“Küresel kronik metabolik hastalıklar virüs kadar büyük sağlık tehdidi” 

“Küresel kronik metabolik hastalıklar virüs kadar büyük sağlık tehdidi” 

Harvard Üniversitesi J. S. Simmons Genetik ve Metabolizma Profesörü ve Sabri Ülker Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil açıklamalarda bulundu.

Kadir Has Üniversitesi’nin alanında yetkin isimleri konuk ettiği Herkese Açık Kolokyum serisinin 20 Mayıs tarihinde düzenlenen online toplantısının konuğu Harvard Üniversitesi J. S. Simmons Genetik ve Metabolizma Profesörü ve Sabri Ülker Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’di. Konuşmasında üzerinde çalıştıkları son bilimsel çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hotamışlıgil, küresel kronik metabolik hastalıkların tüm dünya için en az virüs kadar büyük sağlık tehdidi olduğunu söyledi.

Kadir Has Üniversitesi’nin gelenekselleştirdiği ve ekonomiden tarihe, sosyolojiden tasarıma birçok konunun ele alındığı “Herkese Açık Kolokyum”un 9’uncusu Kadir Has Mütevelli Heyeti Üyesi, Harvard Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Gökhan Hotamışgil’in katılımıyla gerçekleştirildi. YouTube ve Zoom üzerinden online olarak düzenlenen kolokyumun açılışını Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz yaptı.

Rektör: “Hastanedeyken Gökhan Hocayı dinledim”

Prof. Dr. Hotamışlıgil’i koronavirüs nedeniyle hastanede yattığı dönemde de özellikle takip ettiğini ve dinlediğini söyleyen Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durukanoğlu Feyiz, “Bilim insanları kendi arasında yaptığı çalışmaları, araştırmaları ve hesaplamaları konuşabilir. Ancak çalıştığınız alan sağlık ve insan sağlığı olduğu zaman bir baskın görev daha var. O da halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmektedir. Sevgili Gökhan Hoca bu salgın süresince, Türk halkını bilgilendirme konusunda hem sosyal medyayı hem de görsel medyayı her ihtiyaç duyulduğunda kullandı ve bizleri bilgilendirdi.” diyerek kendi adına da teşekkürlerini sundu. 

“Metabolik hastalıkları çözseydik Koronavirüs’ü çok hafif atlatırdık”

Biyolojik olarak sahip olduğumuz düzen ile maruz kaldığımız çevre etkenleri arasındaki uyum veya uyumsuzluğun hastalık ya da sağlıkla sonuçla sonuçlanacağına dayalı bir model üzerinde vücudun savunma ve enerji kontrol sistemleri arasındaki ilişkiyi 25 senedir çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Hotamışlıgil, “Çalıştığımız hastalık konusu da küresel “Kronik Metabolik Hastalıklar Salgını”. Şu anda yaşadığımız salgın her ne kadar endişe verici boyutlarda da olsa, salgın ortaya çıkmadan önce bildiğimiz ve salgın bittikten sonra da yine hatırlayacağımız; küresel metabolik hastalıkların tüm dünya için bundan çok daha büyük bir sağlık tehdidi olduğu. Diyabet, karaciğer yağlanması, kalp damar hastalıkları, şişmanlık, solunum sistemi bozuklukları, kanser, nörodejenerasyon gibi. Bu problemler birbirine bağlı olarak bir “küme” halinde ortaya çıkıp insan sağlığı için muazzam için tehdit oluşturuyor. Son derece önemli olarak şu an salgının en ağır etkilediği gruplara bakarsak, yine bu hastalıklardan direk olarak veya yaşlılık neticesinde etkilenenler olduğunu görüyoruz.  Dolayısı ile eğer biz bu altta yatan metabolik hastalıklar problemini çözebilmiş olsaydık, bu salgın insanlık için çok daha hafif bir deneyim haline gelebilirdi.” diye konuştu.

Küresel metobolik hastalıkların maliyeti çok büyük

Sağlığın ekonomik boyutlarına da değinen Prof. Dr. Hotamışlıgil şöyle devam etti: “5 yıl önce yapılan tahminlere göre, 2025 yılı itibariyle bu küresel metabolik hastalıkların maliyetinin tüm dünyanın gayri safi milli hasılatının %50’sini yutabileceği ön görülmüştü. Tabii, bu çok muazzam bir rakam. Bu veriyle hem bize fırsat maliyeti, insan hayatına maliyeti hem de yaşamın kalitesine olan maliyeti çok dramatik bir şekilde ortaya çıkıyor. Tabii böyle bir kaynak da ayrılamayacağı için bugün bile tüm dünyada birçok insanın tedavi olmadan bu hastalıklarla mücadele etme zorunda kalıyor. Dolasıyla bizim çok öncelikli olarak bu hastalıkların üzerine eğilmemiz ve yeni çözümler üretmemiz gerekiyor.”

Metabolizma, genetik ve obezite çalışmaları ile tüm dünyayı etkiledi

Harvard Üniversitesi’nde bu sene 25. yılını dolduran Hotamışlıgil’in akademik yaşamında bugüne kadar diyabet, şişmanlık ve kalp sağlığı alanında pek çok anahtar öneminde çalışması bulunuyor. Metabolizma, genetik ve immün cevap ve inflamasyon alanlarındaki çalışmalarıyla dünya genelinde ün kazanan Hotamışlıgil’in buluşları çok sayıda ilaç geliştirme programının temelini oluşturdu. Harvard Üniversitesi’nden Profesörlük unvanını 41 yaşında alan Prof. Dr. Hotamışlıgil 200’nin üzerinde makale, 65.000’in üzerinde atıf, 101’e ulaşan h faktörü ve 10’dan fazla patent ile sonuçlanan çalışmaları ile tüm dünyayı etkileyen yaratıcı bir bilim insanı olarak tanınıyor. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.