Kalkanlı'dan flaş soykırım açıklaması

Kalkanlı'dan flaş soykırım açıklaması

Konak Hareketi Lideri Coşkun Kalkanlı, bir televizyon programında ülke siyasetine ve Konak Hareketi'nin çalışmalarına dair önemli açıklamalarda bulundu. 

Geçtiğimiz günlerde 'Ermeni Soykırımı' ile ilgili açıklamaları dikkat çeken Kalkanlı'nın  "İlk önce aynaya bakıp, kendimizle yüzleşeceğiz. Özür dilenmesi gereken, af dilenmesi gereken bir nokta varsa yapacağız. Soykırım demiyorum ama üzüntü duyuyorum" sözleri dikkat çekti. 

GELİN BİRLİKTE YÜRÜYELİM 

Konak Hareketi'nin kısa sürede güzel işler başardığını aktaran Kalkanlı, gönül verdiği Cumhuriyet Halk Partisi'ne 'Gelin birlikte yürüyelim' çağrısında bulundu. Kalkanlı, 'Partinizden destek aldınız mı?' sorusuna "Konak İlçe Teşkilatından bizimle ilgili herhangi biri bizimle iletişim kurmadı fakat ortak dostlarımız vasıtasıyla sayın başkanında bizi desteklediğini, projelerde birlikte yürümekten keyif alacağını söylediğini biliyorum. Bu bize gurur veriyor. Batur Başkanımızın bize" İyi işler yapılacak, destekliyoruz" yönündeki cümleleri bize ulaştı. Keyif aldık. Biz projelerimizi bitirelim belki yeni projelerimizde beraber yürüyeceğiz. Önemli olan zaten büyümek ve büyürkende iyileşerek büyümek. Bir yaranın iyileşebilmesi için hücrelerin bir araya gelmesi lazım. Biz o yenilenmeyi sağlayalım, çoğalmayı zaten birlikte yaparız. Ve o yara kapanır. Biz kendi fikirlerimizle yürüyoruz. Arkamızda da çok büyük bir güç var. Bu elbetteki sokağın gücü. Kararları veren Coşkun Kalkanlı değil, belki ön tarafta gözüken Lider Coşkun Kalkanlı. Bizi sırtlayan deneyimli yol arkadaşlarımız var.  Onlarla oturuyoruz, analizlerimizi yapıyoruz. Kimseyi kırmadan, kimseyi dökmeden, özellikle ve özellikle belaltı vurmadan biz bu süreci yürütmek istiyoruz. Gelin birlikte yürüyelim" yanıtını verdi. 

BİZ NE YAPIYORUZ ONU SEYREDİN

Kalkanlı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:  "İlk çıkışımızda insanlar şunu öğrenmek istedi. Bu adam 20 senelik memuriyetini yaktı. Bu cesurca karar neden alındı. Ve neden Konak Hareketi şimdi sahaya indi. Arka tarafta birçok vatandaşımıza  dokunuluyor. Birçok yardım yapılıyor. Elbette finansman bir soru işareti olarak akıllarda yer ediyor.  Bir sürü sorular arka arkaya geldi. Biz diyoruz ki, bunlarla meşgul olmayın, biz ne yapıyoruz siz onu seyredin. Seyredin, görün ve "Bende geleceğim seninle bu sokaklarda omuz omuza gezeceğim" deyin yeterli bizim için. Biz kimseden bir yardım beklemiyoruz. Ama bizimle beraber yürümek istiyorsa, o yardımları o insanlara ulaştırmak, o yaralara merhem olmak istiyorsa başımın üstünde yeri var. Herkes buyursun gelsin. Bizim kapımız açık. Kimseye hayır demiyoruz. Sadece gelecek olan maddi yardımlara kapalıyız. Bizim burada sağlam bir finansal kaynağımız zaten mevcut. Bunu sağlayan insanlar bu hareketin içinde olanlar. Kimisi parmağını, kimisi gövdesini, kimisi kolunu, kimisi bacağını koydu. Herkes kendi kararınca şu mübarek Ramazan ayında herkes zekatını paylaşıyor. Zekatını veriyor. Olaylara biz böyle bakıyoruz. Çünkü ocu, bucu, şucu diye yaftalanmak istemiyoruz."

