MÜSİAD, Ekim Ayı dost Meclisinde “Orta Doğu ve Türkiye’nin Geleceği” ele alındı

MÜSİAD, Ekim Ayı dost Meclisinde “Orta Doğu ve Türkiye’nin Geleceği” ele alındı

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesinin Ekim ayı Dost Meclisi toplantısına Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik katıldı.

MÜSİAD İzmir Şubesi, Ekim ayı Dost Meclisi toplantısı nedeniyle Balçova Termal Otel'de bir araya geldi. Çok sayıda MÜSİAD üyesinin yer aldığı toplantıya onur konuğu olarak Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik katıldı. Çelik tarafından “Orta Doğu ve Türkiye’nin Geleceği'' konulu sunum gerçekleştirildi. 

Programın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü; “Dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri gibi önemli bir kısmını içinde barındıran ve dört kıtaya yayılmış 57 İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkenin ekonomik performansları, elbette sahip oldukları potansiyeli yansıtmamaktadır. Nitekim İslam ülkeleri bir bütün olarak incelendiği zaman, bu ülkelerin dünyanın pek az ülkesinde bulunan yer altı ve yer üstü kaynaklara sahip olduğu görülmektedir. 

Söz gelimi dünya petrol üretiminin %65’i, bilinen uranyum yataklarının %40’ı, dünya buğdayının %15’i, baharat üretiminin %39’u, doğalgaz üretiminin ise %51’i İslam ülkelerindedir. Buna karşın, üzülerek ifade etmek isterim ki, hemen hemen bütün İslam ülkeleri diğer İslam ülkelerinin ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak bir üretim fazlasından yoksun durumdadır” dedi.

Ortadoğu'da da çok değişken bir tablo olduğunu söyleyen Ülkü; “Dört Ortadoğu ülkesinde iç savaş yaşandı. Bunlardan bir tanesi komşumuz Suriye’de yaşanmaktadır. Bu ülkelerdeki olaylardan Türkiye de ziyadesiyle etkilenmektedir. İç savaşlarda bölgesel etkilerin yanı sıra Amerika ve Rusya gibi küresel güçlerin de etkilerini görmekteyiz. Karmaşık bir tablo içinde Ortadoğu'da küresel güçlerin menfaatlerinin çatıştığı ve bir değişim yaşandığı ortadadır. 

İslam ülkeleri olarak sınırlarımızı aşmak, üretimimizi artırmak, kendimizi ve rakiplerimizi geride bırakabilmek için işbirliği yapmak, uyanık olmak, oyuna gelmemek zorundayız” dedi.

Tarihi konulara farklı yaklaşımı ve yorumu ile bilinen Prof. Dr. Mehmet Çelik ise, dost meclisi toplantısında “Orta Doğu ve Türkiye’nin Geleceği” hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Orta Doğu ile ilgili geçmişte Irak’ta yaşanan olayları ele alarak bir dosya hazırladığını belirten Çelik, "Dosyamı hazırladım, şimdi gönderdiğim kurumun adını vermeyeceğim. Dosyayı göndermemin üzerinden 1 ay geçti ses çıkmadı, iki ay geçti yine ses seda çıkmadı; telefon açtım ’Söz konusu kuruma orada yönetici konumunda olan birisine bir dosya gönderdim hala bir şey çıkmadı’ dedim. Yönetici olan kişi, ’Arkadaşlar baktılar, onu koydular bir kenara, zaten yoğunuz işlerimiz var’ dedi. Benim de buna canım sıkıldı. Birkaç gün sonra Ankara’ya gittim, 8-9 uzmana yaklaşık 3 buçuk saat dosyayı anlattım. 5-6 kişisi dünya görüşleri nedeniyle beni sevmeyen adam, ben anlatırken suratlar bir karış of çekiyorlar falan. Diğer 4-5 kişi beni seven insanlardı; bana bakıp vah vah diyorlardı. Beni yolcu ederken de ’Arkamdan yazık oldu bu adama ya’ diyorlardı. 15 Temmuz darbesinin 4’üncü günü o kurum beni çağırdı, götürdüğüm dosyayı istediler benden. Dosyada Irak’taki Kesnizani tarikatı ve şeyhi Muhammed Bin Abdülkerim Kesnizani hakkında bilgiler var" dedi.

