Konak'ta Yönetim Krizi: Söylem Çok Eylem Az…
Arif Çayan yazdı; Konak’ta Yönetim Krizi: Söylem Çok Eylem Az…
Konak’ta bir dönem umut vardı.
Nilüfer Çınarlı Mutlu, göreve geldiği ilk aylarda sahaya inmiş, esnafla kucaklaşmış, sokak sokak gezerek halkın içinde bir başkan profili çizmişti. “Değişim geliyor” diyenler az değildi.
Ama o değişim bir türlü gelmedi.
Konak’ın kronik sorunları yerinde sayarken, “dinliyoruz, planlıyoruz” açıklamaları artık kimseyi inandıramaz hale geldi. Halk plan değil, icraat bekliyor.
Bugün Konak’ta çöp yeniden sokaklarda, temizlik hizmetleri aksıyor, dönüşüm alanlarında tek bir kepçe sesi duyulmuyor. Sokaklar toz içinde, umutlar ise yerlerde…
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DURAKLAMA, PLANLARDA ÇÜRÜME
Abdül Batur döneminde hazırlanan projeler, raflarda tozlanıyor.
“Soylulaştırmadan, yerinden etmeden dönüşüm yapacağız” söylemi kulağa hoş gelse de pratikte “hiçbir şey yapmamak” anlamına geldi.
Mutlu yönetimi, “önce plan, sonra eylem” diyerek oyalarken, vatandaş çürüyen binalarında oturmaya devam ediyor.
Kentsel dönüşümün durduğu bir yerde umut da durur.
Konak’ın deprem gerçeği, artık bir dosya değil, bir tehdit.
Ama o dosya, Büyükşehir ile yaşanan koordinasyonsuzluk nedeniyle rafa kaldırılmış durumda.
Bugün Konak’ta dönüşüm değil, durağanlık var.
YÖNETİM KADROSUNDA FIRTINA: 47 MÜDÜR, 7 BAŞKAN YARDIMCISI DEĞİŞTİ
Bir belediyede bu kadar kısa sürede bu kadar çok kadro değişiyorsa, ortada ciddi bir yönetim krizi vardır.
Liyakat mi, yoksa yakın çevre tercihleri mi?
Bu sorunun cevabı Konak Belediyesi koridorlarında fısıltı halinde dolaşıyor.
Ardı ardına gelen istifalar, görevden almalar, iç çatışmalar…
Sonuç: motivasyonu kalmamış bir kadro, bürokratik hafızasını yitirmiş bir kurum.
Kurumun içi kaynarken dışarıdan “halkla iç içeyiz” demek artık kimseye inandırıcı gelmiyor.
MAKAM ARACI KRİZİ: VOLVO XC60 VE TASARRUF SÖYLEMİ
Konak’ta çöpler toplanmıyor, personel maaşlarında sıkıntı yaşanıyor.
Ama belediye başkanlığı makamında aylık 276 bin TL bedelle kiralanan Volvo XC60 var.
Bu, sadece bir araç değil; bir sembol.
Bu, yönetimle halk arasındaki kopukluğun sembolü.
“Adalet, tasarruf, mütevazılık” söylemleri, bir anda yerini lüks imajına bıraktı.
Bu araç, Konak’ta yalnızca asfalt değil, güven duygusunu da çökertti.
FERAHLI CEMEVİ KRİZİ: KARARSIZLIK VE GERİ ADIM
Abdül Batur döneminde ihale aşamasına gelen Ferahlı Cemevi projesi iptal edildi.
Gerekçe: “Ağaçlar kesilmesin.”
Kimse doğaya karşı değil, ama bu gerekçenin ardında yatan ideolojik çekinceler konuşuluyor.
Proje iptal edildi, ama yerine ne yapılacağı hâlâ belli değil.
Yani bir kez daha: konuşma var, çözüm yok.
YÖNSÜZ BİR BELEDİYECİLİK DÖNEMİ
Nilüfer Mutlu dönemi, Konak’ta değişim değil, dağınıklık getirdi.
Kentsel dönüşüm durdu, personel istikrarsızlığı arttı, sosyal projeler reklam panolarında kaldı.
Belediye, kurumsal bir durgunluğun içine hapsolmuş durumda.
Bugün Konak’ta halk “vizyon” değil, vizyonsuzluk konuşuyor.
Her şey plan masasında, hiçbir şey sokakta değil.
Her şey sosyal medya paylaşımında, hiçbir şey sahada değil.
“MUTLU” DÖNEM, ADIYLA TERS ORANTILI
Adında “Mutlu” olan bir dönemin, Konak’ta bu kadar mutsuzluk yaratması ironik.
Yönetim boşluğu, halkta güvensizlik, belediyede huzursuzluk…
Bu tablo, bir kişiyi değil; bir anlayışı sorgulatıyor.
Konak’ın bugün ihtiyacı olan şey, gezmek değil; yönetmek.
Slogan değil; icraat.
İmaj değil; adalet ve istikrar.


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.