Horlama ve uyku apnesine çözüm

Horlama ve uyku apnesine çözüm

Ekol Balçova Tıp Merkezi Doktorlarından Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ali Altuntaş genel sağlık açısından önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek horlama ve uyku apnesinin tanısı ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Horlamanın gerek aile içinde, gerek toplumda daha da önemlisi kişinin genel sağlığı açısından oldukça önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Altuntaş, “Eşlerin uyku düzenini bozmasının yanında, ayrıca kişinin sağlığına yaptığı önemli olumsuzluklar yaşam standartlarını bozmasının yanında çoğu zaman iş hayatındaki verim eksikliğine sebep olabilmektedir. Horlama ve uyku apnesi pek çok nedenle ortaya çıkabilmektedir. Çocukluk çağında sıklıkla görülen büyümüş bademcik ve geniz eti önemli yer tutmaktadır. Erişkinlerde ise üst hava yolları denen burun ucundan akciğerlere kadar olan bölge ve ağız içi etraflıca araştırmayı gerektirmektedir. Burun içi kıkırdak ve kemik eğriliklerinin dışında normal burun etlerinin genişlemesi tıkanmaya yol açabilmektedir. Allerjik nezle, müzmin sinüzitler de bu bölgede önemlidir ayrıca burun içinde sinüzitler sonu gelişen polipler ve özellikle genize yerleşen kitlelerde tıkanıklıkta önemli bir yer alırlar. Bunun yanında obezite ve kişinin yaşam koşulları horlama ve uyku apnesinin oluşmasında önemli faktörlerdir." dedi.

prof-dr-ali-altuntas-kulak-burun-bogaz-uzmani.jpg

Tanı Nasıl Konur?

Ağız ve boğaz bölgesindeki tıkanmaya sebep olan durumların da araştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ali Altuntaş, "Büyümüş dil, dilin geriye kayması büyük bademcikler, yumuşak damağın ve küçük dilin sarkması tıkanmaya ve horlamaya sebep olurlar. Gırtlak ve çevresi de araştırılmalıdır. Ses tellerinin tam açılmasını bozan bazı özel durumlarda horlamaya sebep olabilmektedir. Gelişim hatası olarak değerlendirilen üst ve alt çenenin geride olması işin başka bir yönüdür. Bu bölgenin kemik yapısının ise Diş Hekimliği Fakültelerinde çene cerrahisi ile beraber tetkikini gerektirir zira bu durumlarda hava yolu ciddi bir şekilde solunumu engeller. Horlamanın yanında solunumun uyku sırasında 10 saniye ve daha fazla süre durması ve bunun birçok defa tekrarlaması ile karakterize uyku apnesi denen diğer bir durumda sağlık açısından çok önemlidir. Horlama ve uyku apnesinde yukarıda sayılan bölgelerin tetkiki sonunda kişi uyku laboratuvarında 1 gece takip edilir. Alınan bilgiler muayene bulguları ile beraber değerlendirilir. Hafif, orta ve ağır obstrüktif apne olarak sınıflandırılır." dedi.

Nedene Göre Tedavi

Tedavinin nedene göre yapıldığını belirten Ekol Balçova Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Ali Altuntaş, “Hafif ve orta derecede uyku apnesi olanlar cerrahiden fayda görecek hastalardır. Yalnızca burun ucuna yerleştirilen ve burun kanatlarını açan bazı cihazlar etkili olamamaktadır. Alt çeneyi öne alan veya dilin geriye kaçmasını önleyen ağız içi protezlerde zaman zaman kullanılabilmektedir. Cerrahi ise büyük rahatlık sağlamaktadır. Tıkayıcı bölgelerin açılması yumuşak damağın değişik cerrahi tekniklerle yukarı öne çekilmesi, gerdirilmesi ve uzamış küçük dilin kısaltılması, lazer ve radyo frekans uygulamaları, dil kökü cerrahisi veya arkaya yatık gırtlak kıkırdağına kısmi cerrahi müdahaleleri fevkalade rahatlık sağlamaktadır. Ağır uyku apnesi olan hastalarda genellikle CPAP veya BPAP cihazları önerilmektedir. Ancak hastaların yüzde 50’sinden fazlası bu cihazları kullanamaktadırlar. Bu hastalarda sebeplerin özellikle obez hastaların iyi bir diyetle zayıflatılması ve cerrahiye hazırlanması sorunu çözmeye yardımcı olur. Ağır uyku apnesi olanlarda alt ve üst çenenin yapısal bozukluklarında yer değiştirme müdahalesi tedavi sırasında son uygulanan cerrahilerdir. Bu şekilde yapılacak dikkatli bir inceleme ve en uygun tedaviyi saptamak ve uygulamak oldukça iyi bir sonuç sağlamaktadır” dedi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.