Mısırlı, kabızlığın herkesin yaşadığı bir problem olduğunu ifade ederek, “Kimi bu problemi artık kabullenip hayatının bir dönemi olarak kabul eder kimi ise çeşitli yerlerden bulduğu çay tarifleriyle bundan kurtulmaya çalışır. Bu problemi sürekli olarak yaşamak 2 eksikliğin göstergesidir. Birinci eksiklik yeterli su alımı olmadığını belirtir. İkinci eksiklik ise yetersiz alınan posa içeriğinin belirtisidir. Ancak uygun şartlar sağlanıp halen bu problem giderilemiyorsa veya artarak devam ediyor ise mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır. Mutfaktaki diyetisyen olarak bilinen Ezgi Mısırlı sözlerine şöyle devam etti; Kabızlık, son 10 yıldır en sık karşılaşılan sindirim problemlerinden biridir. Bunun nedeni olarak doğal beslenmenin yerini paketlenmiş ürünlerin almış olması ve buna bağlı olarak günlük posa alımının yeterli düzeye ulaşamaması gösterilebilir. Bunun yanı sıra; diyabet, hipertiroidi gibi metabolik olayların bir göstergesi veya son aşamada bakıldığında kolon kanserinin sonucu olarak ortaya çıkabilir. Kişinin bireysel yatkınlığı ile ilgili olabileceği gibi, bazı ilaçlar ve özellikle nörolojik hastalıklar sonucu kabızlık gelişebilir” dedi. 

Haftada 2 veya daha fazla ve zorlanarak tuvalete gitmekten bahsediliyor ise kabızlıktan söz edilebileceğini belirten Diyetisyen Ezgi Mısırlı, “Bu kişilerde beslenme alışkanlıkları, sıvı alımı, tuvalet alışkanlıkları ve fiziksel aktivite alışkanlıklarının gözden geçirilip düzenlenmesi önem taşımaktadır. Tedavide öğün saatleri büyük önem taşımaktadır. Özellikle sabah kahvaltısının geç yapılması ve beraberinde kayan öğün saatleri ile akşam yemeğinin de geç saate kalması bağırsak tembelliğini doğuran ana problemlerden biridir. Kahvaltı saatleri 7.00-9.00, öğle öğünü 12.00-14.00, akşam yemeği ise 18.00-20.00 arası bitmiş olmalıdır. Her öğünde salata alımı doğrudan posa alımını arttıracağından, pozitif bir etki oluşturur. Kahvaltı için salata örneği verecek olursak; domates-salatalık ve söğüş biber şeklinde seçebiliriz. Öğle ve akşam yemeği için en az 1 çorba kasesi kadar olacak şekilde salata seçimi de faydalı olacaktır. Günde en az 10-12 bardak su içilmelidir. Yetersiz sıvı alımı en sık karşılaştığımız problemlerden biridir. Eğer sizde “Su içmeyi unutuyorum” diyenlerden iseniz şu formülü deneyebilirsiniz: Her ana ve ara öğünden önce 2 bardak su içerseniz toplam miktarı yakalamış olursunuz” ifadelerini kullandı. 

Yemek yerken lokmaları iyice çiğnemek gerektiğini kaydeden Mısırlı, “Yavaş ve iyi çiğneme sağlıklı bir sindirim ve bağırsak sistemi sunmaktadır. Haftada en az 2-3 gün kuru baklagillerden oluşan yemekleri tüketmek (özellikle mercimek) posadan zengin beslenmeye birebir fayda sağlar. Mercimek dışında çeşitlilik açısından örnekleyecek olursak; kuru fasulye, nohut, börülce ve barbunya verilebilir. Bir diğer önemli faktör ise meyvelerin diyette uygun kullanımıdır. Günde en az 2 porsiyon meyve tüketimi içeriğinde barındırdığı posa sayesinde bağırsak tembelliğine fayda sağlamaktadır . Özellikle kabukları ile tüketimi önerilmektedir. Koyu çay ve kahve tüketimi özellikle bağırsak tembelliği olan kişilerde sınırlandırılmalıdır. Günlük asansör kullanımının yerini merdiven kullanımının alması, adım sayısının arttırılması ve yapılan yürüyüşlerin haftada en az 4 gün alışkanlığına çevrilmesi bu problemin giderilmesinde çok faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.