İzmir Barosu, 'Dinlemezler ki çocukları' 

İzmir Barosu, 'Dinlemezler ki çocukları' 

İzmir Barosu, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. 

 Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Dinleseler çocukları”

20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda,  Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin oy birliği ile kabul edildiği, böylelikle çocuk haklarının uluslararası yasa gücü niteliği kazandığı, her yıl 20 Kasımın, tüm ülkelerde Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaya başlandığı, Türkiye’nin, bu Sözleşmeyi 1995 yılında onaylayarak, gerek uluslararası topluma, gerekse vatandaşlarına, en önemlisi de tüm çocuklarına söz verdiği; hepimizin vakıf olduğu teorik bilgilerdir.

Bu Sözleşme’den çok önceleri çocukluk, insan yaşamının en temel ve özel bir dönemi olarak kabul edilmiyor, çocuklar  “küçük yetişkinler” sayılıyorlardı. Oysa

“Çıkamaz çocukluğundan dışarı kimse İnanmamamız bundandır Kocaman bombalara…”

Savaşlar gibi; dünyayı ve ülkemizi saran salgında da, 30 Ekim tarihinde İzmir’imizi sarsan büyük depremde de ne yazık ki çocuklar hep ihlal edilen haklarıyla gündeme gelmiştir. Depremde hayatlarını, ebeveynleriyle birlikte yaşama ve büyüme haklarını kaybeden çocuklar, yaşadıkları travmanın üzerine bir de fotoğrafları kullanılarak ihmal ve istismar edilmişlerdir. Bilmiyoruz ki;

“Dünyaya bir kez çocukken bakarız. Gerisi hatıradır.”

Marttan bu yana içinde bulunduğumuz, her geçen gün etkileri daha da ağırlaşan Covid 19 salgını sürecinde, hala ev içinde maruz kalınan her türlü şiddet ve cinsel istismar suçlarının önlenmesine ilişkin programlama yapılmamış, çocukların seslerini duyurabilecekleri koruyucu mekanizmalara kolayca ulaşmaları sağlanmamıştır.

Oysa Sözleşme; çocuğun yaşaması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabanın gösterilmesini devletlerin sorumluluğu olarak görmektedir.  Anayasa’mızda ve Çocuk Koruma Kanunu’muzda da çocuğun yaşam ve gelişme hakları güvence altına alınmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nca alınan kademeli olarak yüz yüze eğitimin başlaması kararı ile hastalanan çocuk sayısının her geçen gün arttığı haberleri endişe vericidir. Salgından önce de eğitime eşit olarak erişim mümkün değilken, salgınla birlikte dünya genelinde 463 milyon öğrencinin eğitime erişimi kesilmiştir. Ülkemizde de Milli Eğitim Bakanlığı,  21 Eylül-9 Ekim tarihleri arasında EBA’ya ancak 10.3 milyon öğrencinin giriş yaptığını, neredeyse 6 milyon öğrencinin EBA’yı kullanamadığını açıklamıştır.

Çocukların eğitimden kopması; çocuk yaşta evliliklerin,  suça sürüklenmelerin, çocuk işçiliğinin artmasına sebep olmaktadır. Tüm bunlar yeterince kaygı verici değilmiş gibi, , Milli  Eğitim Bakanlığı’nın kalifiye eleman bulunmasında sorunlar yaşandığı için fabrikalar bünyesinde de okul açılabileceğine dair  açıklamasını, çocuk işçiliğinin normalleşmesi anlamını taşıyacağından  kabul etmemiz mümkün değildir.

Modern devletin çocuğa karşı görevi; bedensel, duygusal, zihinsel ve ahlaki güvenliğine, diğer bir deyişle yüksek yararına özen göstermek, kendilerini ilgilendiren konularda çocuğun görüşlerini serbestçe ifade etmesini, çocukların yetenekleri doğrultusunda gelişmelerini, ekonomik ve sosyal refahlarını sağlamaktır.

İzmir Barosu olarak, Dünya Çocuk Hakları Gününde, çocuk haklarını yaşama geçirme doğrultusundaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimiz ve çocukları daima dinleyeceğimiz sözünü yineliyoruz. Çünkü biliyoruz ki;

“Dinleseler çocukları  Her şey uçurtma…”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.