program-foto.jpeg

ERMENİ VATANDAŞLARDAN AF DİLİYORUM

CHP'li Coşkun Kalkanlı, geçtiğimiz günlerde Ermeni Soykırımı ile ilgili açıklamaları ve konuyla ilgili sosyal medyadan yayınladığı fotoğraflar ve paylaşımlarla ilgili gelen eleştirilere de programda yanıt verdi.  Tecrübeli siyasetçi Kalkanlı, Ermeni vatandaşlardan af dilemesinin nedenlerini şu şekilde sıraladı:  "Aslında ben orada Coşkun Kalkanlı olarak konuştum ve af diledim. Ben orada yüzleştim. Ben Ermeni kardeşlerimizi onurlandırmak istedim. Ama bu farklı algılandı. Sanki ben soykırımı tanıyormuşum gibi bir tepki oluştu. Hayır. Düne kadar demiyor muyduk Halkların kardeşliği? Bu ülkede Alevinin Çerkezin Kürdün Rumun hakkıyla bir Ermeninin hakkı aynı değil mi? Bizler şunları yakın tarihimizde gördük. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlı Devletinin devamı mıdır? İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin devamı mıdır? Jön Türklerin devamı mıdır? Bunlar yeni değil. Yine 1909 yılında Adana'da bir takım zevat tarafından çıkan ayaklanmalarda birçok Ermeni vatandaşımız katledildi, evlerinden edildi, sürüldü. Şimdi örtüştürüyorum. Doğu ve Güneydoğu'da mezralar ,köyler kapatılmadı mı? İnsanlar göç etmedi mi? Aynı olay değil mi? Ben işte o Tunceli Bölgesi mezrasından sürülenle ben Katır sırtı üzerinde bombalanlardanım. Bunların hepsi benim kardeşim.Bir yapboz düşünün çok kozmopolit bir ülkeyiz biz. Her bölgeden insanımız var. Eğer bu insanları bir arada tutamazsak, bu konuyla ilgili söylemler ve siyaset geliştiremezsek bizler o yapbozu tamamlayamayız. 1909 - 1918 yılı arasında Ermenilere yapılanlar, 6- 7 Eylül olaylarında yine Ermeni ve Rum kardeşlerimize yapılanlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yanlış politikalardan dolayı gerçekleşen olaylarda ve burada sadece kimisi Alevi, Kimisi Kürt, Kimisi Ermeni, kimisi Rum ama sonuca bakıyorsunuz, zulüm görmüş insanlar. Biz yakanlardan olmadık, yananlardan olduğumuz için biz diyoruz ki, Ermeni kardeşlerimizden af diliyorum. Bunu açık yüreklilikle bağırarak söylüyorum."

SOYKIRIM DEMİYORUM AMA ÜZÜNTÜ DUYUYORUM

Kalkanlı, ülke ve dünyada gündeminde konuşulan olayla ilgili değerlendirmesine şu sözlerle devam etti: "Ben bu vatanı sizlerden daha çok seviyorum, bu milleti sizlerden daha çok seviyorum. Ama beni yaralayan şudur, dün 'Hepimiz Hrant Dink'iz' pankartı taşıyanlar, 'Affedersin Ermeni' sözüne istinaden meydanları dolduranlar şimdi benim karşıma geçmiş bana bunları söylüyor. İşte benim gücüme giden nokta bu. Dün öyle isen, bugünde benim yanımda durman lazım. Uluslararası hukukta bizim haklılığımız sabit. Orada duruyor. Oraya bir şey demiyoruz ama bu insanlarda tamamen suçlu, sürülmeyi haketti, katledilmeyi hak ettiler diyemeyiz. İlk önce aynaya bakıp, kendimizle yüzleşeceğiz. Özür dilenmesi gereken, af dilenmesi gereken bir nokta varsa yapacağız. Soykırım demiyorum ama üzüntü duyuyorum. Bu insanların onurlarının birşekilde iade edilmesi gerekiyor. Bu sürgünler çok aileyi parçaladı. Bu ülkede yaşıyor bu insanlar neden kayıtsız kalalım. İlk kez bu dikte edildi. Ama Amerika'da eyaletlerin 3'te 2'sinde Ermeni Soykırımı tanındı. Dünya ölçeğinden 20'den fazla ülkede bu tanındı. Biz bir yerde siyaseti eksik yapıyoruz o zaman. Bir fıkra var. Boksör çıkıyor lige, dayağı yiyor. Rant arasında antrenörü diyor ki, çok güzel dövüyorsun. Çıkıyor 2. rauntta tekrar dayak yiyor. Antrenör yine diyor ki, Çok iyi dövüyorsun. O da diyor ki, ben bu kadar iyi dövüyorsam beni kim dövüyor. Bizim durumumuz aslında bu." 

Y VE Z KUŞAĞINA GÜVENİN

Coşkun Kalkanlı, ülke siyasetine de değinirken, gençlerin önünün açılması gerektiğinin altını çizdi. "Bizim geçmişimiz acılarla dolu. Biz bu ülkede bir şeyler yapacaksak eğer geçmişten gereken dersleri almalıyız. Biz yedi düvele kafa tutan, 'Size ölmeyi emrediyorum' diyenlerin, sabaha karşı boğazına geçirilen yağlı ilmeğe kafa tutanların taburesini kendisi tekmeleyenlerin geleceğiyiz. Genel anlamda bizim bu siyaseti yapabilmek için kendimizle barışmalıyız. Birlik olmalıyız. Hala 60'ların anayasası ile yönetilen bir milletin. Amacımız orada da koltuk kaygısı olmamalı. Amacımız vatan olmalı, millet olmalı. Zaten bir amacımızda siyasette şunu göstermek. Yani biz 60 yaşından sonra yapılan siyasete karşıyız" diyen Kalkanlı, "Gençlerin önünün açılması lazım. Son seçim sürecinde intiharın eşiğine gelen çocuklar biliyorum ben. Bizim ülkemizdeki siyasette asıl sıkıntı şu. Bilinçli seçmen eksikliği var. Bu söylenenleri bilinçli seçmen olsa yapabilir mi? Sorgular. O koltuktaki insanlar sorgulandıktan sonra bilinçli işler zaten gelecektir. Biz ağır konuşuyoruz sonra bize kızıyorlar ama bu dinazorların temizlenmesi lazım. Gençlere güvenin. Y kuşağı Z kuşağına güvenin. Kendimizi onlara göre değiştirmeliyiz. Biz  adım attığımız yollarda derin izler bırakmalıyız ki, bu içleri bu gençler takip etsin. Gençlerden korkmayın. Benim birinci hedefim gençler" ifadelerini kullandı.  
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.