"Kesnizani tarikatı ile FETÖ aynı sistem"

Prof. Dr. Çelik, Kesnizani tarikatı ile FETÖ’nün aynı sistem olduğunun altını çizerek, "Bu tarikatın özelliği her mahallede bir tekke açmış olmasıdır. En ücra Irak köyünde bile Kesnizani tarikatının bir tekkesi vardır. Özellikle bundan bahsedeceğim; şeyhin üç tane oğlu var, birinin adı Gandi, birisinin adı Nehru, birisinin adı da Malaz. Üç putperestin ismini koymuş çocuklarının adını. Gandi, Irak petrol ihracatının komisyonlarını alan şirketlerin sahibi, tek o var. Bu aldığı komisyonların yarısı Saddam’a veriliyor. Nehru, bütün askeri ihaleler onun şirketlerinde aldığı komisyonun yarısını Saddam’a veriyor. Malaz da, spor kulüplerinin ve STK’ların hepsinin yöneticisi. Tarikat o kadar güçlü hale geliyor ki, bir yere bir adam işe mi girecek, tarikatın onayı olmadan giremiyor. Askerde bir asker rütbe mi atlayacak, tarikatın izni olmadan rütbe atlayamıyor. Ülkede o tarikattan izin alınmadan hiçbir şey yapılamıyor" diye konuştu.

"Genelkurmay Başkanı müridi, Hava Kuvvetleri Komutanı müridi"

Prof. Dr. Çelik, çarpıcı analizine şöyle devam etti: "Saddam’da çok seviyor Muhammed Bin Abdülkerim Kesnizani’yi. Mesela birisi gidiyor İbrahim İzzet Edduri’ye; efendi hazretleri şuradaki binayı çok beğenmiş, tapu müdürü hemen arsanın sahiplerini çağırıyor. Tapu müdürü arsa sahiplerine, ’Senin büyük deden burayı gasp etmiş’ diyor ve tutuklatıyor arsa sahiplerini. Daha sonra efendi hazretleri orayı tekke yapıyor. Bizim belediyelerimizin FETÖ’ye okul yerleri, yurt yerleri ve dershane yerleri verdiğine benzemiyor mu? Tabi ki de benziyor. Kesnizani tarikatının dünyada 5 ülkede dinler arası diyalog merkezleri var. 90 ülkede tekkeleri ve inşaat merkezleri var. FETÖ’nün okulları karşılığında bunun da tekkeleri var. Baş müridi İbrahim İzzet Edduri, Genelkurmay Başkanı müridi, Hava Kuvvetleri Komutanı müridi, Kara Kuvvetleri Komutanı müridi, sayarsam sabah olur. Şu kadarını söyleyeyim anlayın; Saddam’a 3 çocuk veren karısı Sacide Hayrullah’ta onun müridi."

Saddam’ın 45 bin özel askeri nasıl terhis edildi?

Amerika ile Irak arasında çıkan savaşta Irak ordusunun ortadan kaybolmasına da değinen Çelik, "Saddam’ı koruyan 45 bin özel askeri, Amerikan askerleri Bağdat’a geldiğinde buhar olup uçtu. Irak’takiler o gün efendi hazretlerinden mesaj bekliyorlardı ve beklenen mesaj gelmişti. Mesajda, ’Bugün evlerinizde kalmanız sizin için en hayırlısı’ diye mesaj gelmişti efendi hazretlerinden. Ondan sonra Saddam’ın 45 bin özel askeri terhis edildi. Hava Kuvvetleri Komutanı pilotlarını, Kara Kuvvetleri Komutanı tank ve topçularını terhis etti. Amerikan askerinin Bağdat’a girmesiyle Saddam’ın heykeli devrildi" dedi.

Saddam’ın duruma çok geç uyandığını söyleyen Çelik, Türkiye’de de büyük bir eksik olduğunu belirtti. Bu yüzden Türkiye’nin stratejik planlar yapan kurumlara ihtiyacı olduğunu aktaran Çelik, konuşmasının ardından MÜSİAD İzmir üyelerinin sorularını cevapladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.