Mesleki Gelişim Akademisinden “Başarısız Çocuk Yoktur” Semineri

Mesleki Gelişim Akademisinden “Başarısız Çocuk Yoktur” Semineri

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Mesleki Gelişim Akademisi Marmara Üniversitesi BESYO bölüm başkanı Prof. Dr. Turgay Biçer ile Beden Eğitimi öğretmenlerini bir araya getirdi.

15 Temmuz Şehitleri Salonunda düzenlenen etkinliğe İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, İzmir İl Gençlik ve Spor Müdürü Muammer Uslu ile Beden Eğitimi öğretmenleri katıldı.

İzmir İl Gençlik ve Spor Müdürü Muammer Uslu yaptığı konuşmada, Beden eğitimi öğretmenlerine okul sporlarına yapmış oldukları katkılardan dolayı teşekkür etti. Uslu, “Sizler işin mutfağındasınız, geleceğin sporcularını sizler çıkarıyorsunuz. Bugün gerçekleştirilecek programın hayırlara vesile olmasını diliyorum Hepinize gayretli çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, Mesleki Gelişim akademisi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdiği konuşmasında  “Okul müdürlerimizden, müdür yardımcılarımızdan rehber öğretmenlerimizden tüm branşlara varana kadar güzel bir uyum içerisinde bu çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.” dedi.

Beden Eğitimi öğretmenleri okullarımızın bel kemiğidir

 Beden Eğitimi öğretmenlerine hitaben yaptığı konuşmasında İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “Okullarımızın bel kemiği olan ve çocuklarımızın fiziken, ruhen ve bedenen en iyi şekilde gelişimini sağlayabilmek için, onlara destek veren, madde bağımlığı ve çeşitli diğer bağımlılıklardan uzak tutan çok değerli beden eğitimi öğretmenleri ile bundan sonra da teşviki mesaimizi arttıracağız.” diyerek beden eğitimi öğretmenlerinin okullarındaki önemine vurgu yaptı.

Yahşi, “İzmir’deki eğitim politikalarına yön verirken en çok içimi acıtan problemlerden bir tanesi de çocukların oyun oynayacak alanların olmamasıdır. Spor salonlarının azlığı ve çocukların belirli bir spor branşında yol alamamaları ciddi anlamda beni üzmekteydi. Bu anlamda iyi bir çalışma içerisine girdik. Gençlik ve Spor Müdürümüzden üç tane söz aldık. 89 mahallede tüm ilkokul ortaokul ve liselerin oyun alanlarının tümünün çizgilerinin belirlenmesi ve onların oluşturulması noktasında bir projeyi hayata geçirmek üzere hazır olduklarını söylediler. 89 mahallemizde bunu hayata geçireceğiz. Yine okullarımızda spor salonu olmayıp ta bodrumları veya müştemilatı olsun, benzeri kısımlardaki alanların iyileştirilmesi, buraların fiziki şartları müsaitse spor salonu olması hususunda nisan ayı sonunda güzel bir çalışmayı başlatmış olacağız. Ayrıca 9 Nisan da başlayıp 23 Nisan’da bitecek olan lise öğrencilerine yönelik proje başvurularımız var. Sizler güzel bir hikâye ile yola çıktığınız zaman alacağınız sonuç da güzel olacaktır.” dedi.

Sporu yarışmaya indirgemek en büyük hatadır.

“Sporu öğrencilerinize nasıl sevdirirsiniz?” sorusu ile sunumuna başlayan Marmara Üniversitesi BESYO bölüm başkanı Prof. Dr. Turgay Biçer, sporun çocuklar için bir zorunluluk değil keyif unsuru haline getirme ile başarılacağını ifade etti. 

Biçer, “ Sporu çocuklar için yaşam biçimi haline getirip, spor yapan birey sayısını arttırırsak asıl başarı budur.” diye konuştu. Sporun sadece kazan-kaybet odaklı yapılmasının büyük bir hata olduğuna dikkat çeken Biçer, “Önemli olan katılmak, potansiyeli ortaya koymak ve iyi vakit getirmektir. Bunlar olduğunda çocuk zaten sporu sevmeye ve benimsemeye başlıyor. Sporla birlikte öğrenciler sınırlarını keşfediyor, ilgi alanlarını belirliyorlar. Oyunla sosyalleşiyorlar. Sporun kültürünü, ruhunu, olgusunu vermeden yalnızca yarışmaya hapsetmek yanlıştır. Sporcuların kaybetme korkusu ve endişesi onların son derece olumsuz durumlar yaşamasına neden oluyor. Sporu yarışmaya indirgemek en büyük hatadır.” dedi.

Çocukların doğasındaki öğrenme tutkusuna da değinen Biçer, “Çocukların doğasında öğrenme tutkusu var. Peki ne oluyor da bu çocuklar öğrenmekten vazgeçiyorlar? Son yıllarda yapılan çalışmalarda insanların beynin iki şekilde yenilendiği saptandı bunlardan bir tanesi insanlar mutlu olduğunda beyin hücreleri yenileniyor, bir de yeni bir şey öğrendiğinde beyin hücreleri kendini yeniliyor. Sporcular da görülen kaybetme kaygısı beyninde başarının da düşmanıdır.  Her çocuk farklı yatkınlıklar ile doğar. Eğitim en basit tanımıyla bu yatkınlıkları ortaya çıkarma ve çocuğu bu doğrultuda yönlendirme sürecidir. Beden Eğitimi dersi okullarda öğrencilerin en rahat ettikleri en mutlu oldukları derslerden biridir. Burada  öğretmenin rolü çok önemli. Sporu sevdirmek, o bağı kurmak çok önemlidir zaten o bağ bir kere kurulduktan sonra, o çocuğa hiçbir şey engel ya da bahane olamaz.” dedi. 

Prof. Dr. Turgay Biçer programının öğleden sonraki  bölümünde İlham Veren Buluşmalar etkinliği kapsamında Buca Atatürk Spor Lisesi ve Foça Spor Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.