Fransa  İçişleri Bakanı Christophe Castaner, “Kimin elinde maske varsa, en yakın hastaneye götürüp versin”  dedi.

Evimde, ayakkabılıkta duran N95 Maskeye ve normal iki maskeme baktım.

PTT’den önümüzdeki günlerde evime getirilecek, hiçbir ücret ödemeden elime verilecek maskeleri düşündüm.

‘Yok, artık’ demedim.

‘Yuh artık’ da demedim.

‘Fransa’nın Korona Virüsü şartları buymuş’ dedim.

Ne Büyüksün Türkiye’m!

Türkiye, salgının en yaygın olduğu İtalya’ya gemiyle maske ve tıbbı malzeme gönderiyor, malzemeyi Fransa benim ihtiyacım var diyerek el koyuyor.

Düşündüm, yardımımıza muhtaç Avrupa yardımımızı alabilmek için birbirini adeta çiğniyor.

Ne Büyüksün Türkiye’m!

Amerika’da yaşamını devam ettiren TV Sunucu Cüneyt Özdemir’in açıklamasını tesadüfen denk geldim.

Türkiye’yi övüyor.

AK Parti’yi övüyor.

Şaka değil, gerçek.

‘Sezar’ın hakkı Sezar’a. AK Parti sağlıkta çok şeyler yaptı arkadaşlar” diyor.

Amerika’da hasta olduğunda, 3 ay sonraya muayene için randevu alabildiğini, Türkiye’ye geldiğinde, doktoru ve hemşerisiyle anında ilgilenip, tedavi olduğunu anlatıyor.

Türkiye’den cerrah arkadaşının mesajını okuyor, ‘Tüm doktorlar acil olmadığı sürece Korona Virüsüyle mücadele için çalışıyoruz. Bu milli bir mesele” 

ABD’de sağlık alanının resmen çöktüğünü belirten Özdemir, bunları söylerken,  kelimeler boğazına düğümleniyor.

Dışarda bir uçak olsa. Üzerinde Türkiye’ye gider yazısı olsa, hemen uçağa atlayacak durumda.

Ne Büyüksün Türkiye’m!

Türkiye’nin kıymetini yurt dışına çıkmayan, çıkamayan bilmez.

Türkiye’nin imkânlarını yurt dışında çalışıp, yaşamayan bilmez.

Türkiye’nin düşüncesiyle,  duygusuyla,  yaşantısıyla, yardımlaşmasıyla ne kadar güzel insanlarla dolu olduğunu yurt dışına çıkmayan, çıkamayan bilmez.

Hep güzel ve büyük kal Türkiye’m!