Koronalı insan sayısı artıyor, yoğun bakımdaki insan sayısı artıyor, ölen insan sayısı artıyor ve doğal olarak yeni tedbirler üretiliyor.

Korona virüsü daha az yayılsın diye.

Ölüm oranları daha da düşsün diye.

Uzmanlar da uyarıyor, aylardır, bu salgına karşı şu an için tek çare, maske, mesafe ve temizlik.

İlaç yok.

Aşı yok.

Tedavi yok.

Ölüm çok.

İnsanın aklına türlü türlü şeyler geliyor.

Acaba şu zamanın bilim adamları, gerçekten bilim insanı da biz mi sabırsız davranıyoruz, bilim insanı değiller de biz mi boşuna medet umuyoruz.

Gribin bir başka versiyonu olan bir salgın.

Gripten daha tehlikeli olması, akıllı olması ve öldürmek için insanın en zayıf halini, durumunu, bölgesini biliyor ve oraya gidiyor olması.

Bilim insanları bana göre çok ama çok geç kaldılar, bu salgınla mücadele de bir şeyler üretmek için.

Yüzbinlerce insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan bu salgından dolayı az veya çok etkilenerek hayatını devam ettiriyor.

Bilim adamları hala araştırıyor, deniyor, bir çare bulmaya çalışıyor.

İşte bu nedenle insan aklı, bilimi değil de, bilim insanlarının yetişmesi ve bilim insanı olarak kabul edilmesini sorguluyor.

Acaba gerçekten bilim insanı yetiştirmedik de, bir takım fırsatlar, imkânlar, torpiller vs sağlamak için sözde bilim insanlarının oluşmasına mı neden olduk?

Gerçekten bilim insanı olacak insanları, formalite sınavlar, sıradan sorular, klasik bürokrasi içinde bıktırdık da insanlığa kazandıramadık mı?

Üç yanlış bir doğruyu götürüyor istatistiğinden başlayarak, tezli, tezsiz yüksek lisans, doktora vs gibi ünvanları bol keseden değil, dolduruşa getirdiğimiz keseden mi verdik?

Ondan mı bu kadar çaresiz kaldı insanlık virüse karşı?

Ondan mı, maske, mesafe ve temizlikten medet umar olduk?

Ondan mı, normalleşemiyor, yeni normallerin içinde maddi ve manevi bunalıma girer olduk?

Koronalı insanlık olduk.