“İLİM YAYMA CEMİYETİYLE LAİK EĞİTİM OLMAZ”

“İLİM YAYMA CEMİYETİYLE LAİK EĞİTİM OLMAZ”

Kazım Arslan, "Ülkemizde olmadık işler oluyor, akıldışı açıklamalar yapılıyor, Milli Eğitim'in yetkileri Ensar'a, Birlik Vakfı'na, İlim Yayma Cemiyeti'ne devrediliyor" diye konuştu.

TÜRGEV'e devletin ve belediyelerin arsaları verilerek kendilerine göre bir nesil yetiştirmek için yeni yurtların açılmasına olanak tanınıyor. Bu gidişle bakanlığın pek de işi kalmıyor. Yakında "Bakanlığın işi bitmiştir" denilerek kapatma yoluna da gidebilirler. Bunlar yetmiyor, eski AKP yöneticisi Ayhan Oğan da “Yeni devlet kuruyoruz, eskisi 16 Nisan’da çöktü” diyerek,Türkiye Cumhuriyetini yok sayan, geçmişini inkar ederek akıldışı açıklamalar yapıyor. Onun bu kadar açıktan söylediği rejim değişikliği adımları, alttan alta Milli Eğitim’de ve diğer bakanlıklarda uygulanıyor. Laik ve demokratik parlamenter sisteme meydan okuyanlar, Ayhan Oğan’ın adını koyduğu şeyi bakanlıklar eliyle yapıyor ama duyulmasını istemiyor. 

Hepsi hep bir ağızdan inkar ediyor ama Ayhan Oğan'ı partiden de atmıyorlar. Yani söylediklerini zımnen kabul ediyorlar. Bugün devlet politikaları tarikatların ufkuna, anlayışına terk ediliyor. Ayhan Oğan'ın partisinden ihraç edilmeyip, sözlerinin şimdilik reddedilmesinin nedeni budur. 

“Protokol” adı altında Ensar’la, Birlik Vakfı’yla eğitim birliği yok edilmeye çalışılıyor, bir kuşağı daha heba etme yoluna gidiliyor. Bakanlık, bu vakıf müsveddelerine verdiği geniş yetkilerle, zaman içinde milli eğitim müfredatını bu tarikatların anlayışına bırakacaktır. Yıllardır denetim eksikliği nedeniyle çocuklarımızın tarikat yurtlarında ve dersliklerinde istismar edilmesine göz yuman Milli Eğitim, artık bu affedilmez hatasını vakıflarla anlaşarak olağan hale getirecektir. Hala ENSAR Vakfı'nda olup bitenlerden ders almamış görünüyorlar. "Bir kereyle bir şey olmaz" diyenler, ENSAR Vakfı'ndaki çocuklara yapılan tecavüz ve tacizlerin üzerini örtmeye çalıştıkları gibi, ENSAR vakfına yeni imkanlar veriliyor ve gencecik çocuklarımız sabıkalı vakıflara teslim ediliyor.

Denetimi devletten dışlayan, eğitimi tarikatların insafına bırakan Milli Eğitim, halk eğitim merkezlerini, valilikleri, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerini bu tarikat ve vakıfların emrine amade kılmıştır. Artık sorun tarikatların, vakıfların ihtiyaçlarına göre çalıştırılan, onların belirleyeceği ders içeriğine göre zamanla kendi müfredatını şekillendiren, vakıfların istediği yerde kamp açtıran, okullarda vakfın istediği kulüpleri kurduran yeni bir bakanlık yapılanmasıdır. 

Türkiye, 15 Temmuz’u fırsat sayıp 20 Temmuz’dan itibaren OHAL ile ülkeyi açıkça şer’I ve totaliter bir düzene sokmak isteyenlerin koalisyonuna mahkum edilmiştir. Laik eğitimin ve eğitim birliğinin açıkça tehdit içinde olduğu bir dönemde bu protokoller genç bir kuşağın daha bilimsel, aydınlanmacı ve akla dayalı eğitimden uzaklaştırılmasına yol açacaktır. 

Bu protokollerin acilen iptali ve eğitimin milli eğitim eliyle, vakıfların dahli olmadan yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Akıl ve bilimden uzak, fen eğitimini kenara iten, dogmatik bilgiler ile biat edecek bir nesil yetiştirmeye çalışıyorlar. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Eğitim ve öğretimin devlet eliyle, çağdaş ve laik içerikle yapılmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı kindar ve dindar bir nesil yetiştirme gayreti içindedir. Bu nedenle ihtiyaçtan çok fazla İmam Hatip Okulları açarak ayrıştıran, gençliğin özgür biçimde soran, sorgulayan, araştıran bir neslin önü kesilmek isteniyor. İlim Yayma Cemiyeti hangi ilmi gençlerimize verecektir? Bunlar boşuna harcanan ideolojik gayretlerdir. Eğitim ve öğretim devletin eliyle gerçekleştirilmesi gereken en temel görevlerdendir. Görev ve sorumlulukları vakıflara devrederek Atatürkçü ve laik eğitimi bitirmek istiyorsunuz. CHP olarak bunun yakın takipçisi olacağız, buna asla izin vermeyeceğiz.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.