''Kılıçdaroğlu'nun tercihi Deniz Yücel'dir''

''Kılıçdaroğlu'nun tercihi Deniz Yücel'dir''

Gökhan Kafalı 'nın Sunduğu Ege'nin Gündemi Programının Konuğu CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel oldu.

Sertel, Kılıçdaroğlu'nun il kongresindeki tercihini ilk kez Can Radyo'da açıkladı. Sertel: ''CHP İzmir il kongresinde Genelbaşkanımız Kılıçdaroğlu'nun yeni dönem adayı Deniz Yücel'dir.'' dedi. Programdan konu başlıkları şöyle :

TRT gerçekten iyi yönetilmiyor. En gariban halktan bile TRT pay alıyor. Bu para halktan toplanıyor. Yüzde 60 civarında bir parayı dışarıya savuruyor. TRT'de Diriliş Ertuğrul dizisi var her hafta dış yapım olduğu için milyonlar veriyorlar. Yine spor programı var bir de. TRT'nin yetiştirdiği spor spikerleri var. TRT'nin içini boşalttılar. Doğru düzgün konuşamayan, kelimeleri telaffuz edemeyen spikerlerle doldurdular. Yandaşlarla doldurdular. TRT'nin düzelmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor.

Apo'nun akrabasını TRT'de izledik.İmamoğlu'nu belediye başkanı yapmamak için Apo'nun ipiyle kuyuya indiler. Cumhuriyet Savcılığı ifade özgürlüğü dedi. Ben de yazı yazdım programa çıkmak istiyorum, düşüncelerimi açıklamak istiyorum diye. Cevap dahi gelmedi.

Asgari Ücret

Asgari ücret belirleme komitesinin asgari ücretle geçinen iki çocuk babası bir vatandaşı çağırsınlar dinlesinler. İki çocuğu nasıl okutuyorsun, evin kiramı, faturalarını nasıl ödüyorsun diye sorsunlar. İnsanların hangi yaşam koşullarında yaşadıklarını görsünler. Ben çok insan tanıyorum ek iş yapan. Fabrikadan çıkıp taksiye çıkan insanlar tanıdım. Bir insanın 17 saat çalışıp nasıl insanca yaşar? Benim için asgari ücret 3 bin TL'nin altında olmaması gerekiyor. Asgari yaşam standartlarını yazsınlar alt alta sıralasınlar. 4 bin, 4 bin 500 Tl'nin altında bir rakam çıkmaz ortaya.Asgari ücret üzerinden siyaset yapılmaz.

Sayın Cumhurbaşkanımız; örtülü ödenek hariç 80 bin küsür maaş alıyor. karısı, kızı, damadı hepsi saraya yerleşmiş. Hiçbir fatura gideri yok. O'nun ekonomisi tabiki güzel. Onun için ekonomide sorun yok. Ekonomiyi görmek için halkın arasına karışsın. Ben halkın arasında dolaşıyorum.


AKP iktidarı İzmir'i cezalandırıyor

CHP'li belediyeleri cezalandıran bir iktidarlarla karşı karşıyayız. İzmir 5 vermekte, 1 bile alamamakta. AKP iktidarı İzmir'i cezalandırıyor. MHP'de ona destek veriyor. İzmir halkından oy alamadığı için cezalandırdığı İzmir halkı buna boyun eğmez. İzmir'in hakkının hukukunun yenmemesi için meclis kürsüsünden onların seslerinin duyurmak için her zaman onların yanındayım.
Kongre Süreçleri

Ben siyasetin aşağıdan yukarıya düzenlemesini benimsiyorum ama ne yazık ki öyle olmuyor. Parti dizayn ediliyor. CHP'de özverili partisine sevdalı geniş bir kitle partisinin başarısı için çalışır.Çalışmayıp da sadece delege seçimlerinde ortaya çıkanlar yok mu? Elbette var. Sadece delege olduktan sonra kendi çıkarları için birtakım yerleri hedefleyenler var.Ben bunu siyasi hayatım içerinde görüyorum. Kendi menfati, ailesinin menfati.Kim ilçe başkanı seçilirse o bizim ilçe başkanımızdır. İl başkanı bizim il başkanımız.Belediye başkanları da bizim belediye başkanlarımız. 

Mesela 2004'te Bayraklı'da Hasan Karabağ  belediye başkan adayı olarak açıklandı. Benim Hasan Karabağ ile hiç yıldızım barışmamıştır. Benim hakkımda çok ağır söylemleri  de oldu. Hiçbirine cevap vermedim.Vermem de çünkü benim kendi partilimle  mücadeleye ayıracak zamanım yoktur. Benim kendi partilimle kavga noktasında olmam. Hasan Karabağ da çok iyi bilir. Necati Yıldız'ın teklifiyle ben Uğur Dündar ve Tuncay Özkan yaklaşık 2 bin 500 kişiye Hasan Karabağ'a destek olmak için orada konuşmalar yaptık ve gerekli katkıyı koyduk. Ben sevmesem de, beğenmesem de, belediyeciliğini beğenmesem de, insanlara tepeden bakan duruşunu asla benimseyip sevmediğim için Hasan Karabağ'la temas kurmadım. Biz partiliyiz. Kim aday atandıysa onun yanında saf tutmalıyız.

Şimdi gelinen noktada ben genel başkanımızın yanına gittim ve bütçe görüşmelerinden önce gerekli konuşmaları yaptım. O noktada bana ilettiği mesajı söylüyorum. Genelbaşkanımıza, ben geçen dönem Deniz Yücel'in desteklenmesinde taraf oldum, yanında oldum.Şimdide aynı düşünüyorum. Ne diyorsunuz diye sordum. Aynen devam dedi. Genel başkanımıza da söyledim. Hiçbir siyasi eki içinde değilim. Direkt Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlıyım.

Yaşadığımız bölge içinde, Bayraklı içinde Bornova içinde, diğer bölgeler içinde genel başkanımızla konuştum. Bunu da delege arkadaşlarımızla konuşacağım, düşüncelerimi aktaracağım. Sonuç iyi olsun, güzel olsun. Kim hangi makamda oturuyor olursa olsun partiliye tepeden bakma gibi bir hakkımız yok.Bizim herkesi kuçaklama gibi bir anlayışımız olmalı. Biz bir bütünüz. Bizi parçalamak isteyenlere karşı bizim mücadelemiz ortak olmalı. Kongreler yapılır, kazanan tebrik edilir, kaybeden de partimiz kazandı deyip yoluna devam etmeli. Bana bu konuda fikrimi soran partililerime de gerekli açıklamaları yapacağım. Bizim tek hedefimiz genel iktidardır. Kendi içimizde birbirimizi yenmenin ve o nedenle zafer çığlıkları atmanın döneminin geçtiğini düşünüyorum. İktidar yolunda yürürken de ilkeli bir duruşla hareket etmek istiyorum.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.