İster iktidar olun, ister muhalefet. İster ana muhalefet olun, ister yan muhalefet.

Bir seçim geçiriyorsanız, bir yerlerde bulunmak için seçiliyorsanız, size oy verenleri asla ve asla unutmayacaksanız.

Seçilmenizin gayesi bu, seçilmiş olmanızın görevi bu, seçilmiş olmanızın sorumluluğu bu.

Seçmen dediğimiz insanların varsa sorunları onları çözmek.

Özelinde kalan sorunları olmasa da, genelinde kalan sorunları çözmek.

Derinlemesine sorunların üzerine gidemezseniz de, yüzeysel de olsa insanların hayatlarını kolaylaştıracak adımlar atmak.

Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir, Karabağlar ziyaretinde vatandaşın feryadını duymamak elde değil.

Kimisi evinin derdinde, kimisi işinin derdinde.

CHP, yerel de iktidar olmanın bir senevi sorumluluğunu iliklerine kadar hissettiği anlar.

Vatandaş şikayetçi, vatandaş beklenti içinde, vatandaşın elinden çıkan oyun sorumluluğunu verdiği kişilere hesap soruyor.

İşimden oldum diyen bir yanda, aşımdan oldum diyen bir yanda, evimden olduk diyen bir yerde, evim ne olacak diyen öbür yanda.

Siyaset kurumunun sadece bir etiket olmadığını, bir mevki kaplama alanı olmadığını anlayan siyasetçiler, insanların kalbinde her zaman ayrı bir yer tutmuştur.

Karabağlar ’da 9 yıldır belediyeden çıkacak kentsel dönüşümü bekleyen vatandaşların derdi, insan gibi yaşayabilecekleri evlere kavuşmak.

Her türlü anlaşmaya da hazırlar, yeter ki yaşam koşulları iyileştirilsin.

Karabağlar Belediyesi’ndeki işinden olan kadının sesini ise duymamak mümkün değil. Ailecek CHP’ye o verdik, işimden attılar, yarım maaşla çalıştırdılar sonra işten attılar. Bu durumu kaldıramıyorum’ diyen kadının bağıra bağıra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na sesini duyurmayı başarıyor.

Kılıçdaroğlu, kadının sözlerinin tamamlamasını sessizlik içinde bekledi, dinledi ve sonunda ‘Belediye Başkanlarımızın elinden gelen çabayı gösteriyorlar” dedi.

Etrafını saran, kentsel dönüşümle ilgili şikâyetlerini dile getirenleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte tek tek dinledi ve çözüm yollarını anlatıp, arabasına bindi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, milletvekili olduğu ilde yaptığı bir günlük ziyaretinde İzmir’de her şeyin yolunda olmadığını, bir şeylerin ters gittiğini sanırım net şekilde gördü.

Görmesi yeterli olur mu, olmaz mı bilemem ama bildiğim bir şey varsa, yetersiz kalırsa İzmir bir sonrası seçimlerde, siyaseten bekledikleri gibi bir İzmir olmayabilir.