İYİ Parti lideri Akşener, "Milletin hükümete kredisi tükendi"

İYİ Parti lideri Akşener, "Milletin hükümete kredisi tükendi"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında Erdoğan'a çağrıda bulunarak "Bir karar verin, ya damat ya millet" dedi.

Akşener'in konuşmasından satır başları;

 "Milletin hükümete kredisi tükendi"

“Demokrasimizin ağır yaralı olduğu bu günlerde İYİ Parti dosta düşmana bir demokrasi verdi. Haftasonu olağanüstü tüzük kurultayımızı yaptık. Kurultayımızı ülkemiz ve milletimiz için umudu bir kez daha göklere taşıdı. Henüz 2 yaşına bile girmeyen partimiz, üstün bir insan kaynağı ve demokrasi kültürüne sahip olduğunu kanıtladı… Türkiye bu iktidarı ve ortağını daha fazla kaldıramaz. Ülkenin bütün teamülleri paspas edildi. Bürokrasi vasıfsız yandaşların arpalığı haline geldi. Hazinenin damada, tarımın küfürbaza teslim edildiği ülkede sonuç tabii ki böyle oldu. Ülke siyasilere bir şans verir ama tarihin tozlu raflarına da kaldırmayı bilir. İşte o gün bu gündür. Milletimizin hükümete kredisi tükendi. Belediyelerden kaymakamlıklara lüks ve israf yuvası olmuşken milletimizin daha fazla tahammül göstermesini beklemek saflık olur… Demokrasi rant çukuruna itildi. Aslında şaşırmıyoruz. Hazinenin damada, içişlerinin müfteriye, tarımın küfürbaza teslim edildiği bir ülkede sonuç böyle olur.”

"Açıklanan her paketle ekonomi kötüye gidiyor"

"Gelelim bu haftaki damattan masallar bölümümüze. Burası çok önemli. Yine bir paket açıklamış. Her pakete de üşenmeyip isim koyuyor. Bu paketin adı İvme. Yani ileri verimli milli endüstriymiş. Sanki bu güne kadar fabrika açtılar da adına milli endüstri koymuş. Milletin parası damada teslime edileli 10 ay olmuş, 8 paket açıklanmış, açıklanan her paketle daha da ekonomi kötüye gitmiş. Beş tane yandaş gelince kaynak bol ama millete gelince kaynak yok diyor. İşte EYT'lilerin durumu ortada. Seslerini duyurmaya çalıştılar Yenikapı'da ama duyan olmadı. Bunların bir baltaya sap olamamış ne kadar çocuğu yakını varsa bu beylerin hepsi, müteahhit oldu, müdür oldu, zengin oldu. Bizim pırıl pırıl gençlerimiz işsiz. Adını soyadını yazamayan ne kadar yakını varsa ihya ettiler.” 

"Ya damat ya millet"

"Vakıflarla belediyeleri vakumluyorlar. Hepsini ismini sayayım mı? Şunu yazın bir kenara artık her şey gün yüzüne çıkıyor. Geçen günlerde Sayın Mansur Yavaş bir ihale sonucunu açıklardı. Bu beylerin 3 yıl önce 1 milyar liraya ihale ettikleri iç bugün 180 milyon liraya ihale edildi. İnsaf. Neredeyse beş aktı. Bunlar sadece devleti değil belediyeleri de borç batağına batırmışlar. 17 yıllık ekonomi politikasının özetidir bu. Milletin çocuklarına yok çekenler milletin kaynaklarını işte böyle yağmalıyorlar. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum sizi yıllarca sırtında taşıyan millete sırtınızı dönmeyin. Unutmayın ki siz milleti değil bu cefakar millet sizi doyuruyor. Milletin dertleriyle ilgilenin. Söyleyecek yeni şeyleriniz yok. Saray'dan bir çıkın sönen ocakları, dağılan yuvaları, umutsuz gençleri görün. Sonra bir karar verin, ya damat ya millet.”

"17 yılda eğitim sistemini 15 kez değiştirdiler"

“Eminim ki milleti yok sayanları milletimiz de yok sayacak. 17 yıldır iktidardalar, bu süre içerisinde eğitim sistemimizi tam 15 kere değiştirdiler. Her gelen bakan alfabeden harf çekti yeni bir isim uydurdu. Bu seferkinin adı da eğitim sistemi oldu. Sistem dediğiniz şey bir yap-boz tahtası değildir. Ülkemizin geleceğini 15 defa çöpe attılar. Her seferinde bu son diyorlar. İşin değişik yanı da 1'den 15'e kadar her yap-bozu müjde diye sundular. Anne babalar tedirgin. öğretmenlerimiz gözlerinin içine bakan evlatlarımıza sistemi anlatamıyorlar. Çünkü kendileri de anlamıyorlar. Tarih dersini hangi aklıselim zorunlu olmaktan çıkarma fikrini sundu? Evlatlarımız tarihi sizin gibi televizyon dizisinden mi öğrensin istiyorsunuz.”
 
"Eğitime sadece ticaret olarak bakamazsınız"

“Eğitim sistemi bir ülkenin geleceğidir. Bu konuda adım atacağınız zaman bilene sorarsınız. Milli Eğitim Şura’sını toplayın. Sendikalardan, STK’lardan görüş alın. Sayın Bakan Eğitim bürokrasisinden geliyor, liyakatli nadir bakanlardan biri. Ama o da sisteme uydu. Yardımcısı Sayın Erdoğan’ın teyzesinin oğlu. Eğitim sayesinde Mardin’den çıkan çiftçi çocuğu Aziz, bugün Nobel ödüllü Prof. Aziz Sancar olur. Eğitim sayesinde İzmit’ten yola çıkan küçük memur çocuğu Meral bugün İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak size hitap etme şansı bulur, bu eğitim sayesinde işçi çocuğu Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olur, Başkan olur. Bugün zenginin çocuğu her yarışa önde başlıyor. Bugünün Azizlerinin, Merallerinin iyi bir gelecek hayali bile yok. Oysa eğitime sadece ticaret olarak bakamazsınız. Eğitim hakkı her TC vatandaşının doğuştan sahip olduğu haktır. Devletin görevi fırsat eşitliği sağlamaktır. İyi eğitim hakkı dediğimiz, gençlerin ayakları üzerinde dimdik durmasını sağlamaktır. Paran varsa eğitim var paran yoksa eğitim yok, sadece diploma var. Gençlerimizin geleceğini düşünüyorsak onlara çok iyi bir Türkçenin yanında İngilizceyi, İspanyolcayı, Arapçayı, Almancayı öğretmeliyiz. Rusçayı, Çinceyi o veya bu şekilde en az bir yabancı dili öğretmeliyiz. 21. Yüzyıl Türkiye’sinde üniversiteden mezun olan en az bir yabancı dil bilmeli.”

"Erdoğan devlet yönettiğini hala anlayamadı"

“Sayın Erdoğan’ın 13 tane uçağı var adım atmadık yer bırakmadı ama dünyadan haberi yok. Dünya değişiyor Sayın Erdoğan hala kendini belediye başkanı sanıyor. Devlet yönettiğini hala anlayamadı. Üniversitelerimizi dünyanın en iyi üniversiteleriyle buluşturacağız, eğitime yeniden itibarını kazandıracağız. Bu memleketin evlatları aslında nasıl bir hazineye sahip olduklarını anlayacak. Çünkü onlara yalanlar söylemeyecek, hayallerini satmayacak, hayallerini gerçekleştirme imkanı sunacağız. Türkiye yeniden hak, hukuk ve adalet ülkesi olacak. Anadolu’yu yeniden bir bayram sofrası yapacağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.