HUKUK KONTEYNER (KAP) İÇİNDE!

HUKUK KONTEYNER (KAP) İÇİNDE!

Ali Eyce yazdı...

KONTEYNER: Genellikle deniz ürünleri, et, taze sebze gibi çabuk bozulabilecek mallardan, tahıl, kahve vb.ye değin birçok değişik malı ülkeden ülkeye ya da kentten kente taşımada kullanılan, çelik, alüminyum vb.den yapılmış, kilitlenip mühürlenebilen kapakla donatılmış büyük KAP!

Konteyner kelimesinin almanı sözlükten bakarak, yazıma başlamadan yazdım ki,  sonra yazının nerelere gittiği, nerelere dokunduğu ve kimin üzerine alınması gerektiği daha net anlaşılsın.

İzmir depremi maalesef vatandaşlar içinde en çok da hukukçuların, avukatların hayatını etkiledi. Ölen avukat arkadaşlarımıza Allah rahmet dilemekten başka çaremiz olmaz iken, hasarlı bürolarını terk etmek zorunda kalan binlerce avukatın durumu ise içler acısı.

Adalet durmuyor devam ediyor dolasıyla avukatların da adaleti sağlamak için durmaması gerekiyor.

Peki, ofislerine giremeyen, ofislerinden dava dosyalarını ve eşyalarını Hukuki Araştırmalar Derneği Başkanı Avukat Aydın Kayacan’ın, Adalet Bakanlığı nezdinde yürüttüğü özel çabasıyla alabilen avukatlar,  aldıkları eşyalar ve dosyalarla nereye gidecekler.

Evlerine gidenler var, evlerine gidemeyip, bürosunu açan meslektaşlarına giden, meslektaşına yük olmak istemeyin hukuk derneklerinin çatısına sığınanlar var.

Adaleti er ya da geç sağlamak için değil, er ya da geç sağlanmasına katkı koymaya devam edebilmek için.

Derken İzmir Barosu’ndan müthiş bir girişim haberini aldım.

Avukatlara konteyner yapmışlar.

İlk etapta 12, sonrasında ise 25 konteyner.

Hani ilk cümlede verdiğim, genellikle deniz ürünleri, et, taze sebze gibi çabuk bozulabilecek mallardan, tahıl, kahve vb.ye değin birçok değişik malı ülkeden ülkeye ya da kentten kente taşımada kullanılan, çelik, alüminyum vb.den yapılmış, kilitlenip mühürlenebilen kapakla donatılmış büyük KAP!

Avukatları, o et, taze sebze, tahıl, kahve gibi malların korunduğu, taşındığı konteynerlere koymak hangi aklın fikri anlamakta güçlük çekiyorum.

Yıllık aidat cirosu bile milyarlarla ölçülen İzmir Barosu’nun, mağdur avukatlara bula bula bulduğu çözüm, sebze ve tahıl kapları mı?

Soruyu sorarken boş olmasın diye bir de kendi küçük aklımla bir de çözüm üreteyim.

Yazıyor ama aklı basmıyor demesinler diye.

Adliyenin etrafında boş bir alan geçici olarak kiralanıp, o alanın içinde prefabrik konutlar yapılamaz mıydı?

En azından Avukatlar nerede çalışıyor dendiğinde, KONTEYNER’ların içinde demek yerine, karşıdaki prefabrik evlerde denilirdi.

Güçlü adaleti savunurken, güçlü avukatı da yaratmak, oluşturma ve korumak gerekir.

Adaletin üçayağından birisine, avukatlığa, bu yapılan hizmet değil, olsa olsa hezimet olur.
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.