Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre dünya üzerinde yaklaşık 500 milyon kişi işitme kaybı yaşarken, aynı rapora göre 2050 yılında bu sayının 700 milyona çıkması bekleniyor. Günümüzde ise her yenidoğan bin bebeğin yaklaşık 3’ünde işitme kaybı görülüyor. İşitme sağlığının önemine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için ‘3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü’ olarak kabul ediliyor. Erken tanı birçok hastalıkta olduğu gibi işitme kaybında da oldukça önemli. Yapılan periyodik testlerle olumsuz durumların önüne geçilebiliyor. İEÜ Medical Point Hastanesi Odyoloji Uzmanı Merve Topaloğlu da ilk 6 ayın önemine vurgu yaptı.

İEÜ Medical Point Hastanesi’nin Ulusal İşitme Tarama Programı kapsamında ‘referans merkezi’ olduğuna vurgu yapan Topaloğlu, “Sağlıklı gelişme için işitme kaybının erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Tanılanmayan veya geç tanılanan işitme kaybı çocuğun dil, sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini olumsuz yönde etkiler. Ulusal İşitme Tarama Programı kapsamında referans merkezi olarak hastanemizde yürüttüğümüz Yenidoğan İşitme Tarama Programı’nın amacı, doğru işitme kaybı tanısı ve zamanında müdahaledir. Doğan her bebeğe hastaneden taburcu olmadan işitme kaybı için risk faktörü olsun veya olmasın tarama ABR testi uyguluyoruz. Bir veya iki kulaktan geçemeyen bebeklerde ABR testini tekrarlıyoruz” dedi.

"SONRADAN DA ORTAYA ÇIKABİLİR"

Testlerin sonuçlarına göre tedaviye başlandığına vurgu yapan Topaloğlu, “Bebeklerin tarama testlerini ilk 1 ayda tamamlıyoruz. 3 ayda işitme kaybı olan bebeklerin ileri odyolojik tetkikler ile işitme kaybı tanılarını koyuyoruz. 6 aylık olana kadarki süreçte işitme kaybının tipine ve derecesine göre doğru tedavi ile müdahale gerçekleştiriliyor. Eğer bebekte iç kulak kaynaklı işitme kaybı var ise cihazlandırıp habilitasyonlarını sağlayarak topluma sağlıklı bireyler kazandırmaktayız. İşitme kaybı testlerinden geçen ancak risk faktörleri bulunan bebeklere 6’ncı ayda yeniden test yaptırmak gerekiyor. Yenidoğan döneminde bebeklerin işitme testlerinden olumlu sonuç alınmış olması, çocuğun ömür boyu işitme sorunu yaşamayacağı anlamına gelmez. Bazı işitme kayıpları sonradan da ortaya çıkabilir. Erken dönemde cihazlanan ve eğitim alan çocuklar, dil gelişimleri geç tanılanan çocuklara göre daha hızlı gelişim gösterirler” ifadelerini kullandı.