18 Ekim Dünya Menopoz Günü nedeniyle, bu hafta sağlıklı menopoz süreci ile Refleksterapi ilişkisi hakkında bilgi vermek istiyorum.

Kadın sağlığını olumsuz etkilediği bilinen menopoz dönemi kadın hayatının evrelerinden biridir ve doğal bir sürecin sonucudur. Toplumumuzda ise yaygın bir kanı olarak menopoz dönemi yaşlılık döneminin başlangıcı olarak görülmektedir. Ortalama insan ömrünün 80’li yaşların üzerine çıkma eğilimi göz önünde bulundurulduğunda menopoz döneminin aslında insan hayatının önemli bir kısmını kapsadığı farkedilir. Dünyada ortalama menopoz yaşı 51 iken, ülkemizde ortalama menopoz yaşı yaklaşık 47'dir. Yani ülkemizde erken menopoz sorunu oldugundan bahsedilebilir. Menopoza girme süreci ne kadar kısalırsa kadın sağlığı için diğer hastalıklar açısından risk olduğu bilinen bir gerçektir.

Vücutta östrojen azalımına bağlı olarak başta kemik erimesi olmak üzere ilerleyen yaşlarda yüksek kolesterol, yüksek tansiyon gibi risk faktörlerinin görülme olasılığının artması ve hayatın bu döneminde daha hareketsiz olma gibi risk faktörlerinin bir araya gelmesiyle menopoz dönemindeki kadınlarda kalp krizi ve inme riski artmaktadır.
40 yaşından önce görülen menopoz ise erken menopoz olarak adlandırılır. Menopoz yaşının belirlenmesinde; başta genetik olmak üzere, stres düzeyi, beslenme, sigara kullanımı ve sosyoekonomik düzey gibi faktörlerin de etkili olduğuna dikkat edilmesi gerekir. Menopoz ötelenmesinde sadece östrojen içeren tedavilerin rahim duvarının kalınlaşmasına ve rahim kanserine neden olabildiği kanıtlanmış olup hormon içeren tedaviler ile kalp krizi riskinde, derin ven trombozu ve inme riskinde meme kanseri ve mesane kanseri riskinde hafif artış olabileceği bildirilmiştir.
Bu da kadınların doğal tedavilere yönelmesine sebep olmuştur.

 Bu tedavilerden bağımsız ya da birlikte uygulanan en etkili doğal tedavi yöntemi olan Refleksterapi ile başta hipotalamus ve troia bölgelerinin uyarılması gerçekleştirildiğinde iç salgı bezlerinin daha düzenli çalışması sağlanabilir ve menopoz süreci ötelenebilir.

Amerika'da yapılan bir araştırmada menopoz sürecine giren 42 kadına refleksterapi uygulanmış, bunlardan %40.5 tam, %47.6'sı önemli ölçüde iyileşmiş, %9.5'da etkili sonuçlar alınmıştır. Düzenli Refleksterapi alan kadın hastalarımızda doğal sürecin ötelendiğini de 15 yıllık çalışma hayatımda sıklıkla gözlemledim bu bağlamda menopozun bir kabus olmadığını alınan erken önlemler ve destek tedavilerle süreci daha rahat, dengeli ve zamanında yaşama gibi bir seçeneğimiz olduğunu tüm hemcinslerime anlatmak istedim.

Dünya Menopoz günümüz kutlu olsun!