Hüseyin Aşkın açıkladı! İzmir'de en çok hangi suçlar, nerede işleniyor? 

Hüseyin Aşkın açıkladı! İzmir'de en çok hangi suçlar, nerede işleniyor? 

İzmir Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın, Ege TV’de yayınlanan “Usta Kalemler” programına  konuk oldu.

İzmir Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın, usta gazeteciler Manşet Türkiye'nin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Çölmekçi, Manşet Türkiye'nin Haber Koordinatörü Erhan Hartaç ve program moderatörü Deniz Olgun’un sorularını cevapladı. 

KOYUN GÜTTÜM, DÜVEN SÜRDÜM

Çankırı’nın Hacımuslu köyünde doğdum. Köyde çobanlık, çiftçilik yapmış biriyim. Düven de sorduk. Bir köyde yapılması gereken her şeyi yaptım. Tarlaya gittim, hayvanlarımızla da ilgilendim.. Bundan da gurur duyuyorum. 8 yaşında köyümden ayrıldım ama bağımı koparmadım, hep gidip geldim.  Halihazırda da köyü çok seviyorum. Gidiyorum da zaman zaman.

SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK

İzmir'e ilk duyduğumda tabii büyük bir gurur duydum. Güzel bir kente geldiğini biliyordum. Polislik hayatımda hiç görev yapmadığım bir kentti. Büyük bir sorumluluk aldım. Bizden önce çalışan bütün meslektaşlarımız, büyüklerimiz, arkadaşlarımız İzmir'in güvenliği için çok çok şeyler yapmışlar. Ama bizim işimizde son yoktur. Hep iyinin daha iyisi vardır, daha iyisi en iyisini yapmak için çaba sarfediyoruz. İzmir'de bir çocuk trafik kazasından babasını, anasını kaybedip yetim kalmasın. Bir tane çocuğumuz uyuşturucu belasından hayatını kaybetmesin. Terör örgütleri gelip İzmir'de eylemler yapıp vatandaşlarımıza zarar vermesin, insanları katletmesinin. Evlere hırsız girmesin. İnsanlar sokakta kendini güvende hissetsin. Bütün bunlar hepsi kafanızdan geçiyor. Alçak 15 Temmuz kalkışmasını hemen sonrasında İzmir'e geldim. Onun travması hala bütün Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de hissediliyordu. Terör örgütleri ve milletimizin başına bela olmuş bu alçak Fetullahçı Terör Örgütüyle ilgili yapılacak çok iş vardı ki bugün bile operasyon yaptık.

607c39af7d574.jpg

GENİŞ BİR YELPAZE

Emniyet hizmetleri çok geniş. Trafiğin sıkışıklığı bile sizin için sorun. Trafikte insanların bir arada olmaması, hayatını kaybetmesinden. İnsanların sokakta giderken birinin ona hakaret etmemesinden, terör örgütlerinin eylem yapmasına kadar geniş bir yelpaze işte. Atandığımın 4. ayında 5 Ocak saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Tabii ki bir kahraman vatan evladı Fethi Sekin çıktı, onlarca insanı katliamdan kurtardı.

FETHULLAHÇILAR TEMİZLENİNCE TEŞKİLAT HUZURLU

Emniyet Teşkilatı, Jandarma Teşkilatı, Türk Silahlı Kuvvetleri büyük emek veriyor. İçlerinden teröristler çıkınca sonuç daha güzel olmaya başlıyor. Bugün İzmir Emniyet Müdürlüğü olarak personel sayımız Fethullahçı yöneticilerin olduğu dönem kadar değil, ama İzmir ondan bin kat daha güvenli bir kent. Sokaktaki polis memuru devletine bağlı, milletine bağlı olduğu zaman, şevkle, aşkla çalıştığı zaman ki bütün arkadaşlarımız öyle çalışıyor sonuçta Türkiye'de güvenlik sorunu sorunlarımız içinde ilk 10'a girmiyor. Bundan 5 yıl öncesini düşünün. 5 yıl önce herkes ne konuşuyordu. Eylemler, terör, olaylar..

