Sizler onu işadamı olarak tanırsınız da biz gazeteciler onu yaşına göre oldukça olgun, tevazu sahibi, samimi, İzmir için, Türkiye için gayretle çalışan olarak biliriz.

Bilal Saygılı.

Bazı insanlarla oturup konuştuğunda kafanız karışır, kalbiniz sıkışır, sinirleriniz geliriz, dünyaya küskünlüğünüz artar, insana olan güveniniz azalır, inancımızda ciddi zedelenmeler olur.

İşte bunun tam tersi de bazı insanlarla oturduğunuzda kafanız boşalır, kalbiniz rahatlar, manevi dünyanıza bir güven, bir huzur, gelir, yaşadığınıza sevinip, inancınızın güçlendiğinizi hissedersiniz.

Bilal Saygılı ile çok oturmuşluğumuz, çok sohbet etmişliğimiz yok ama az olanda da bunları yaşamışlığımız var.

İzmir’imizin Bilal’i, İstanbul’un Bilal’i Bilal Erdoğan’ı İzmir’e davet etti.

Türkiye Gençlik STK Platformu’na.

Gençlere yol göstermesi, tecrübelerini anlatması, hayatın genç olarak nasıl yaşanabileceği ve harcanabileceği konusunda katkılar bulunacağını bilerek.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tek oğlu Bilal Erdoğan.

Yaklaşık 20 yıldır bu ülkeyi Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak yönetenin oğlu.

O da babasının oğlu gibi, tevazu sahibi, gayretli, samimi.

O da babası gibi insan odaklı çalışmayı seviyor.

Çocukları bir şeyler verebilmek, gençlere tecrübelerini aktarmak için de her zaman, her yerde varlığını gösteriyor.

Tevazu, gayret ve samimiyet dolu iki insan, iki ‘Bilal’ geçtiğimiz günlerde İzmir’de bir araya gelip, gençlerin karşısına çıktılar.

Türkiye Gençlik STK platformunda.

Gençlere kısa tecrübeleri kadar, büyük deneyimlerini anlattılar.

Çalışmanın önemini, sistemli çalışmanın önemini, insan odaklı çalışmanın önemini, birlikte yaşayarak büyümenin önemini anlattılar.

Türkiye’nin geleceğini, Dünya’nın geleceğinin nasıl yaşanırsa, nasıl çalışılırsa, nasıl olacağı konusuna değindiler.

Dinlenecek çok şey konuştular.

Ders çıkartılacak çok not verdiler.

İki ‘Bilal’ insan, büyük bir tevazu içinde İzmirli gençlerin yaşantısına bir damla oldular.

Damlalarımız çoğalsın!