Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz'a tepkiler artıyor. Mustafa Özbesler'den Urla Belediyesi'ne tepki göstererek şunları belirtti;

"Urla Belediyesi’nin 4 Kasım’da gerçekleşen ‘ Kasım Ayı Meclis Toplantısı 1. Oturumu’nda  çok tartışılacak bir karar alındı.

Kararın özü çok anlamlı…
 
10 Kasım’da, Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki evine ziyaret gezisi… Geziye Başkan Burak Oğuz, Başkan Yardımcısı Yücel Işık ve 25 Meclis üyesi ile arzu etmeleri durumunda eşleri katılacak. 9 Kasım’da yola çıkılacak, 10 Kasım gecesi dönülecek…

Her Türk’ün, her Atatürksever’in, her Urlalı’nın, her Türkiyeli’nin hatta dünyanın en ücra köşesinde yaşıyor olan her Atatürk hayranının hayallerini süsleyen, icra ederken onurlanacağı, gururlanacağı bir gezi olur bu…

Amaaa gel gör ki bu onurlu geziye gölge düşüren o maddedeki kararın devamı var…

Başkan ve Başkan yardımcısı ile meclis üyelerinin yol giderleri, harcırahları vb. Urla Belediyesi’nce ödenecek… Gelecek olan eşler varsa onlar da kendi ücretlerini kendileri karşılayacaklar…

Masraflar;  Kültür Müdürlüğü ile Yazı İşleri Müdürlüğü’nün bütçesinden karşılanacak.

İşte bu olmadı!

Gelirleri kısıtlı, giderleri çok olan, hesaplarında temlik bulunan, borç girdabındaki bir belediyede, meclisten böyle bir karar çıkmamalıydı.

İlginçtir ki; önerge Başkanlık Özel Kalemi Göktuğ Özcan tarafından verildi…

Özcan; oturmuş, düşünmüş ve aklına bir fikir gelmiş; ”Atamızın 81. ölüm yıldönümünde başkanım, başkan yardımcım, meclis üyelerim ve de eşleri Selanik’e gitsin, Ulu Önderimizi ansın” diye düşünmüş, fakat ”Acaba bu doğru bir davranış olur mu” diye düşünmemiş…

Önergeyi, CHP Meclis Üyesi ve Meclis Katibi Selçuk Balkan okudu.

CHP Grup Sözcüsü Yiğit Öz, oylanmasını istedi, AK Parti Grup Sözcüsü Barış Bükülmez itiraz etti, ”ekonomi” dedi, ”Bu gibi konular hep aceleye getiriliyor” dedi. Dedi ama demesiyle kaldı ve Başkan Oğuz ”Pasaportların, vizelerin yetişmesi lazım” diyerek oylamaya geçti.

Oysaaaa!

Bu önergeye önce Başkan Oğuz, sonra da meclis üyeleri itiraz etmeli, Atatürk’ü anmak istiyorsak bunu Anıtkabir’de yapmalıyız demeliydi…

Bir başkası, ”Zamanlama yanlış olur. Gideceğimiz yer Atamızın naaşı olmalı” demeliydi…

Sonra bir meclis üyesi kalkıp, ‘Arkadaşlar, geziye biz kendi irademizle gideceğiz. Yani bu isteğe bağlı bir eylem. Dolayısıyla bunun masrafları neden belediyeden çıksın, neden halkın ödediği vergileri biz gezide harcayalım’ diye itiraz etmeliydi…

Biri de çıkmalıydı, ‘Geçmişte ballı geziler çok tartışıldı, gidenler çok eleştiri aldı. Bunu yapmayalım, partimizi zor duruma sokmayalım’ diye haykırmalıydı.

O meclis toplantısına katılan CHP Grup Başkanı Hakan Özbadur, ‘’Yanlış yapıyoruz arkadaşlar. Bu önergeyi ya yok saymalıyız ya da üzerinde konuşmalı, hatalı yerlerini düzelttikten sonra oylamalıyız’’ demeliydi…

Bunlar, reel yaşamdan gelecek tepkiler olmalıydı…

Peki ya olası ruhani tepkiler?