TERÖR KİTABI YAZDI

Ben 1982 yılında emniyet teşkilatının saflarına, henüz 14-15 yaşındayken katıldım. O günden bugüne kadar da hep kendimi polis bildim, polisim. O yıllarda Türkiye'de bölücü terör örgütü yeni başlamıştı hatırlarsanız. Bu örgüt 1984'te Şemdinli Eruh ile başladı eylemlerine. Benim emniyet teşkilatındaki öğrencilik yıllarımdan il emniyet müdürlüğü yıllarıma kadar ülkenin birinci gündemi hep bu oldu, terör oldu. Sonra tabii ki bu alçak Fetullahçı Terör Örgütü. Onun dışında biliyorsunuz dini istismar eden başka terör örgütleri çıktı.Başka aşırı sol terör örgütleri isimlerini hepiniz biliyorsunuz. Alfabede harf kalmadı. Bugün Türkiye 20'ye yakın terör örgütüyle aynı anda mücadele ediyor. Dünyada bir tane bile örneği yoktur.

Bu konuda bir kitap yazdım, ismi Terör ve Algı Yönetimi. Akademik kariyerim de var. İki üniversitede yüksek lisans öğrencilerine ders veriyorum. Örgütlerin eylem yapma amaçları, kendilerini tanıtmak ve algı yönetmektir. Örgütler korku imparatorluğu yönetmek isterler. Devletin bu konuda birtakım eksiklikleri var. Biz algıyı çok iyi yönetemiyoruz. Terörle mücadelede çok iyiyiz ama algıyı yönetmek başka bir iş. Akademik bir iş. Ben bu eksikliği gördüğüm için böyle bir akademik çalışma yaptım. Ve tabii ki bu çalışma çok güzel de bir karşılık buldu. Üçüncü baskısı bitti. Şimdi dördüncü baskısı yapılıyor. Bazı üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor.

HER GÜN 3 BİN 500 İHBAR ALIYORUZ

İzmirliler bize çok yardımcı oluyor. İhbarlar yapıyor. Bunların bazılarına geri dönüş yapıp bilgi de veriyoruz. Günlük 3 bin 500 civarında ihbar alıyoruz. Bunun doğruluk oranı İzmir'de yüzde 80'in üzerinde ki bu çok güzel bir rakam. Eskiden oyalayıcı ihbarlar geliyordu, azaldı. Şimdi bir kısmı niteliksiz ihbar dediğimiz ihbarlar var. Bunlar komşum bana şöyle yaptı türünden ihbarlar. İzmir'den gelen ihbarların doğruluğu Türkiye geneli üzerinde. Onun için de müteşekkiriz.

4-4.5 SAAT UYUYORUM

Nasıl vakit buluyorum? Aslında az uyuyorum. Gece geç saatlere kadar çalışma şansım oluyor. Tabii şu anda İzmir Emniyet Müdürlüğü gerçekten kurumsallığa ulaşmış bir teşkilattır. Herkes, asayiş alanında mesela asayiş şubesi ne yapacağını bilir. Sorunlarla ilgili gelen ihbarları çok iyi değerlendiriyoruz. Onları çok iyi analiz ediyoruz. Neyi, ne zaman, hangi yerde yapacağımıza karar veriyoruz. Diyelim ki Çamdibi’nde şu sokakta saat 21.00 ile 23.00 arasında silahlı kavga olmuş 5 kez. Bu bizim için bir şey. Bu veriyi alıyoruz. Niye bu saatte burada 5 kez kavga olmuşsa demek ki olmama ihtimali var. O zaman o saatlerde burada bulunalım.

ALTYAPISI EN BOZUK KENTTE YAŞIYORUZ

Dezavantajlı grupların yoğun olduğu bir kent. Özellikle Doğu, Güneydoğu güçü çok almış bir yer. Yanı sıra İzmir'de tabii baş tacımız Roman vatandaşlarımız var. Onların bulunduğu yerlerin altyapısı çok çok kötü. İnanın ben şimdi Türkiye'nin hemen hemen her şehrin gördüm. Yani Hakkari, Şırnak.. Dönemin başbakanı ile birlikte çalışınca, her şehre gittik. Türkiye'de birçok ilçeyi de gördüm. Türkiye'de herhalde altyapısı en bozuk kentte yaşıyoruz maalesef. Gecekondu oranının bu kadar yüksek olduğu başka büyük şehir kalmadı. Şimdi suç şunu sevi̇yor: Altyapısı bozuk yerler. Çünkü orada çok çabuk filizlenebiliyor. Orada suç kültürü, suç sosyolojisi başka türlü gelişiyor.

