Yeni yıl dolayısıyla 2023’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şebnem Bursalı, 6 Şubat depremlerinin unutulmaz izler bıraktığını belirterek, “Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını kutlayacağımız 2023’ün henüz başında ülke olarak büyük bir felaketle sarsıldık. Teknik olarak içeriği ile de sonuçları ile de o güne kadar dünyanın gördüğü en büyük felaketlerden biriydi bu. Milletimizin hafızasında yıllarca unutulmayacak derin izler bıraktı depremler. İlk andan itibaren devlet-millet dayanışmasının en güzel örneklerinden birini gösterdik. Hükümetimiz tüm imkanlarını seferber etti. Vatandaşlarımız yaraların sarılması için var gücüyle destek oldu. Dünyanın dört bir yanından eller uzatıldı. Elbette ki bu afetlerin psikolojik etkilerini bir anda silebilmek mümkün değil. Ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tüm bakanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız yaraların bir an önce sarılması, hayatta kalan vatandaşlarımızın yeni bir başlangıç yapabilmesi için gerekeni yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. İnanıyorum ki kısa bir süre sonra fiziki anlamda tüm eksiklikler depremin etkilediği illerimizde tamamen giderilecektir” ifadelerini kullandı.

“SANDIKTA KAZANAN YİNE TÜRKİYE OLDU”

Bursalı, mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim sonuçlarının da Türkiye Yüzyılı’nda atılacak adımlar için önemine vurgu yaptı. AK Partili vekil şu ifadeleri kullandı:

“Toplum sağlığının yanı sıra ülke ekonomisine de ağır hasar ve pandemiden yeni çıkılmış, toparlanma yeni yeni başlamışken deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. O dönem hükümetimiz, devletimizin tüm imkanlarını seferber etmiş halkımızın yardımına koşmuşken bir kesim bu acılar üzerinden büyük bir karalama kampanyasına başladı. Amaç belliydi. Hükümeti zora sokmak Cumhur İttifakı’nı ve Cumhurbaşkanımızı seçimlerde başarısız göstermekti. Ama bizim gönlü yüce milletimiz hiçbirine pabuç bırakmadı. Masalarda çevrilen oyunları, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkları gördü. 14 ve 28 Mayıs’ta şahsi ikbal peşinde koşanlara gereken cevapları verdi. Evet Cumhur İttifakı seçimden galip çıktı. Evet Cumhurbaşkanımız ipi önde göğüsledi. Ama kazanan yine Türkiye oldu.”

“MART’TA DA KAZANAN TÜRKİYE OLACAK, İZMİR OLACAK”

AK Partili Bursalı, 2024 yılına yönelik beklentilerini de paylaştı. 31 Mart’ta yapılacak seçimin, ikinci yüzyılına giren Türkiye’nin ilk seçimi olacağını söyledi. Bu nedenle 31 Mart’ı “sembolik anlamının büyük olduğu bir seçim” olarak nitelendiren Bursalı, “Biz hep şunu söylüyoruz. Türkiye ile AK Parti’nin kaderi birdir. Türkiye AK Parti’dir. AK Parti Türkiye’dir. Nasıl ki Cumhuriyet’in ilk yüzyılının son seçiminde Türkiye kazandıysa, ikinci yüzyılın ilk seçiminde de kazanan yine Türkiye olacaktır. Dolayısıyla biz istiyoruz ki İzmir de bu kazanımı sağlayan şehirlerimizden biri olsun” dedi.

“İZMİR’İN BECERİKSİZ YÖNETİCİLERLE KAYBEDECEK 5 YILI DAHA YOK”

Bursalı, son dönemde muhalefetin kendi iç hesaplaşmalarıyla, kavgalarıyla meşgul olduğunu belirterek, “Muhalefet yine bildiğimiz gibi. Gündemi vatandaşımız değil. Önceliği ülkemiz, şehirlerimiz değil. Varsa yoksa kişisel ikballeri. 14 Mayıs öncesinde de aday konusunda tökezleyen CHP, 31 Mart için de aynı durumda. Hadi o zaman masanın üstünde ve altında partiler vardı. Anlaşamamaları normal. Peki ya şimdi? Şimdi de parti içinde iktidar savaşları var. Halkın iradesini çantada keklik görenler, “kesin kazanırız” diye düşündükleri yerlerde koltuk kavgasına düşmüş durumda. İzmir için konuşacak olursak, İzmirli “artık yeter!” diyecek. Çünkü ne İzmir’in ne de İzmirlinin beceriksiz yöneticilerle kaybedecek bir 5 yılı daha yok” şeklinde konuştu.

“MUTLU, HUZURLU, SAĞLIKLI VE BEREKETLİ BİR YIL DİLİYORUM”

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, yeni yıl mesajını ise şu sözlerle paylaştı:

“Her yeni yıl yeni bir başlangıç, yeni umutlar demek. 2024’ün başta İzmirli hemşehrilerim olmak üzere ülkemize, milletimize, tüm dünyaya sağlık, huzur, mutluluk ve bereket getirsin. Mazlum coğrafyalardaki insanlar için daha müreffeh yılların başlangıcı olsun. İsrail’in soykırımı bir an önce son bulsun. Filistinli kardeşlerimiz sınırları net olarak çizilmiş, bayraklarının özgürce dalgalandığı ülke topraklarında barış içinde yaşasın. 2024’te her şey milletimizin gönlünce olsun”