Kültürpark'a dokunma grubu: “DEÜ GSF için başka alternatifler değerlendirilmeli”

Kültürpark'a dokunma grubu: “DEÜ GSF için başka alternatifler değerlendirilmeli”

Kültürpark’a Dokunma Grubu, DEÜ GSF’nin Kültürpark’a taşınması konusunun gündeme gelmesine tepki gösterdi.

Kültürpark’a Dokunma Grubu Üyesi Ayşen Tekşen, 13 bin kişiye yaklaşan gruplarının eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Kültürpark projesi esnasında Reşat Kutucular, İnci Özer, Tanzer Kantık liderliğinde 2016 yılında bir araya geldiğini ifade ederek, “Kültürpark’a Dokunma Grubu o sırada çıkış yaptı. Proje hususunda davalar açtık, başvurular yaptık. Yoğun bir süreç yaşadık. Grubumuz içerisinde hukukçular, çevreciler, mühendisler, mimarlar var. En önemlisi Kültürpark’ın tarihini bilen Sancar Maruflu, Ümit Erdem gibi büyüklerimiz var. Biz her zaman Kültürpark konusundaki projelerde bilimsel temellerde karşı çıktık” dedi.

Daha önce Tınaztepe Tıp Fakültesi’nin Kültürpark’a taşınmasının gündeme geldiğini söyleyen Tekşen, “Grup olarak buna da karşı çıktık. Belediye meclisinde alınmış kararlar vardı, ona da karşıydık. Tunç Soyer göreve gelir gelmez, ilk meclisinde İzfaş binasıyla ilgili kararı geri çekti ve iptal etti. Kültürpark için Koruma Kurulu’na verilmesi gereken koruma amaçlı imar planı vardı, Aziz Bey giderayak vermişti; Tunç Bey onu da geri çekerek revize ediyor. Göreve geldiği hafta Elektrik Fabrikasını satın aldı ve bu uygulamalarıyla ilk aşamada bize güven verdi,” şeklinde konuştu.

Kültürpark, kent parkıdır

Tunç Bey ile Kültürpark konusunda fikir ayrılığına düşeceklerinin grup olarak akıllarına gelmediğini söyleyen Tekşen, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Kültürpark’a taşınacağı bilgisini basın organlarından öğrendikleri ifade etti. Tekşen, “Tepkimizi dile getirdik. Bilimsel olarak karşı durduğumuz konuları madde olarak sunduk.  Biz hiçbir muhalefetimizde sadece hayır demedik, şu şu nedenlerle olmaz dedik. Koruma kanunları ile belirlenmiş kurallar var dışına çıkamazsınız. Bizim bir kavgamız var burası bir kent parkı” dedi.

Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin kavgasına da saygı duyduklarını ve sonuna kadar yanlarında olduklarını dile getiren Tekşen, “Kendi binalarına yapılacak olan tadilatın her kuruşu helal olsun, ama Kültürpark olmaz. Kültürpark’a GSF’nin taşınması sırasında bile birçok kamyon girecek. Kültürpark’ın içerisinde binalar 9 metre yüksekliğinde, çocuklar orada ısınamaz. Tunç Soyer son olarak ben vermedim dedi, biz bunu dikkate alıyoruz. Verdik, vermedik konusunda iletişim kazaları oluyorsa bu Tunç Bey’i ilgilendiriyor. Biz verilen söze güvenip beklemek zorundayız çünkü taraflar arasındaki bu çelişkilerin içine girip hangisinin doğru söylediğini belirleme şansımız olmadığı gibi böyle bir isteğimiz de yok. Biz siyasetin tamamen dışındayız ve muhatabımız Tunç Soyer. Dolayısıyla onun ağzından çıkana bakarız.” ifadesini kullandı.

Kültürpark’taki holler, hazine arazisine taşınabilir

Güzel sanatlar öğrencilerinin eğitim görmesi ve her türlü desteği almasını gönülden desteklediklerini ifade eden Tekşen, fakültenin taşınması konusunda başka alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 

Tekşen, Tekel binalarının ve DGM binalarının da alternatifler içinde olduğunu söyleyerek, “Havagazı Fabrikası da bir seçenek. Ancak edinilen bilgiye göre Havagazı Fabrikası’nın yıllık takvimi dolu. Kültürpark’ta bulunan holler sökülerek Güzel Sanatlar Fakültesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi arasında bulunan hazine arazisine taşınabilir. Bu önerimizi de dile getirdik.

