Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, Birleşmiş Milletler'den (BM) gelen yeni açıklamayla tekrar dünya gündeminin merkezine oturdu. 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Türkiye ve Suudi Arabistan'a çağrıda bulunarak Kaşıkçı'nın kaybolması ve olası ölümü hakkında hızlı bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yaptı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric de, günlük basın brifinginde, Kaşıkçı'nın durumunu yakından takip ettiklerini belirterek ''Genel Sekreter, Suudi gazeteci Cemal  Kaşıkçı'nın kaybolmasından son derece endişe duyuyor'' demişti.

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine  katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde de yazılar yazan Kaşıkçı,  geçen hafta salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul  Başkonsolosluğuna gittikten sonra ortadan kaybolmuştu.

"İspat edeceksiniz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Budapeşte'de Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile düzenledikleri ortak basın toplantısında konuyla ilgili, "Başkonsolosluk yetkilileri  'buradan çıktı' demekle kendilerini kurtaramaz. İlgili merciler onlar da bu  konuda müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer çıkmışsa bunu siz görüntülerle  de olsa ispat etmek durumundasınız, ispat edeceksiniz" demişti. 

Trump ve Pompeo'dan da tepki geldi

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Suudi Arabistan  yönetimine, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı tamamen  desteklemesi ve sonuçları hakkında şeffaf olması çağrısında bulundu. 

ABD'nin, Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasından endişe duyduğunu kaydeden  Pompeo, "ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili olarak diplomatik  kanallar üzerinden Suudi Arabistan ile görüşmektedir. Suudi Arabistan yönetimine,  Bay Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı tamamen desteklemesi ve  bu soruşturmanın sonuçları hakkında şeffaf olması çağrısında bulunuyoruz"  ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump da Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın akıbetine  ilişkin, "Bu konuda endişeliyim. Umarım mevzu bir an önce açıklığa kavuşur. Şu  anda bu konuda kimse bir şey bilmiyor. Bu konuda oldukça kötü bazı haberler  etrafta dolaşıyor. Bunlardan hoşlanmadım" açıklamasını yaptı.

Ayrıca, ABD'de Cumhuriyetçi Partinin önemli isimlerinden Güney  Carolina Senatörü Lindsey Graham, Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili Twitter  hesabından yaptığı açıklamada, "Eğer Suudi yönetiminin yanlış yaptığına ilişkin  iddialarda herhangi bir hakikat payı varsa, bu durumun ABD-Suudi ilişkilerine  yıkıcı etki yapacağı, ayrıca hem ekonomik hem de diğer açılardan bunun ağır bir  bedelinin olacağı konusunda hemfikiriz" ifadesini kullandı.

Kaybolmadan 3 gün önce röportaj vermişti

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten  sonra kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, bu olaydan 3 gün önce verdiği  röportajda, "ülkesinde tutuklananların muhalif bile olmadığını" savundu. 

BBC'de yer alan haberde, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın,  kaybolduğu 2 Ekim tarihinden 3 gün önce İngiltere'nin başkenti Londra'da bir  konferansa katıldığı belirtildi.

Kaşıkçı, konferans sonrası BBC'ye verdiği röportajda da, "Suudi  Arabistan'da büyük bir değişim yaşanıyor. Bu daha önce hiç görmediğimiz bir şey.  Eleştiri yapan gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklananlar muhalif bile değil. Bu  olaylar insanları korkutuyor" görüşünü aktardı.

Birçok arkadaşının sebepsiz tutuklandığını duyduğunu ve bu nedenle  Suudi Arabistan'a dönmediğini dile getiren Kaşıkçı, "Ben sadece bir gazeteciyim.  Konuşma, yazma özgürlüğüne sahip bir gazeteciyim. Washington Post gazetesi bana  bir alan verdi ve ben de orada düşüncelerimi özgürce yazıyorum. Keşke bu fırsat  bana kendi ülkemde verilseydi" ifadelerini kullandı.