Mahşer günü; Ulu Önderimiz, sonsuza kadar Başkomutanımız olarak kalacak Mustafa Kemalimiz, dünya lideri Atatürk’ümüz;

Üzgünüm ki benim size anlattıklarımı siz anlamamışsınız…
Ben bu yurdu, üzüm-çorba yiyerek savaşan kahramanlarla kurtardım ve size armağan ettim. Siz, tüyü bitmemiş bir yetimin hakkı olan parayla benim doğduğum evi ziyaret ederek beni sevindireceğinizi zannedip büyük yanılgı yaşadınız…
Bizim geleneklerimizde, ebediyete göç eden kişi kabri başında anılır, dualar okunur… Dünyanın dört bir yanından naaşımın bulunduğu Anıtkabir’e akın ederlerken, siz neden Ankara’ya değil de Selanik’e gittiniz?

Gördüm ki Urla’nın bazı köylerinde öğrencilere yönelik taşımalı sisteme son verilmiş, öğrenciler kendi olanaklarıyla okullarına gidip geliyor… Bu parayla onlara bir araç alsaydınız, yağmurda, çamurda, soğukta okullarına; Atatürk’ün çocuklarına yakışır bir şekilde gidip gelseler daha anlamlı olmaz mıydı?

Gezinize harcanacak bu parayla; benim geleceği emanet ettiğim çocukları-gençleri Ankara’ya getirseydiniz, bana olan sevgilerini pekiştirseydiniz daha iyi olmaz mıydı?

Bu parayla okullardaki her hangi bir eksiği tamamlasaydınız, ülkemize daha bilgili gençlerin yetişmesine katkı koysaydınız fena mı olurdu?

Bu parayla ihtiyacı olan bir ailenin, ihtiyacı olan öğrencilerin dertlerine derman olsaydınız daha şık olmaz mıydı?
Urla’da pek çok ihtiyaç var. Bu geziye harcadığınız 50-100 bin lira ile bu sorunların çözülmeyeceğini ben de biliyorum. Ama, savurganlıktan kurtulmayı, sorumlu kişiler olma yolunda gençlerimize iyi bir örnek olsaydınız, bu davranışınız bana olan sevginizi artırmaz mıydı?

Arkadaşlar, belediyede görev yapan işçi kardeşlerimize, memurlarımıza fazla mesai konusunda kısıtlama getirilirken, onlara ekonomik sıkıntı gerekçe gösterilip bu hakları kullandırılmazken sizin, benim doğduğum evin ziyaretine belediye bütçenizden para harcamanız ne kadar samimi bir eylem olur?
Diye sorsa…

Ne diyeceksiniz?

Nasıl anlatacaksınız Atamıza bu geziyi?

Gelin dönün bu karardan…

Hem meclis üyesi; o ilçeye/ile örnek olacak, kenti yönlendirecek isimlerden oluşmuyor mu?

Hangi meclis üyesinin bu gezi için harcanacak paraya ihtiyacı var?

Hangi meclis üyesi bu gezinin masraflarını cebinden karşılayamaz?

Küçük bir hesap yapalım;

Konuşulanlara göre kişi başına 255 euro masraf yapılacak…

25 meclis üyesi, bir başkan, bir de başkan yardımcısı…

27 çarpı 255 eşittir 6.885 euro…

6.885 çarpı 6.36 eşittir 43 bin 788 TL

1000’er lira da harcırah…

27 bin TL de o…

Toplam 70 bin 788 TL…

Yani 27 kişiden oluşmuş olsa Urla kafilesi, belediyeden yaklaşık 71 bin lira çıkacaktı…

Çıkacaktı diye yazdım çünkü gidecek kişi sayısı 27’yi bulmuyor…

Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Ali Yanar, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin etkinliği nedeniyle Anıtkabir’de olacağı için, Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Üyesi Halit Göndüz parti kararıyla, AK Parti Meclis Üyeleri Barış Bükülmez, Ömer Tiryaki, Selahattin Küpeli ve Ahmet Olgun Bilici, İlçe Başkanları Murat Nart önderliğinde Anıtkabir’e yapılacak ziyaret nedeniyle, CHP’li meclis üyelerinden Muhittin Bayar pasaportu yetişmediği için, Şebnem Özdemir, Ertan Certel, Yuta Deniz Ulçay, Alp Bölükbaşı ve Meltem Bodrumlu, çeşitli mazeretlerle Selanik’e gitmeyeceklerini bildirdi.

Yani 12 sağduyulu meclis üyesi…

Başkan, yardımcısı ve meclis üyelerinden oluşan 15 kişi de gitmek için valizlerini hazırladı.

Neyse ki valizleri boşaltmak, bu sorulara verilecek yanıtlar kadar zorlamaz insanı…

Değil mi? "