İzmir Barosu Başkan Adayı Çakır'dan Gezi davası açıklaması!

İzmir Barosu Başkan Adayı Çakır'dan Gezi davası açıklaması!

İzmir Barosu Başkan adayı Av, Mutlu Çakır Gezi davası hakkında açıklama yaptı.

İzmir Barosu Başkanı olmak için, 16 Nisan’da yapılacak Cumhuriyetçi Grup ÖN SEÇİMİNE adaylığını açıklayan tek isim olan Av. Mutlu Çakır, Gezi Davasında verilen Beraat kararı ve sonrasında yaşananlar konusunda bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, şöyle denildi: 

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, 2. Maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk Devletidir” ifadesi geçer. Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartı da Yargı Bağımsızlığı ve bunun zorunlu şartı da yargıç güvencesidir. Yargıçlar, sıradan memurlar değildir. Anayasal güvenceleri vardır. Mevkii ve makamı ne olursa olsun, hiçbir kimse veya güç yargıca nasıl karar vereceğini söyleyemez, üzerinde baskı kuramaz. Yargıçlar, yasalar çerçevesinde, tamamen bağımsız olarak, vicdanlarıyla karar vermek zorundadırlar. Bu bir lüks değil, Anayasanın, değiştirilemez maddelerinden olan 2. Maddede belirtilen hukuk devleti olmanın temel ve zorunlu şartıdır. 

Ne yazık ki, verdikleri kararlar sonrası soruşturmaya uğrayan, yerleri değiştirilen ya da görevden alınan hakim ve savcı haberlerini, sık sık duymaya başladık. Bu durum, kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Yargıya güvenin bu derece düştüğü ortamda, bu uygulamaların içerde ve dışarda Türk Yargısını daha da zor duruma düşürdüğü acı bir gerçektir. Kaldı ki, beraat kararı veren Mahkeme aleyhine başlatılan soruşturma, sadece bu yargıçlar değil, bundan sonra bu dosyaya veya benzerlerine bakacak yargıçlar üzerinde de baskı anlamına gelir. 

Yargıçlar yanlış karar verdiklerinde, üst yargı organlarına itiraz yolu açıktır. Hukuk içinde bu yollar tüketilerek, çözüm aranmak durumundadır. Ancak, siyasi iradenin, bir Mahkemeye doğrudan müdahalesi anlamına gelebilecek, uygulamalardan kaçınması anayasal ve yasal bir zorunluluktur. 

Gezi davasında, AİHM açık kararına rağmen, sanığı tahliye etmeyen Mahkemenin, yargılama süresince verdiği kararlar zaten sorunludur. Ancak, beraat kararı sonrasında yaşananların, bir hukuk devletinde yaşanması hayal dahi edilemez. 

Bağımsız yargı, devleti ayakta tutan üç saç ayağından biridir. Zayıflatılması, devleti zaafa düşürür. Bu nedenle, herkesin sorumluluk içinde davranması gerekir. Yargı içindeki tüm unsurlar, meslek örgütleri vasıtasıyla hatalı uygulamalara karşı ses çıkarmalıdır. Bu bağlamda, TBB Başkanı Sayın Feyzioğlu’nun, “Gezi davası ile ilgili konuşma gereği duymuyorum” açıklaması, çok talihsiz olmuştur. Gezi gibi tarihi öneme sahip bir davada, beraat kararı veren Mahkeme heyetinin, bu kararı nedeniyle soruşturulmaya başlaması, tam olarak yargıçlar ve savcılar kadar avukatların da konuşması gereken hayati bir konudur. TBB Başkanı da konuşmaya gerek duymalı, konuşmalıdır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum