Konak Şube Başkanı Ömür Şanlı, “Kurumumuzun adını kullanan ve bir gecede tüm kutuların üzerindeki yazıları söken şirketler hakkında hukuki işlem başlattık. Zaten AKUT genel başkanı da konuyla ilgili açıklama yaptı. Son kararı yargı verecek” dedi. Türk Kızılayı Konak Şubesi’nin geçen yıllarda başlattığı “atık giysi toplama ve geri dönüşüm” projesini yürüten Mundo Tekstil Mobilya Dayanıklı Tüketim İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile Hm Farah Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sözleşmeleri iptal edildi. Kızılay, artan girdi maliyetleri ve kampanyanın da destek görmesi nedeniyle daha önce yapılan “doğrudan işi şirkete verme” kararını kaldırdı. Yeni Kızılay yönetimi, firmalardan teklif alarak konuyu İhale Kanunu’na göre yaptı.  Teklifler alındıktan sonra işi yürüten ve kent genelinde atık toplama kutusu bulunan firmalar düşük teklif verdi. Konak Şube, Türk Kızılayı Genel Merkezi’nin de bilgisi ve onayı dahilinde işi en yüksek fiyat veren firmaya verdi.

Kızılay’ın kararının ardından İzmir genelinde cadde, meydan ve bulvarlara konulan 2 binin üzerindeki kutu üzerinde yazılan “Kızılay” ibaresi kısa süre içinde “AKUT- Arama Kurturma Derneği) olarak değiştirildi. Kızılay, Büyükşehir Belediyesi ve ilgili belediyelere yazı yazarak projenin kendilerine ait olduğunu, firmanın başka bir yardım kuruluşu olan AKUT’ın adını kullandığını belirtti. AKUT Genel Merkezi ile yapılan görüşmeler sonucunda durum anlatıldı ve gereğinin yapılması istendi.

KONU YARGIYA TAŞINDI

Konak Şubesi, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunda daha önce projeyi yürüten Mundo Tekstil Mobilya Dayanıklı Tüketim İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile Hm Farah Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin usulsüzlük yaptığını iddia etti. Projenin Kızılay’a ait olduğu ifade edilirken kent geneline gelişigüzel konulan kutulara vatandaşların duyarlılığı nedeniyle atılan giysi ve atıkların da Kızılay’a teslim edilmesi talep edildi.

KIZILAY MİLLETİN DEĞERİDİR

Kızılay Konak Şube Başkanı Ömür Şanlı, “Biz göreve geldiğimizde sistemi doğrudan bir şirketin kontrolüne vermek yerine ihale yapma kararı aldık. Genel merkezimizin de onayının ardından firmalardan gelen teklifleri ilgili komisyonumuz değerlendirdi. Söz konusu firma en düşük bedeli sundu. Biz de kurumun menfaati gereği en yüksek kazancın olabileceği şirketi tercih etti. Bu tamamen devlet ihale kanununa uygun yapılmış bir işlemdir. Firma önce tebligatlara yanıt vermedi. Sonrasında isim değiştirerek farklı firma adı altında yanıt gönderdi. Bunların hepsi belgeli ve kayıtlıdır. Sonuçta burada yapılan işlem şirketlerin yasanın arkasından dolaşmasıdır. Biz hem Kızılay’ın yıpratılmasına hem de kötü emellere alet edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Şu anda savcılık gereken işlemleri başlattı. Avukatlarımız da hukuki süreci takip ediyor. Birileri AKUT gibi bu ülkenin değeri ve önemli bir kurumu ile Türk Kızılayı’nı karşı karşı getirmek istiyor. Biz, AKUT yetkilileriyle de temastayız. Zaten sayın genel başkanın açıklamaları ortadadır.  Bugün AKUT’un adını kullanan yarın şehitlerimizi, gazilerimizi kullanabilir. Yerel yönetimlerin bu konuda duyarlı olması gerekmektedir. Türk Kızılayı kimsenin şahsi malı değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat adını koyduğu milletin bir değeridir” dedi. 

Keşke dememek için afetlere bugünden hazırlıklı olmalıyız'

Öte yandan AKUT Genel Başkanı Recep Şalcı yaptığı açıklamada söz konusu firmalara belediyelerle sözleşme yapma koşuluyla çalışma onayı verdiklerini söylemişti. Şirketlerin belediyelerden yazı getirmediğini anlatan Şalcı, "Bahsedilen firma bunu biraz üçkağıda çevirdi. Biz de durdurma kararı aldık. Kutuların toplatılmasını talep ettik.Kutuları toplamazlarsa bizim ismimizi kutuların üzerinde kullanmaya devam ederse polise şikayet edeceğiz”ifadelerini kullanmıştı.