İZMİR’DE EN ÇOK SUÇU ROMANLAR İŞLİYOR

Ben bunu çok üzülerek söylüyorum. Roman vatandaşlarımız gerçekten çok fazla sayıda suçun içinde yer alıyor oransal olarak baktığımızda... Buna yönelik bir şeyler yapmak lazım. Bu proje hukuka bu kolluk. Şimdi bu aslında bizim işimiz. Bunu üniversiteler ve diğer kurumlar, özel sektör, sivil toplum örgütlenmeleri bunu bu böyle bir sorun var. Bunun farkında olmaları gerekiyor. Buralarda alt yapıdan başka bir şey efendilik edepsizliktir. Polis biz onları yakalayıp cezaevine soktuğumuz da biz onları inanın çok üzülüyoruz.  Mesela bizim roman polislerimiz, Roman bekçilerimiz var. Çok memnunuz. Onlara fırsat tanınırsa iyi şeyler yapabileceklerini biliyoruz. İzmir Türkiye'de Roman nüfusun en kalabalık olduğu kent. Onlara sorarsanız 400 bin ama bizim rakamlarımıza göre 160-170 bin civarında.

607c382f23cc6.jpg

EVDEN HIRSIZLIĞI EN AZ DÜZEYE İNDİRDİK

Başlangıçta İzmir'de asayiş ile ilgili sorunlar çok üst seviyedeydi. Size şunu söyleyeyim. Günlük 30 civarında evden hırsızlık olurken bugün 5- 6 civarı. 3-4’e düşmüştü, pandemi döneminde biraz artış oldu. Niye oldu? Cezaevinden izinli çıkanların suçlara karıştıklarını görüyoruz. İnsanların mahremine girilsin  istemiyoruz. Yani evinize birinin girmesi çok kötü. Ev hırsızlıklarını çok önemsiyoruz. Üzerine düştüğümüz için hırsızlıklarda çok ciddi azalma var. Karşıyaka’da geçen sene toplam ev hırsızlığı sayısı 20'nin altında. Narlıdere’de 12 tane. Ev hırsızlıklarına çok iyi bir noktaya geldik. Ev hırsızları artık gruplar halinde  gelip kapı kilitlerini özel aparatlarla açan filan değil. İşte balkondan pencereden girip bir şey alıp kaçan filan öyle basit. Gece bekçilerinin çok katkısı var. Çok memnunuz.

4.5 YILDA HİÇ FAİLİ CİNAYETİMİZ OLMADI

Hırsızlık, kapkaç ve benzeri konular artık çok ciddi sorun değil. Cinayetlerde de azalma var. Mesela göreve başladığımdan bu yana 4.5 yılı geçti faili meçhul yok. Hatta biz 19-20 yıl öncesinin cinayetlerini çözdük.

KADIN CİNAYETLERİNDE DURUM NE?

Yine kadın cinayetlerine bakacak olursak İzmir iyi durumda. Geçen yıl cinayete kurban giden kadın sayımız 22 idi. Bu yıl bugüne kadar 11 cinayet oldu. Bunlardan 4 tanesi Roman vatandaşımız. Nüfus oransal baktığınızda Romanların kadın cinayeti çok fazla. 3 olayda ise erkekler kadını öldürüp intihar etti. Ayrıca KADES uygulamasıyla anında polisimiz kadının bulunduğu yere gidebilmektedir. Yardıma koşmaktadır.

İZMİR’İN EN BÜYÜK SORUNU UYUŞTURUCU

Bana sorarsanız İzmir'in en büyük sorun uyuşturucu. Gün geçtikçe kötüye gidiyor. Tüm ülkede durum böyle. Kolluk kuvvetleri olarak mücadele ediyoruz. Uyuşturucunun getirilip satılması, dağıtılması konusunda çalışıyoruz. Kullanıcıları da yakalıyoruz. Uyuşturucuyla ilgili mücadelemiz ciddi bir şekilde devam ediyor. Biz bu işin altına elimizi değil başımızı, kafamızı koyduk. Yani bu iş için ne lazımsa onu yapıyoruz. Bugün kentin 126 noktasında arkadaşlarımız var. Arkadaşlarımız sabahlara kadar sokaklarda. Geceleri soğukta bir soba yakıyorlar. Orada ısınıyorlar. Biz bu zamana kadar bin 200'den fazla kişiyi durdurduk. Bu mahallelerde yaklaşık 2.5 yıldır devam eden bir proje. Bu projeye başlandığında İzmir'de uyuşturucudan hayatını kaybedenlerin sayısı 66 idi. 2020'de bu rakam 9'a düştü. Her sene 1400-1500 civarında uyuşturucu satıcısı yakalıyoruz.

