Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu “Migren sadece çok şiddetli bir baş ağrısı türü değildir; şiddetli ağrıdan görme bozukluğuna kadar geniş bir yelpazede semptomlar içeren karmaşık bir durumdur. Hastaların öncelikle migren teşhisi için nöroloji uzmanlarına başvurması ve takip altında tutulması gereklidir. Yaygınlığına rağmen, pek çok efsane ve yanlış inanış da söz konusudur. Ancak en yaygın olan belirtileri hastalar aşırı izolasyon hissi yaşaması ve iş, aile ve sosyal hayat üzerinde birçok olumsuz etkiye sahip olmasıdır. Sonuç olarak, migrenden muzdarip olan insanlar genellikle ömürlerinin yarısını bir sonraki migren atağını beklemekle geçirirler.”

MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?

"Migren herkesi farklı şekilde etkiler ve bireyin durumuyla ilgili deneyimi de yıllar içinde değişebilir. Semptomlar başın bir tarafında oluşan baş ağrısı, saç tararken ağrı, uyuşma hissi ve hatta konuşma güçlüğü arasında değişir. Her hastada kendi migren atakları için tipik bir tetikleyici vardır. Örneğin stres, uyku eksikliği, hormonal değişiklikler, bazı gıdalar ve diğer birçok bireysel faktörleri içerir. Günümüzde, migrenle ilişkili nedenleri ya da semptomları tam olarak açıklayabilen bir tıbbi teori yoktur. Ancak cerrahi teknikler ile kalıcı tedavisi ya da botoks enjeksiyonu ile geçici tedavisi mümkün."

MİGREN AMELİYATINA UYGUNLUK TESTİ İLE KALICI TEDAVİ PLANLANIR.

"Migren ameliyatı beş farklı aşamadan geçirilerek planlanır. Öncelikle migren testi yapılarak baş ağrısının migrenden kaynaklı olduğundan emin olunur ve hastanın nöroloji tanısının olduğundan emin olunur. Testten sonra migrenin tetikleme bölgesini bulabilmek için muayene süreci başlar. Bu muayene, hekimin bulunduğu şehirdeki hastalar için fiziki olarak, şehir ve ülke dışından gelecek hastalar için de uzaktan takip ile yapılabilir. Uzaktan gelecek hastalardan ilave test ve tetkikler istenebilir. Hastaya gerekli görülürse botoks testi yapılır. Ancak hasta ağrı noktalarından emin ise ya da bütün migren tetik noktalarında ağrı hissediliyor ise bu teste gerek kalmaz. Bu işlemin ardından hasta migren günlüğü tutar. Gün gün ağrı takibi ve alınan ilaçlara verilen reaksiyonlar not edilir. Eğer hasta kalıcı tedaviyi tercih ederse migren operasyonunun planlanmasına başlanır. Bu süreç bazen 1 ay bazen de 15 günde tamamlanabilir."

MİGREN TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANIR

"Migren tedavisinde herkese tek tip bir tedavi uygulaması yoktur. Migren kişiye göre farklı bölgelerde ve farklı şikayetlerle ortaya çıkar. Tedavisi de kişiye özel olarak planlanır. Ağrı kesici ve botoks tedavisi ile geçici çözümler sağlanırken migren cerrahisi ile kalıcı tedavi uygulaması yapılabiliyor."

BOTOKS İLE MİGREN ATAKLARI ÖNLENEBİLİR

"Aslında botoks migren ameliyatından önce migren tedavisi için kullanılmaya başlamıştır. Botoks ile migren tedavisinde tetikleme noktasına enjekte edilerek kasların geçici olarak dondurulması sağlanır. 4 ile 6 ayda bir tekrarlanması gereken bu prosedür hastalara ameliyatsız tedavi imkanı sunar. Bazı hastalar anestezi ve ameliyat korkusu nedeniyle kalıcı çözüm yerine belirli aralıklarla botoks yaptırmayı tercih eder. Ancak botoks her hastaya etki etmeyebilir. Eğer ağrının sebebi kasların sinire bası yapması ise botoks fayda eder. Ancak damarların sinire bası yapması ise fayda etme ihtimali azalır. Bu yüzden botokstan fayda görmeyen hastaların migren ameliyatı için büyük şansı vardır. Yani migren botoksundan fayda görülmez ise ameliyattan görülmez gibi bir durum yoktur."

MİGREN CERRAHİSİYLE KALICI TEDAVİ MÜMKÜN!

Op. Dr. Ufuk Askeroğlu "Migren cerrahisi migreni kalıcı olarak tedavi edilmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Birçok hastada "kaş çatmasını" sağlayan korrugator kası, trigeminal sinirinin dallarına bası yapmasından dolayı migren oluşur. Bu operasyonun amacı bu basıyı ortadan kaldırmaktır. Genelde tetik noktasına göre alin, ense ve sakaktan ufak kesiler ile endoskopik olarak yapılır. Bazen de cerrahi operasyonla göz kapağına uygulanan ufak bir işlemle bu kaslar alınıp sinirler gevşetilir. Böylece migren ağrısının tetiklenmesi tamamen ortadan kaldırılır. Bası uygulanan yere göre bu işlemin yeri değişebilir. Örneğin frontal (alın bölgesi), oksipital (ense bölgesi), temporal (şakak) ve rinojenik (burun) bölgelerine uygulanabilir. Operasyonun ardından herhangi bir kesi izi kalmaz. Hasta memnuniyet oranı %90 olan bu operasyon ABD'de 2000 yılından bu yana uygulanmaktadır.