“KAPALI YÖNTEM”E USTALAR AÇIKLIK GETİRDİ

“KAPALI YÖNTEM”E USTALAR AÇIKLIK GETİRDİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği’nde bundan bir yıl önce kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyatları başlatan Doç. Dr. Yiğit Akın ve ekibi, bu kez genç meslektaşlarını yetiştirmek için kolları sıvadı

Çiğli Ana Yerleşkede düzenlenen “Temel Ürolojik Laparoskopi ve Üro-Teknoloji Eğitim Kursu”nda farklı hastanelerde asistanlık ve uzmanlık yapan hekimler, işi ustalarından öğrenme fırsatı buldu. Genç hekimlere önce kapalı yöntemle ameliyatın artılarını anlatan ekip, daha sonra tıbbi cihazlar üzerinde pratik yaptırdı. Kurs başkanlığını İKÇÜ Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Yılmaz’ın üstlendiği eğitim programının açılışına, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tokaç da katıldı. Farklı hastanelerden alanında uzman hekimlerin bilgilerini paylaştığı kurs, genç hekimler tarafından ilgiyle takip edildi.

BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Kurs Koordinatörü Doç. Dr. Yiğit Akın, gerçekleştirilen eğitimin, İKÇÜ ve Üroloji Ana Bilim Dalı için bir ilk niteliğinde olduğunu, son zamanlarda çok revaçta olan, doktorların öğrenmek için yurt dışına gidip ciddi bedeller ödedikleri laparoskopik ürolojik ameliyatların ilk basamağının, burada genç hekimlere öğretildiğini söyledi. Meslektaşlarının bu yöntemi özümsemeleri için öncelikle laparoskopik yöntemin teorik olarak avantajlarını iyi bilmeleri gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Akın, kısa dönemli kurslara katılmalarının ve bu cerrahi yöntemi sayıca fazla uygulayan merkezlerde canlı ameliyatları izlemelerinin faydalı olacağını sözlerine ekledi. 

“AZ KANAMA, AZ AĞRI”

Kapalı yöntemle ameliyatın klasik yöntemle operasyona göre çok daha avantajlı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yiğit Akın, hem kanamanın, hem de ağrının bu yöntem sayesinde yüksek oranda azaltıldığını ifade etti. Vücut bütünlüğüne en az derecede zarar vermesi açısından da artıları olan yöntem, günlük hayata hızlı dönüşü sağladığı gibi, geride iz bırakmadığı için kozmetik olarak da tercih sebebi. Ancak bu yöntemin kullanılamadığı durumlar da var. İleri derecede kalp hastalıkları, ileri derecede solunum yetmezliği, karın zarı iltihapları, karındaki kitlenin 10-15 cm çaptan büyük olması, damarsal dolaşım bozuklukları, bilinen kan pıhtılaşmasına ileri derecede yatkınlıklar, laparoskopik yöntemin uygulanmasına engel teşkil edebiliyor. Tüm bu olumsuz durumların dışında kapalı yöntem, cerrahların günlük pratiğinde önemli bir yere sahip. Böbrek kanserlerinde, çalışmayan böbreklerin alınmasında, böbrek çıkış darlığında, böbrek üstü bezi (adrenal bez) operasyonlarında, prostat kanserinde ve idrar yolu taş hastalıklarında kapalı yöntem, hem hekimlerin, hem de hastaların yüzünü güldürüyor.

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.