Karaburun Belediye Başkanı İlkay Erdoğan, Karaburun’da çevre katliamına karşı başlattığı çalışma, bütün belediyelerin çevre karşı yapması gerekenler adına güzel bir örnek.

Başkan Erdoğan, daha önce iki defa mühürlenmesine rağmen inşaatına bir şekilde devam edilen deniz kıyısında, SİT alanı içindeki yapıların yıkılına hem karar verdi, hem de bizzat yıkımı anında olay yerinde bulunarak yıkımı yönetti.

Karaburunluların nasıl bir belediye başkanı seçtiklerini söylememe gerek yok.

Karaburun’u bilen,  Karaburunluların sorunlarını bilen birisini Karaburun Belediye Başkanı yaparsanız, böyle çalışır.

Yerinde çalışıyor.

Gereğini de hemen yapar.

Belediyelerin yaşanan ilçeler ve iller adına yapması gereken en büyük görev bana göre çevreyi korumak, çevrede yaşayan canlıların yaşam haklarını korumaktır.

Bu anlamda nerede bir çalışma görsem, gider, yerinde görür ve takip ederim.
Karaburun’unda da öyle yaptım.

Haber merkezlerine düşen haber üzerine Karaburun’a kadar gittim.

Çevre katliamına neden olacak o güzelim koylara yapılmaya çalışılan, yıkılan beton yığınlarını gördüm.

Hangi kafanın keyfidir ki bu, bütün insanlığın mirasını katletmeyi kendine hak görebiliyor diye düşündüm.

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Erdoğan’ın, ne yaptığını, neden yaptığını haberlerde okumakla, fotoğraflarla görmekle, orada olup, denizin kıyısında olup, doğanın ortasına konulmaya çalışılan bencil beton yığınını görünce daha da iyi anlıyorsunuz.

‘Karaburun’da Önce Çevre’ diyen Başkan Erdoğan’ı takdir ediyorsunuz.