Söz konusu arazinin hazineye ait olduğunu ancak geçici izin alınarak ya da kiralanarak bu meselenin çözülebileceğini söyleyen Tekşen, “DEÜ GSF burada holler içinde eğitimine devam edebilir. Ayrıca Kültürpark’ta hollerin taşınması sonrası oluşan alan, yeniden ağaçlandırılabilir ve kente ilave 30 bin metrekarelik bir yeşil alan kazandırılmış olur. GSF DEÜ yeni binasının bitimi sonrasında yine aynı kolaylıkla fakülte yeni binasına taşınabilir ve hatta belki de mülkiyet sorunu kalıcı olarak çözülürse üç büyük hol ilerleyen zamanlarda DEÜ GSF’ne katılarak bir film platosu, Güncel Sanatlar Müzesi ve müzik ve fotoğraf stüdyoları olarak hizmetine devam edebilir” dedi.

Rektörlük binası da bir alternatif

Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü’nde yeni bir rektörlük binası yapıldığını, ancak Alsancak’ta bulunan rektörlüğün oraya taşınmadığını belirten Tekşen, “Rektörlük oraya taşınsın, çocuklar buraya gelsin. Onlarca makul çözüm var. Üniversite kampüsüne elini sallayarak girebilir misin, öyle olursa Kültürpark’ a nasıl gireceğiz? Her şeyden önce öğrencilerin güvenliği söz konusu. Kültürpark’a herkes giriyor, orası halkın parkı. Güvenlik konusunda zafiyet olacak” şeklinde konuştu.

Kültürpark, İzmir’in tek ciğeri

Kültürpark’ın park olarak kalması gerektiğini vurguladıklarını ifade eden Tekşen, “Bir iklim değişimi sorunu var. İzmir bu açıdan şansız bir kent. Hiç yeşil değil ve ağır sonuçlar yaşayacağı raporlarla belli. Apartmanları yıkıp yeşillik yapamayız. Yeşil alan sayısı artırılmaya çalışıyor başarısız sonuçlar alınıyor. Kültürpark bizim için tartışılmaz. Bunun tartışılacak bir yanı yok. Tunç Bey’e de 67 sayfalık bir rapor verdik. Kitap Fuarı burada kalmalı, Celal Atik Salonunda çok faydalı çalışmalar var” dedi.

Kültürpark’a kullanım dışı müdahalelerde bulunulmasını istemediklerini söyleyen Tekşen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültürpark’ı özel bir gruba ayıramazsınız. Kim öncelikli ve neden ayrıcalıklı? Biz sanat düşmanı insanlar değiliz. Çifte standartlarımız olmamalı.  Kültürpark kent parkıdır, öyle kalacak diyoruz. İzmir’in tek kalbi. Benim hayatım Kültürpark’ta geçti, ben o şansa sahiptim. Neden benim çocuklarım olmasın? Hastalıklar artacak. İzmir’in tek ciğeri orada duruyor. Zaten kente yetersiz, onu da yok etmemeliyiz.”

21 maddelik gerekçe

Tekşen, GSF’nin Kültürpark’a taşınmaması konusundaki gerekçeleri şu şekilde sıraladı: 

“1. Resmi raporlara göre GSF'de 2100 öğrenci varmış. Bunlar o binada tuvalete gitse kanalizasyon patlar. 

2. Tavanlar 8-10 metre yüksekliğinde. Isıtamazsın-soğutamazsın. 

3. Botanik parkı dediğin trafiğe kapalı alana her gün en az 600 araç giriş yapacak.

4. Basmane trafiği felç. 

5. Bu çocuklar nerede yiyecek nerede içecek?. 

6. Bir kampüs olarak kullanılacak yerde güvenlik önlemlerini nasıl alacaksın. Kimlik kontrolsüz giriş olur mu kampüse.

7. Kültürpark Koruma Amaçlı İmar Planları yapılıp onaylanmadan Kültürparkta bulunan yapılar başka işlevlere tahsis edilemez, yeniden işlevlendirme inşaatları, tadilat vb. gibi çalışmalar yapılamaz (Hasan Topal)