DAHA ÇOK ÖĞRENCİNİN, İŞÇİNİN SORUNU OLMAYA BAŞLADI

Ama uyuşturucu kimin sorunu… Sosyoekonomik durumu çok yukarda olan ailelerin çocuklarının sorunu bir miktar. Ama yüzde 90'ın üzeri sanayide çalışan çırak, inşaattaki amele, işte okula katılmayan öğrencinin sorunu olmaya başladı. Daha çok sosyokültürel olarak, sosyo ekonomik olarak alt tabakanın. Evet burada tabii ki eğitim çok önemli. Aile çok önemli. Aslına bakarsanız son nokta yakalamak. Aileye, eğitimcilere, diğer kurumlara bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Biz yakalıyoruz. Ama yakalamadan önce bundan uzak tutmak için çok profesyonel bir çalışmanın gerekliliğine inanıyoruz.

İHBARCILAR GİZLİ KALIR

Bizim uyuşturucuyla ilgili UYUMA diye bir projemiz var. Vatandaşlarımız bu uygulamayı cep telefonlarına indirerek bize katkı sağlayabilir. Gördüğünüz her şeyi oradan gönderebilirsiniz. Yazarak, fotoğraf çekerek gönderebileceğinize açıklık getirelim. Vatandaşlarımıza buradan güvence vermek isterim. Asla ve kata hiçbir surette hiçbir ihbarcının ismi açıklanmaz, gizli kalır.

BİZ TRAFİĞİ DENETLERİZ, ASIL SORUMLU BELEDİYE

İzmir trafiğinden yakınmalar var. Aslında bu sorunuzun muhatabı daha çok belediye. Çünkü niye şunu şöyle sorayım. Bizim şubemizin ismi ne: Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü. Biz ne yapıyoruz işin yüzde 80'ini biz trafiği tanzim ediyoruz. Çünkü belediyemizin böyle bir gücü yok. Böyle bir örgütlenmesi yok ve biz eğer trafiği tanzim etmezsek İzmir'in trafiği hemen hemen hiç açılmaz. İzmir çok kadim bir şehir. Çok eski bir şehir. Mithatpaşa Caddesi'nde oturan insan sayısını düşündüğünüzde o insanların otomobilleri var. Bazı ailenin birden fazla otomobili var. Ben oradan her geçtiğimde iki sıradan aşağı park görmedim. Arkadaşları çağırıyorum. Arkadaşlar bir baştan başlayıp kaldırdığımda tekrar geliyor. Aslında çok ciddi cezalar var. İnanın bizim amacımız vatandaşımızı cezalandırmak, onların parasını almak filan değil. Bizim amacımız trafikte insan güvenliğini sağlamak. Şunu gururla söyleyebilirim ki Türkiye'de trafik kazalarında ölümlerin en çok azaldığı kentlerden biriyiz.

ÇEŞME’DE YOL KENARINA ATILMIŞ SİLAHLAR BULDUK

Kış nüfusu 40-45 olan Çeşme yazın bir milyondan fazla insanı ağırlıyor. Tabii ki birtakım sıkıntılar oluyordu. Ben geldiğimden bu zamana kadar Çeşme’de tek cinayet var. Bir kadın sevgilisini öldürdü. Size şunu söyleyeyim. Çeşme’de haziran ayı başı itibariyle giren çıkan her arabayı durduruyoruz. Alaçatı girişi, Çeşme girişinde yol kenarına atılmış silahlar ve uyuşturucular bulduk. Silahlı mafya ve organize suç çetelerinin Çeşme'ye girmesine izin vermiyoruz. Büyük bir gururdur. Çeşme gibi bir turizm beldesinde 4.5 yıl hiç kimsenin öldürülmemesi…

Çeşme'de otoparkçılık yok. İzmir'de de aynı.. Eğlence mekanlarının kapısında bodygard dedikleri tiplerden durdurmuyoruz. Kapıda, otoparkta duran kişi üniformalı, müesseseye bağlı, SSK'da kayıtlı olacak. Turistler, parası olan insan en çok nereye gider? Kendini güvende hissettiği yere. Çeşme de, Türkiye'de insanın kendisini en güvende hissedeceği turizm beldelerinden birisi. O yüzden Çeşme'de işler bu zamana kadar çok iyi gitti. Bundan sonra hiçbir zaman bir adım geri gitmeyecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.