HUKUKUMUZDA BOŞANMANIN SEBEPLERİ!

HUKUKUMUZDA BOŞANMANIN SEBEPLERİ!

Elif Akar yazdı

Boşanma evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesidir. Medeni Kanun'da birçok boşanma sebebi düzenlenmiştir. Medeni Kanun’da düzenlenen boşanma sebepleri, özel ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılabilir. Özel boşanma sebepleri; zina, terk, hayata kast veya kötü muamele, akıl hastalığı, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürmedir. Özel boşanma sebeplerine dayanarak boşanma davası açabilmek için belirli olayların gerçekleşmiş olması gerekir. Oysa genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin devamının taraflar için çekilmez hale gelmesinde tek şart, taraflardan evlilik birliğine devam etmelerinin kendilerinden beklenemeyecek olmasıdır. Evlilik birliğinin devamının taraflar için çekilmez hale gelmesi halinde taraflar çekişmeli veya anlaşmalı olarak boşanma davası açabilir. Yine genel bir boşanma sebebi, önceden herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi halinde, verilen kararın kesinleşmesinin ardından üç yıl geçmesine rağmen taraflarca ortak hayatın tekrar kurulamamasıdır. 

bosanma-nedir-bosanma-ne-degildir_58d49.jpg

Medeni Kanun’da düzenlenen özel boşanma sebepleri şunlardır:

Zina: Eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek üçüncü bir kişiyle birliktelik yaşaması zinadır. Zinadan bahsedebilmek için eşlerden biri ile üçüncü kişi arasındaki birlikteliğin kısa süreli veya uzun süreli olması önem arz etmez. Eşlerden biri, diğer eşin zinada bulunduğunu öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde boşanma davası açabilir. Fakat zinanın üzerinden 5 yıl geçmişse artık zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Dava hakkı olan eş, eşini affederse artık bu sebeple boşanma davası açamaz. Zina mutlak bir boşanma sebebidir. Yani eşin zinası ispatlandığı takdirde hâkim mutlaka boşanmaya karar verir, davayı reddedemez. 

Hayata Kast, Kötü Muamele veya Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden her biri, diğer eşin hayatına kastettiği, pek kötü muamelede bulunduğu veya ağır derecede onur kırıcı davranışlar sergilediği sebepleriyle boşanma davası açabilir. Hayata kast, kötü muamele veya onur kırıcı davranışın öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde ve herhalde bu türden davranışların gerçekleştirilmesinden itibaren 5 yıl içinde bu sebebe dayanarak boşanma davası açılmalıdır. Aksi takdirde eşin bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açma hakkı düşer. Yine eşinin bu türden davranışlarını affeden eşin de dava hakkı düşer. Hayata kast, kötü muamele veya onur kırıcı davranış da mutlak boşanma sebebidir. Eşin bu türden davranışlar sergilediği ispatlandığı takdirde başka hiçbir koşul aranmaksızın boşanmaya karar verilir. 

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi halinde diğer eş bu sebeple boşanma davası açabilir. Fakat suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nispi bir boşanma sebebidir. Yani suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için diğer eşten onunla birlikte yaşamasının beklenememesi gerekir. Aksi takdirde bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açılamaz. 

Terk: Eşlerden birinin evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla evi terk etmesi veya haklı bir sebebi olmaksızın evine dönmemesi halinde diğer eş terk sebebiyle boşanma davası açabilir. Fakat bu sebebe dayalı boşanma davası açabilmek için ayrılık en az altı ay sürmüş olmalı ve davanın açıldığı sırada da devam etmelidir. Terk sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eş, hâkim veya noter aracılığıyla çekeceği bir ihtarla eşine eve dönmesini ihtar etmelidir. İhtar çekebilmek için ayrılığın üzerinden 4 ay geçmiş olması gerekir. Eşinin bu ihtarın ardından 2 ay içerisinde eve dönmemesi halinde diğer eş, terk sebebiyle boşanma davası açabilir. 

Eşlerden biri, diğer eşi evi terk etmeye zorlar veya haklı bir sebebi olmaksızın eşinin eve dönmesini engellerse bu eş terk etmiş sayılır. Dolayısıyla bu eşe karşı da terk sebebiyle boşanma davası açılabilir. Terk de mutlak bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin diğerini terk ettiğinin ispatlanması halinde hâkim boşanmaya karar verir. 

Akıl Hastalığı: Eşlerden birinin akıl hastası olması ve bu akıl hastalığının geçmeyeceğinin resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi halinde diğer eş boşanma davası açabilir. Fakat akıl hastalığı, nispi bir boşanma sebebidir. Yani eşlerden birinin bu sebeple boşanma davası açabilmesi için eşinin akıl hastalığı sebebiyle ortak hayatın devamının kendisi için çekilmez hale gelmiş olması gerekir. Hâkim bu eş için ortak hayatın çekilmez hale geldiğini takdir ederse boşanmaya karar verir. 

Medeni Kanun’da düzenlenen genel boşanma sebepleri ise şunlardır:

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması: Evlilik birliğinin, ortak hayatın devamının kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılması halinde eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Kültürel, dini, etnik, yaşam tarzı farklılıkları gibi her ne sebeple olursa olsun eşler arasında şiddetli geçimsizliğin mevcut olması halinde boşanma davası açılabilir. Fakat evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı eşin kusuru daha ağırsa davalı eş, boşanma davasına itiraz edebilir. Bu durumda hâkim takdir yetkisini kullanarak davayı reddedebilir. Fakat davalı eş, itiraz hakkını kötüye kullanıyorsa veya evliliğin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamışsa hâkim boşanmaya karar verebilir. 

Anlaşmalı Boşanma: Eşler aralarında anlaşarak boşanmaya karar verebilir. Taraflar özgür iradeleriyle, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu ile ilgili ortak bir kanaate vararak anlaşmalı boşanma yoluna başvurabilir. Hâkim tarafların anlaştığı hususları takdir eder ve uygun bulursa boşanmaya karar verir. Hâkim taraflar ve çocukların menfaatini gözeterek tarafların anlaşmalarında birtakım değişiklikler yapabilir. Taraflar da hâkimin uygun gördüğü değişiklikleri kabul ederlerse boşanmaya karar verilir. Anlaşmalı boşanma başvurabilmek için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması şarttır. 

Ortak Hayatın Kurulamaması: Eşlerden herhangi birinin herhangi bir boşanma sebebiyle açtığı boşanma davası reddedilirse fakat ret kararının kesinleşmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen her ne suretle olursa olsun eşler ortak hayatı yeniden kuramamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilir ve eşlerden herhangi birinin isteği üzerine boşanmaya karar verilir. Ortak hayatın kurulamaması sebebiyle boşanma davasını önceki davayı açan eşin açması şart değildir. Diğer eş de bu sebeple boşanma davasını açabilir. Hâkim üç yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığını tespit ederse boşanmaya karar verir.

Medeni Kanun’da düzenlenen boşanma sebepleri bunlarla sınırlıdır. Eşlerden biri boşanma davası açmak istiyorsa yukarıdaki sebeplerden birine dayanmalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.