İzmir Ticaret Borsası Meclisi’nde buğday üretimine ilişkin gelişmeler oldu

İzmir Ticaret Borsası Meclisi’nde buğday üretimine ilişkin gelişmeler oldu

İzmir Ticaret Borsası Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı video konferans aracılığıyla ve Meclis üyelerinin geniş katılımıyla gerçekleştirildi.

Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, buğdayın tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de en stratejik ürünlerden biri olduğuna değinerek, “Ülkemizde son beş yılda ortalama 20 milyon ton buğday üretimi gerçekleştirildi. Bu üretim miktarı hemen hemen aynı düzeydeki iç tüketimi karşılıyor. Ancak un, makarna, bulgur, irmik, bisküvi gibi buğday mamulü ürünlerde üç milyar dolara yaklaşan ihracatımız gereği son beş yılda ortalama 7 milyon ton buğday ithal etmek zorunda kaldık. Ortalama ithalat fiyatımızda ise pandeminin de etkisi ile artan dünya fiyatları nedeniyle ciddi bir artış yaşandı. 2020 yılında tonu ortalama 242 dolar olan fiyatlar, 2021 yılının ilk 4 ayında 284 dolara kadar yükseldi. Sanayicilerimiz buğdayın kendi fiyatı yanı sıra, kurlarda yaşanan artıştan da ciddi manada etkilendi.” dedi.

Gelinen noktada piyasalardaki dalgalanmaya bir de iklim şartları nedeniyle buğday üretimindeki sorunun eklendiğine dikkati çeken Ercan Korkmaz, “Yurtdışı piyasalar ve üretimde yaşanan bu gelişme sonucunda TMO tarafından 2,3 lira civarında açıklanan buğday fiyatları daha şimdiden piyasada 2,6-2,7 seviyelerine yükselmiş durumda. Buğday fiyatlarındaki artış un ve unlu mamuller ile yem sanayicilerimizin maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Bu noktada, piyasada düzenleyici kurum olarak yer alan toprak mahsulleri ofisimizin alacağı aksiyonların çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta içinde TMO tarafından bu konuda etkin bir müdahale yapılacağı kamuoyuna açıklandı. Umarım alınacak önlemler ile piyasalar her paydaş için daha öngörülebilir bir şekle gelir.” diye konuştu. 

Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise TÜİK tarafından açıklanan 2021 yılı tarımsal üretim birinci tahminlerine değinerek, “Açıklanan verilere göre üretim miktarlarının, 2021 yılının ilk tahmininde bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 4,7, sebzelerde yüzde 0,3 azalacağı; meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 7,1 oranında artacağı tahmin edildi. Buna göre üretim miktarlarının 2021 yılında yaklaşık olarak tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 67,9 milyon ton, sebzelerde 31,1 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 25,3 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi. Kimi ürünün kuraklık ile direkt ilgili olan verim düşüklüğünün, kimi ürünün aşırı sıcaklarda yaşayacağı olumsuzlukların, özellikle iklim değişikliğinin çok etkili olduğu bu yıl için tahminleri değiştireceği ve ciddi anlamda saptıracağı kesin. Örneğin; pamuk özelinde 2 milyon 250 bin ton olan tahminin kuraklık nedeniyle 2 milyon ton kütlü değerine düşmesi sürpriz olmaz.” dedi.

Covid-19 salgınının belki de tek olumlu yanının tarımın ve gıda üretiminin ne denli önemli olduğunu bir kez daha dünyaya göstermiş olması olduğunun altını çizen Barış Kocagöz, “İşte bu yüzden de dünyada tarım ürünleri ve gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor. FAO bitkisel üretim endeksinin son verilerine göre aylık bazda gıda fiyatları endeksi son 12 aydır yükselmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında 91 olan endeksin değeri şu an 127’ye ulaşmış durumda. Bazı krizler bazı ülkeler için fırsatları da yanında getirir. İşte aslında biz; coğrafyasında neredeyse tüm önemli ürünleri üretebilen bir ülke olarak bu aday ülkelerin başında geliyoruz. Doğru planlama ve akıllı yönetimle bize gülen bu fırsatı değerlendirerek; pandemi sonrası dönemin bizim için tarımda toparlanma, hatta şahlanma dönemi olmasını sağlamalıyız.” diye konuştu.

bariş-kocagöz.png

Borsa Meclisinde daha önce birçok kez insanoğlunun çevresel anlamda verdiği zararları dile getirdiklerini belirten Kocagöz, “Bunlardan en önemlisi karbon salınımı ile ilgili enerji ve diğer üretimler sırasında ve günlük yaşamda verdiği zarardır. Ancak artık karbon salınımını önlemek için ekonomik bir olgu da gümbür gümbür geliyor. G7 ülkelerinin gerçekleştirdiği Cornwall Zirvesinde; iklim değişikliği için konuşmaktan yapmaya geçilmekte olduğu bir kez daha teyit edildi. Çünkü AB’nin sınırda karbon vergisi uygulaması geliyor. İşte bu uygulamanın nasıl olacağı, bizim gibi ihracatının çoğunluğu Avrupa Birliği’ne olan ülkeler için hayati bir öneme sahip.” dedi.

Uygulamanın nasıl olacağına dair de kısaca bilgi veren Kocagöz, “Uygulamanın hayata geçmesi ile birlikte, ülkenizde karbon emisyonlarını sınırlandırmak için, karbon vergileri ya da karbon fiyatlaması sistemi yoksa, Avrupa Birliği’ne ihracat yaparken vergi ödeyeceksiniz. Tabii ki bu da ciddi anlamda bir rekabet dezavantajı yaratacak. Ancak karbon fiyatlaması ile ilgili milli bir sisteminiz olur ve bu AB tarafından kabul görürse o zaman bu vergilendirmeden ülke olarak muaf tutulacaksınız. İşin temelinde ise bu fiyatlama sistemi; karbon salınımı yapan sanayi kuruluşlarının bu salınımı engelleyen kuruluşlardan sertifika satın almak yoluyla gerçekleştirdikleri bir teşvik sistemi. Bu sistem halihazırda Avrupa’da mevcut. Eğer bunu gerçekleştiremezsek 2023 yılından itibaren her yıl yaklaşık 2 milyar dolar vergiyi AB hazinesine ödemek durumunda kalacağız. Halbuki bu vergi kendi üretimimiz için içeride kalabilir. Bu durum özellikle yüksek karbon salınımı anlamında üretim yapan çimento, demir çelik, alüminyum gibi sektörleri çok etkileyecek.” diye konuştu.

Bunun yanında ülkemizin önemli bir adım atarak YEK-G Sistemi’ni başlattığına değinen Kocagöz, “Tüketicilerin kullandığı elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini garanti eden yenilenebilir enerji kaynak garanti (YEK-G) sistemi ile oluşacak sertifika ticareti fiyatları eğer başarı ile uygulanabilir ve Avrupa Birliği’ne kabul edilecek derecede bir başarı yakalarsa sizlerle detaylarını paylaştığımız boşluğu dolduracak ve ülkemiz bu vergiyi vermekten kurtulacaktır.” diye konuştu.    

Meclis üyelerinin söz aldığı toplantının son bölümünde ise tarım sektörüne ilişkin güncel gelişmeler ile ilgili görüş alışverişi yapıldı.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.