Mutlu Çakır'dan Çoklu Baro açıklaması: "Hak Arayışına Darbedir!"

Mutlu Çakır'dan Çoklu Baro açıklaması: "Hak Arayışına Darbedir!"

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Baro Başkanı Aday Adayı Avukat Mutlu Çakır, Can Radyo'da Semra İğtaç'ın Sunduğu Mücadelenin Ruhu Programına konuk oldu.

Programdan satırbaşları şöyle:

20 yıldır İzmir Barosuna bağlı olarak avukatlık yaptığını söyleyen Mutlu Çakır, "19 Haziran Cuma günü baro başkanımızı Ankara'ya uğurladık. Kanun tasarısı içeriğini bugün basından gördük. Ne biz avukatların ne de baroların bu tasarının içeriğinden haberi yok. Hukuk hava gibidir. Havanın varlığını kimse konuşmaz. Havanın varlığını, ne zaman nefessiz kalırsanız o zaman konuşursunuz. Bu aralarda sürekli  hukuktan konuşuluyor. Yargıya güven düştü. Demek ki yargı ile ilgili reform yapılması gerekiyor. Bu tasarı yargının gerçek sorunların hiçbirini çözmüyor. Bu nedenden dolayı yürüyoruz. Bakın bunun sonu yine 'Aldatıldık' la sonuçlanır" şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2020-06-26-at-15.04.52.jpeg

Çoklu baro ile mesleğimiz olan avukatlığı bitirmek istiyorlar

Baroların yapısında değişiklik öngören yasa değişikliği teklifi hakkında konuşan Av. Çakır: "Çoklu barolardan bahsediliyor. Avrupa'da çoklu barolar İngiltere ve Belçika gibi etnik kimliği farklı olan ülkelerde var. Diğer bütün ülkelerde tek baro sistemi var. Baro nedir? Bir meslek örgütüdür. Çoklu baro ile mesleğimiz olan avukatlığı bitirmek istiyorlar. Savunma olmadığı zaman vatandaşın hak arama özgürlüğü kalmayacak. Avukatlar eğer bir suç işlerse ağır ceza mahkemesinde ve baroların disiplin hukukunda yargılanır. Diyelim ki İzmir'de yargılama olacak ama hangi baroda yargılanacak. Sonra diyecekler ki bakanlığa bağlayalım. Disiplin hukukunu baroya değil de adalet bakanlığına bağlarsanız, nerede kalacak avukatın bağımsızlığı. Bir davayı kazanırsam başıma ne gelecek diye endişelenecek" dedi.

Bu tasarı bir FETÖ projesiydi

Yasa tasarısının 2013 yılında da  gündeme geldiğini ifade eden Av. Çakır: "Bu tasarı bir FETÖ projesiydi. O zamanlar FETÖ denilmiyordu tabii. Avukatlar itiraz etmesinler isteniyor. Savunmanın zayıflatılması isteniyor. Covid-19 sürecinde adliyeler kapalıydı. Avukatlar iş alamadılar, zor durumda kaldılar. Bu süreç içinde bu sorunlara hiçbir adımı olmadı. Üç ay bitti yeni yeni duruşmalar başladı derken bu tasarı ile mesleği tamamen bitirmeye çalışıyorlar" dedi.

Tasarı içindeki  yıkıcı düzenlemelere değinen Av. Çakır, şöyle devam etti:

İlk olarak baro yönetimlerinde nisbi temsilden oluşması.

En çok oyu alan başkan seçildikten sonra heyet içerisinde nisbi temsilcilerin olması, hiçbir demokratik temeli olmayan bir yapıdır. Baro yönetimlerini çalışamaz hale getirecek. Hükümet yönetiminde muhalefet partilerinden de bakanların olması gibi bir durum. Bu sistem, yönetimde aksamalara neden olacak.

Bir diğeri ise çoklu barolar;

Delege sayılarının azaltılması gibi, akılla izah edilemeyecek bir önerge sunuluyor. Burada üç büyükşehir hedef alınıyor. Delege sayısının avukat sayısı ile orantılı olması gerekiyor. Büyükşehirlerde delege sayılarının düşürülmesinde Metin Fevzioğlu'nun imzası var gibi görülüyor. Makamlar size bir şey katmaz, siz makama katkı sağlarsınız. Temsil ettiğiniz bir gurubun yüzde 60'ı size sırtınızı dönüyorsa o makamda oturmamalısınız. İstifa da bir erdemdir. Bunu nasıl teklif diye getirebilirsiniz. Bu bir hukukçunun yolu değildir.
 
"Ben kişilere inanırım ama ekiplere daha çok inanırım"
 
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Baro Başkanı adaylığı sürecini anlatan Av. Çakır, ekibine sonsuz güvendiğini dile getirirken şunları ekledi:

Ben kişilere inanırım ama ekiplere daha çok inanırım. İyi organize olmuş bir ekibin başaramayacağı bir şey yoktur. Biz mutlaka bir yolunu bularak karamsarlığa düşmüyoruz. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu içerisinde onlarca defa seçim kaybetmiş ve bu işi meslek edinmiş kişiler var. Biz ülkede hak hukuk ile söylenecek bir şey varsa Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun da söyleyecekleri var.

En büyük projemiz her meslektaşımız kendisini büyük ve güçlü bir ailenin parçası olarak görmesini istiyorum. O yüzden de hiçbir dönemde olmadığı kadar avukat hakları için çalışacağız. Her şeye kafa yoracağız. Biz bu işe inandık. Enerjimiz çok yüksek.Baro bizim baromuz. Biz grupçuluk peşinde değiliz. Her alanda bunu yapabilecek potansiyeli olan bir ekibe sahibim.

Avukatlar için en  büyük sorun ekonomi. O zaman biz mesleğin ve meslektaşın hukukunu savunurken meslektaşın cebi için de somut projeler  oluşturmalıyız. Örneğin, baroların komisyonlarında, spor kulüplerinde, korolarında hiçbir ücret talep etmeden çalışan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız, teşekkür maiyetinde baro aidatlarından indirimi hak ediyorlar.

Başkan seçildikten sonra adliyeler arasında sürekli ring seferleri oluşturacağız. Aslında çok basit ama fayda sağlayacak çözümler. Biz baro sandığını mutlaka kurmak zorundayız. Baro vakfını aktif işler hale getirmek zorundayız. 3 ay boyunca hiç geliri olmayan meslektaşlarımız oldu. Bu gibi durumlarda, gelir kesildiği dönemlerde maddi ve manevi yardım sağlayabileceğiz.

İzmir Türkiye'nin batıya açılan kapısıdır. Ben Avrupa'daki barolarla işbirliği imzalayarak, oradaki meslektaşlarımızla, stajyerler ile bir değişim programı düzenlemek isttiyorum. Neden İzmirli bir meslektaşım  Avrupa'daki bir davaya girmesin."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.