Mehmet ÖZDOĞRU- İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli bu yılı yüzde 0.5 ile 1 arasında bir büyüme oranıyla kapatacak olmanın iyi bir gelişme olduğunu aktararak yaşanılan deneyimlerin ne pahasına olursa olsun yüksek büyümenin değil sürdürülebilir büyümenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini aktardı. Kestelli hedeften daha düşük olsa dahi üretime dayalı sürdürülebilir büyümenin ekonomik kırılganlıkları azaltacağını ve şoklara karşı daha dayanıklı hale gelineceğini söyledi. Küresel anlamdaki gelişmeleri de değerlendiren Başkan Kestelli tarımsal üretimin tüm dünya için önemli olduğunun ve Türkiye’nin de 2023 hedeflerinin merkezine tarım ve hayvancılığı alması gerektiğinin altını çizdi. Kestelli şöyle konuştu: “Eskiden sadece Türkiye’de istikrarsızlıktan şikayet ederdik, şimdi bütün dünyada bugünden yarına pek çok şeyin değiştiği bir iklimde yaşıyoruz. Adaptasyon kabiliyetimiz çok yüksek ama ne yazık ki sürdürebilirlik performansımız zayıf. Ezberlerimizin aksine, yeni denklemler hayatımızın yeni normalleri haline geliyor. Yaşayarak görüyoruz ki ihracatın kur artışına duyarlılığı, enflasyonun ise kur düşüşüne duyarlılığı giderek azalıyor. Yıllardır endüstri 4.0’ı, nesnelerin internetini konuşuyoruz ama ülkeyi 5G teknolojisine geçirecek fiber altyapısı konusunda eksiklikler var. Tarımda teknoloji kullanımı için de hayati önemde olan fiber altyapısını sağlamamız lazım. Hukuktan bürokrasiye, eğitimden altyapıya her alanda reform yapma irademizi canlı tutmamız, Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getirmemiz için şart.”

‘AR-GE’DE TARIM’IN PAYI ARTMALI’

Kesteli, 2020’de tarım destek bütçesinin yüzde 36.7 artışla 22 milyar liraya ulaşacak olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek kıt kaynaklarının maksimum verimle kullanılması ve pamuk gibi stratejik ürünler için değerlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Her alanda olduğu gibi tarımsal desteklerde de inovatif düşünceyi ve proaktif yaklaşımı düstur edinmemiz şart diyen Işınsu Kestelli, “Yenilikçi, teknolojik ürünler geliştirebilmek, yerlileşebilmek sadece hammadde tedarikçilerimiz için değil tüm şirketler ve hatta ülkemiz için bir mecburiyet. 2023’te Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 1.8’e çıkarılması planlanıyor. Bizler için Ar-Ge harcamalarından tarım ve gıda sektörlerinin aldığı pay da çok önemli. 2018 yılında ülkemizdeki toplam Ar-Ge harcamalarının sadece yüzde 2’si tarım, gıda ve içecek sanayinde gerçekleştirildi. Tarımın tek başına aldığı pay ise sadece binde 3 seviyelerinde. Oysaki ‘Tarım ve gıda’, uluslararası piyasalarda en rekabetçi olabileceğimiz sektörler. Bu nedenle tarımda Ar-Ge ve yeniliği esas alan bir yapıyı zaman geçirmeden oluşturmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Kestelli geçtiğimiz günlerde Bakan Bekir Pakdemirli’nin tağşişle ilgili söylediklerini de hatırlatarak bu konuda gerekli denetim ve cezai işlemlerin yapılması yanında her kesimin bilinçlenmesinin de gereklilik olduğunu aktardı. 2019 yılında Borsa olarak yaptıkları faaliyetleri de anlatan Başkan Kestelli, “Bu projeler ile İzmir’i ülkemizin tarım teknolojileri merkezi olarak konumlandırmak ve Borsamızı da tarımsal eğitim ile bu alandaki girişimcilik konularında referans noktası yapmak için çalıştık. Yeni yılda projelerimizi hep birlikte yürüteceğiz ve projelerimizin lansmanlarını hep birlikte yapacağız” dedi.