Savcılığa suç duyurusunda bulunarak "Aynı terbiyesiz seviyeden cevap vermeyeceğim ancak hukuki ve siyasi olarak en sert şekilde karşılığını vereceğim. Yanına kalmayacak, kimsenin de yanına kalmamalı" diyen Kartal, KültürPark’ta gerçekleşen olayı, İz Gazete üzerinden yayınladığı açıklama ile şu şekilde özetledi:

“19 Nisan Cuma günü Saat 18’de, Kültürpark’ta gerçekleşen İz Kitap Fuarı’nda imza günüm vardı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grubu’nun saat 17’de aynı yerde toplanacağını öğrenince gazetemiz muhabiri Gizem Taban ile fuara geçtim. İmza etkinliğim öncesinde, yeni seçilen meclis üyelerine selam verip, hayırlı olsun demek ve atmosferi koklamak istedim. Gittiğimde Özhan Kaynarca da oralardaydı. Birkaç meclis üyesiyle selamlaştıktan sonra, geçtiğimiz aylarda talihsiz bir ameliyat geçiren yeni meclis üyelerinden Köksal Yıldırım’ın aracının yaklaştığını gördüm. Hem yüzyüze de geçmiş olsun dilemek hem de hayırlı olsun diyerek moral vermek üzere Gizem Taban ile birlikte araca yaklaştım. Aynı anda Aras Kaynarca ve Özhan Kaynarca da araca yaklaştı. Aras Kaynarca’ya sarılarak tebrik ettim. Köksal Yıldırım’ın eşi Gamze Yıldırım ile tokalaşarak selamlaştım. Köksal Yıldırım’a sarılarak tebrik ettim. Ardından Özhan Kaynarca’ya tokalaşmak üzere elimi uzattım. Tokalaşırken, oradaki herkesin duyacağı şekilde ‘Senin de ananı s**ceğiz Ümit Kartal’ dedi. ‘Ne diyorsun lan sen terbiyesiz’ demeye kalmadan, hepsi birden ‘Burası yeri değil’ vb. sözler söylediler ve dağıldık. Tüm bu 10 saniyelik seviyesiz diyaloğa orada bulunan ve isimlerini geçirdiğim herkes tanıktır. Orada bulunan herkes ile meclis toplantısı sonrasında telefonda konuştum ve küfürü duyduklarını ifade ettiler. Ancak, ‘burası yeri değil’ diyen Özhan Kaynarca isimli ahlaksız zatı meclis toplantısından hemen sonra gece geç saatlere kadar ve bir gün sonra defalarca aramama rağmen telefonlarıma cevap alamadım.

Kalabalıklar içerisinde, etrafındakilere ve gücünü aldığını zannettiği siyasilere güvenerek, içinde yaşlı bir annenin geçtiği şekilde küfürler savurmayı meziyet sanan bu lümpen zat, siyasal çürümenin en dip örneklerindendir.

Saldırısının sebebini bilmediğim ama tahmin ettiğim bu kişilik, yerel seçimler sonrasında edindiğini düşündüğü yeni pozisyonların cakasını satmaktadır. Harita Mühendisleri Odası Başkanlığı süresince kısa sürede hızlı zenginleşmenin iştahını kabartması; kendisine yakın olduğunu sandığı kimi belediye başkanlarının gölgesinde etrafına güç vehmetmesiyle, ‘bekledik bekledik, nihayet kazandık, sıra bizde’ duygusu ile ‘Senin de’ diyerek, benden başka kimlerle ilgili bir hesaplaşma içerisinde olduğunu merak ettiğim bu şahısın seviyesine düşmeyeceğimin, aynı kelimeler ve terbiyesizlikle cevap vermeyi bir utanç saydığımın bilinmesini isterim.

Düştüğü seviyesizliği en yakınlarına dahi açıklamakta zorlanan Özhan Kaynarca isimli şahsın, panikle savunma mekanizması geliştirerek, ahlaksız eylemine gerekçeler uydurmaya çalıştığını, itham ve hakaretlerini çeşitlendirdiğini duyuyor ve kaydediyorum.

Bugün itibariyle şahısla ilgili hakaret ve tehditten savcılığa suç duyurusunda bulundum. İçinden geçilen önemli siyasi gündemler ve mesleki sorumluluklarım nedeniyle, böylesine çirkin bir gündeme maruz kalmak ve okurlarımızı maruz bırakmaktan hicap duymakla birlikte; içimin soğuyamadığının bilinmesini isterim. Günü ve yeri geldiğinde hukuki ve siyasi mecralarda bu olayın hakkını verecek sertlikte cevap vereceğimi de beni tanıyan herkesin bildiğinden şüphem yok.

Şunu özellikle belirtmek isterim: Trafikte kavgaya bulaşmış olsam, barda küfüre maruz kalsam bunu haberleştirecek ya da açıklama yapacak değilim. Ancak bu seviyesiz küfürlü saldırı, bir günlük gazetenin Genel Yayın Yönetmeni’ne, TMMOB’a bağlı bir odanın eski başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görevler alacağı iddia edilen biri tarafından, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis toplantı salonu ve belediye meclis üyelerinin önünde gerçekleşince; konu artık benimle ilgili olmaktan öteye geçmiştir.

‘Hızlı zenginleşme’ ve ‘isim kullanarak nüfus edinme’ konularını, kamu yararı kapsamında gazetecilik faaliyeti olarak önümüzdeki aylarda detaylı ele alacağımı bildirirken, şahsın ismini kullandığı siyasileri de dikkatli olmaları konusunda uyarmayı borç biliyorum."