Tarihi çok ama çok eskilere dayanan bulgur, sağladığı faydalarla varlığını bugüne kadar taşımayı başarmıştır. Türkiye’de yıllık üretimi 1 milyonu bulan bulgurun faydalarını Avrasya Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Dursun anlatıyor. 
 

Protein ve lif deposu, bulgur
 

Karbonhidrat besin grubunda yer alan bulgur, içerdiği besinsel lif, vitaminler ve mineraller sayesinde en besleyici besin maddelerinin başında geliyor. Çözülebilen ve çözülemeyen lifler bakımından oldukça zengin olan bulgur, makarna ve pirince göre karbonhidrat değeri düşük, protein değeri ise çok daha yüksektir. Bulgurda yer alan lifler, barındırdığı selüloz, pektin ve sakız gibi yapılarla vücuttaki sistemlerin üzerinde dengeleyici etkisi olan maddelerdir. Suda çözünebilen lifler, kan şekerini kontrol ederek kolesterolü düşürmektedir. Bulgurun faydaları bunlarla da sınırlı değildir. Ayrıca B1, B6 vitaminleri ve Niasin’den zengin bir besin maddesidir.
 

Kilo kontrolünü sağlamada başrolü oynuyor

Mucize besin bulgur, yüksek miktarda lif ve posa sayesinde pirinç ve makarnaya göre çok daha uzun süre tok tutuyor. Ayrıca içeriğindeki lifler kolesterolü düşürücü etkisiyle safra asitlerini bağlayarak, diyetteki toplam yağ ve kolesterol alımını düşürerek, daha uzun süre doygunluk hissi verir. Ayrıca kandaki yağ miktarını düşürerek dengede tutar. Üstelik günlük su ihtiyacını da artırdığından bol su içilmesini sağlar.

Sindirim sistemi üzerindeki etkileri herkes tarafından bilinen bulgur kabızlığı da önlüyor. Çünkü içerdiği mineral ve vitaminler sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. 
 

Bebek ve çocukların beyin gelişimi için çok önemlidir
 

Buğday kaynatıldığı sırada suya geçen mineraller ve B vitamini, tane tarafından tekrar emildiği için besin değerlerini kaybetmez. Bu sebeple bebek ve çocukların mutlaka tüketmesi gereken tam tahıl sınıfına giren çok önemli bir besindir. Çünkü yapısındaki B1 vitaminleri bebeklerin gelişmekte olan sinir ve sindirim sisteminin güçlenmesinde büyük bir rol oynar. Dolayısıyla ebeveynler, bebeklerine 6. aydan itibaren bulgur dahil tam tahıllar tüketmelidir.
Bunun yanı sıra bulgur, içerdiği folik asit sayesinde çocuk ve hamile kadınlar açısından olmazsa olmazdır. Öyle ki, kadınlar hamileyken ilk 3 ay içerisinde bulgur yenildiği takdirde folik asidi ilaçtan değil direkt olarak bulgurdan alabilir. Çocukların beyin gelişiminde çok önemli bir etkiye sahiptir. 
 

Ispanaktan daha fazla demir oranına sahip
 

Faydaları saymakla bitmeyen bulgurun birçok sebzeden daha fazla demir içerdiğini biliyor musunuz? Bulgur, o kadar çok demir içerir ki, kansızlık ve demir eksikliği problemi yaşayan hastalara bulgur yemeleri önerilir. Ayrıca ıspanakla karşılaştırıldığında çok daha fazla demir içerir.
 

Diyabet ve kalp hastalıkları riskini düşürüyor
 

Glisemik endeksi düşük besinler, diyabet ve kalp gibi kronik hastalıkların oluşma risklerini önlerken, bu hastaların sağlık problemlerini kontrol altında tutmasına da yardımcı oluyor. Yediğimiz besinlerin kan şekerini yükseltme oranı olarak tanımlanan glisemik indeksi oldukça belirleyici bir unsurdur. Hayatımız boyunca glisemik endeksi düşük besinlerle ne kadar yakın durmalıysak yüksek besinlerden ise o kadar uzak durmalıyız. Bulgur düşük glisemik endeksi ve yüksek posa oranıyla mutlaka tüketilmeli, diyabet diyetlerinde tercih edilmelidir.