8. 2002 yılında Devlet Resim Heykel Müzesine çürük raporu verilmesine rağmen yapılan itirazla …İTÜ'den gelen heyet aynı binaya sağlam raporu vermiş olup hala kullanılmaktadır. Bu bina için ikinci bir görüş neden istenmez? (Nejat Saygıner)

9. Kültürpark’taki fuar hangarlarının "geçici" yapılmış olduğunun belgelerinin elimizde olmasına ve kaldırılmaları gerekmesine rağmen bu binalarda yeniden inşaat sürecine girilmesi ve yerleşime açılması hangi hukuka uyar? (Cengiz Türksoy)

10. Buca'da yeni rektörlük binası inşa edilmesine rağmen Alsancak'taki eski rektörlük binası neden GSF'ye tahsis edilmez.

11. Rektörlüğün tam da bu olaylar öncesinde şaşırtıcı bir kararla Alsancak Rektörlük binasını Koruma Kuruluna tescil ettirmesi ve şimdi de tescilli binada modifikasyon yapamam demesi bir tesadüf mü? O cephede bu gerekçeye sığınılırken koskoca doğal sit alanının her türlü restorasyona sorgusuz sualsiz açılması bu kadar kolay olabilir mi?

12. Salı günü imzalanacak olan bu sözleşmenin Belediye Meclisinden onayı alındı mı yoksa olay çantada keklik mi? Öyle ya sayın Rektöre itiraz edecek bir AKP meclis olmayacağı kesindir herhalde.

13. Bu işlem için Koruma Kurulunun onayı alındı mı?

14. Sayın Prof. Dr. Murat Tunçay'ın paylaştığı taşınma-lojistik bilgilerini bizden başka okuyan yok mu? Okusalar imkasızla tanışırlardı. O tırların Kültürparka kaç sefer yapacağı/kaç ton ağırlık taşıyacağı düşünüldü mü?

15. Yarın hukuk fakültesi de "çürük" senaryosuna maruz kalırsa onları nereye yerleştireceğiz? Sanatçılara Kültürpark yakışıyorsa onları da DGM binalarına mı koyalım? 

16. Bütün bunlar olurken eğitim için bizden deve yüküyle vergi alan devletin sorumluluğunu yerine getirmemesinin bedelini yine deve yüküyle vergi ödediğimiz belediyeye yüklemek yozlaşmış bir sistemi beslemekten başka ne anlama gelir?

17. Şehir bu konuda ikiye bölünmüşken sayın rektörün hiçbir konuda tırnak kadar fedakarlık yapmaması, cebinden bir kuruş çıkartmamasını ve bütün bunların bu kadar kolay olmasını ben açıklayamıyorum. 

18. Hangar olarak adlandırdığımız binaları eğitime uygun hale getirmek için harcanacak parayla aynı hangarlar sökülür ve istenen yerde istendiği gibi mekanlar kurulur. Ama bu hangarları yerleşime açmak için yapılacak masraf söz konusu binaların bir daha asla sökülmemesi, farklı başka kullanımlara açılması olasılığını içinde barındırır.

19. Mekan önermek vatandaş olarak bizim sorumluluğumuz değil ama iyi niyet açısından: Tekel binaları, Tütün fabrikası, Kalabak İl Özel İdaresi Binaları, Havagazı Fabrikası, Alsancak Rektörlük binası vb. Ama kimse fedakarlık yapmak istemiyor ve kentin son yeşil alanında halkla öğrencileri karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Düne kadar Rektöre slogan atan GSF'lilerin şimdiki biricik düşmanı STKlar. Ne onlar ne de biz bunu hak etmedik ama aradan iktidarlar sıyrıldı.

20. Tırıvırı gelebilir ama Kitap fuarımız, öğrenci tasarım yarışmalarımız, kadın emeği sergilerimiz ne olacak?

21. Yukarıdakilerin hepsi abesle iştigaldir. Gezi parkının Okçuluk Vakfına ya da İlahiyat Fakültesine tahsisi ne kadar mantıklıysa bu da o kadar mantıklıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.