ölümden korkuyor.

Kurtarıcısını bekliyor.

Ama kendisini de sorguluyor.

Yaşadığını, yaşattıklarını sorguluyor.

En son hangi ihtiyaç sahibine yardım eli uzattığını düşünüyor.

En son kimin hakkını yediğini düşünüyor.

En son yalanını, en son bencilliğini, en son inançsızlığını sorguluyor.

Hayatın sonlarına geldiğini düşünerek,  Korona’nın hatasının bir cezası olacağını düşünüyor.

Korona’nın geldiği ilk gün öncesini düşünün.

Ne yapıyorduk?

Kazanmak değil daha çok paraya sahip olmak için hiç durmaksızın çalıştık.

Kazanmak değil daha çok paraya sahip olmak için olmayan şeyleri uydurduk.

Daha çok para yer almak, daha çok yemek, daha çok gezmek, daha iyi giyinmek, daha çok eğlenmek, daha çok iyisine sahip olmak için neler yaptık,  neler?

Korona’nın geldiğinden bir gün sonrasını düşünün.

Çok paramız var ama burnumuzu kapıdan dışarı çıkaramıyoruz.

Daha çok söyleyecek yalanımız var ama konuşacak insan bulamıyorsunuz.

Daha çok alabileceğim yer, yiyeceğimiz yemek, gezeceğimiz yer, eğleneceğimiz mekân, giyeceğimiz kıyafet var ama neden yapamıyorsunuz?

Önce kendimizi, sonra yakınımızdaki insanları kaybetme ihtimalinden başka hiçbir ihtimali düşünemiyorsunuz.

Yaşananların Hollywood filmi olmadığını gerçekliğinde, bu filmin seyredeni değil, belki de başrol oyuncusu sizsiniz, kim bilir? 

Yeşil Yok filmindeki küçük John gibi, belki de içimizdeki iyi insanları, günahsız insanları, haksızlıklarımızla, yalanlarımızla öldürdük.

Şimdi ise ne kendimize, ne yanımızdakilere, ne karşımızdakilere, ne de geçmişte bıraktıklarımıza, önümüzdeki hafta, önümüzdeki ay,  önümüzdeki yıl diyemiyorsunuz?

Hepsinin, bilerek veya bilmeyerek ama isteyerek söyleyip geçirdiğimiz yalanlar gibi olduğunu biliyorsunuz.

Sadece ‘Bugün’ diyorsunuz.

Onun da kıymetini bulun!


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.